Osmanlı Devleti, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndaki yenilgisine rağmen Güney Doğu Avrupa’nın en yetkili devleti olmaya devam etmiştir. Dolayısıyla bu coğrafyada yeni kurulan millidevletlere yönelik İstanbul’un izlemiş olduğu politikalar önem arz etmektedir. Paralel bir şekilde, diplomatik alandaki eski vasal prenslikler ve vilayetlerin, Osmanlı Devleti ile aynı seviyede muamele görmeleri mümkün olmuştur. Ardından imparatorluğun devlet çıkarını (raison d’État) muhafaza edebilmesi ve Osmanlı tebaasını koruyabilmesi için Balkanlar’da çok sayıda yeni konsolosluklar açılmıştır. Aynı zamanda 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra Osmanlı diplomasisi Avrupa sistemine dâhil olmuştur. Bu süreç, II. Abdülhamid dönemindeki Hariciye Nezâreti’nin daha önce görülmemiş yüksek profesyonellik düzeyine ulaşması ile sonuçlanmıştır. Bu çalışma, 38 yılı kapsayan Osmanlı dış temsilciliği arşivindeki yazışmaları, Rumen Dışişleri Bakanlığı’nın arşivini ve Archives Diplomatiques de Nantes’ın belgelerini etüd etmektedir.

Osmanlı Devleti, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndaki yenilgisine rağmen Güney Doğu Avrupa’nın en yetkili devleti olmaya devam etmiştir. Dolayısıyla bu coğrafyada yeni kurulan millidevletlere yönelik İstanbul’un izlemiş olduğu politikalar önem arz etmektedir. Paralel bir şekilde, diplomatik alandaki eski vasal prenslikler ve vilayetlerin, Osmanlı Devleti ile aynı seviyede muamele görmeleri mümkün olmuştur. Ardından imparatorluğun devlet çıkarını (raison d’État) muhafaza edebilmesi ve Osmanlı tebaasını koruyabilmesi için Balkanlar’da çok sayıda yeni konsolosluklar açılmıştır. Aynı zamanda 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra Osmanlı diplomasisi Avrupa sistemine dâhil olmuştur. Bu süreç, II. Abdülhamid dönemindeki Hariciye Nezâreti’nin daha önce görülmemiş yüksek profesyonellik düzeyine ulaşması ile sonuçlanmıştır. Bu çalışma, 38 yılı kapsayan Osmanlı dış temsilciliği arşivindeki yazışmaları, Rumen Dışişleri Bakanlığı’nın arşivini ve Archives Diplomatiques de Nantes’ın belgelerini etüd etmektedir.