Atatürk’ün Ana Fi̇kri̇ni̇ Verdi̇ği̇ İlk Opera: Öz Soy Destanı

“Özsoy”, Ahmet Adnan Saygun’un daha 27 yaşındayken ve 2 ay gibi akıl almaz bir sürede bestelediği Cumhuriyet tarihimizin seslendirilmiş ilk opera eseridir. Librettosu*1 Münir Hayri Egeli tarafından kaleme alınmıştır. Üç perdelik, dramatik türde bir opera olarak bestelenmiş olmakla birlikte, 1982 yılında Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü nedeniyle, tam 48 yıl sonra tekrar sahnelenmesi gündeme geldiğinde Saygun, bu 3 perdelik operayı, bir perdelik özet hâline getirmiştir. “Özsoy”un Uvertürünün başlangıç akorlarında2, bestecinin çok sağlam ve özgün müzik karakterinin şaşırtıcı olgunluktaki ilk izlerini görüyoruz. Daha ilk akorlarda eserin mistik yapısını hissetmek mümkündür. Bu sade ve yoğun anlam yüklü yapı dikkat çekicidir. Saygun’un daha sonraki dönemlerde bestelediği eserlerde yer verdiği halk ezgilerinin yoğun ve karmaşık armonik yapısı bu eserde görülmemektedir. Buna karşılık tonal müziğin vardığı en yüksek doruk olan, Wagner’in müziğinde rastladığımız yoğun derinlik ve müzikal ifade, âdeta yıllar sonra Saygun’un müziğinde karşımıza çıkmaktadır. XIX. yüzyıl romantik akımının esası olan ve Wagner’in zirveye ulaştırdığı, dramın müzikle ifadesine (Gesamtkunstnerk), Saygun yeni bir boyut katmıştır. Doğunun duyarlılığını getirmiş, müziği Wagner’in bıraktığı yerden yeni renk ve akorlarla geliştirerek, doruğa ulaştırmıştır.
Anahtar Kelimeler:

Atatürk, Opera, Özsoy Destanı

The life story of Mustafa Kemal is the story of a public which fight for their independence. Because Mustafa Kemal has spent ali his life for the independence war of Turkish public. Public are everybody who fights for an independent and free territory. Nobody has any privilege from one other in public for him. Ali religious men, journalists, religious chiefs, lawyers, soldiers, engineers who were in Turkish public gathered in the First Turkish Parliament in 1920. Mustafa Kemal has never lived in a different style from the public during his life; he always has lived in the conditions of an ordinary person in public. He has eaten with the ordinary individuals, walked with the public and sung together. Public have göne to meet him kilometers before the city where he has visited; not for currying favor but for arriving at one part of them.

___

  • Onay, Ersin, Atatürk ve Müzik, Bilkent Üniversitesi
  • Özsoy Destanı, Ankara, Halkevi Sahnesi, 19 Haziran 1934. (İlk temsilin program kitapçığı).