Bir ismin etnografisi: İmroz’dan Gökçeada’ya

Yer adları (toponimi) hem kültürel hem politik anlamda önemlidir. Kültürel anlamda, yerli halk açısından bellek, kimlik ve aidiyet göstergesidir. Politik açıdan ise iktidarın gücünü ve ideolojisini uyguladığı alanlardır. Bu sebeple, zaman zaman farklı toponimiler karşı karşıya gelirler. Böylelikle iktidarlar, uygun görmedikleri yer adlarını değiştirirlerken, yeni isim karşısında yerel halk eski ismi kullanmaya devam ederek bir bellek alanı oluşturur. Dolayısıyla isim hatırlamanın bir öznesine dönüşür. İmroz’un hikayesi de bu duruma örnektir. Lozan Antlaşması ile Türkiye’ye dahil edilen ancak halkı nüfus mübadelesi dışında bırakılan İmroz, 1920’lerden itibaren adalı Rumları derinden etkileyen olumsuz uygulamalara maruz kalmıştır. Bunlar arasında Yunanca eğitimin kısıtlanması, kamulaştırma ve Tarım açık cezaevi açılması öne çıkan uygulamalardır. Diğer tarafta, önceden tüm halkı Rum Ortodoks olan adaya, Türkiye’nin çeşitli insanların iskân edilmesiyle, adanın demografisi değişmeye başlamıştır. Ardından adalıların da dışarıya göç etmeleriyle birlikte Rum nüfus azınlık durumuna düşmüştür. 1970 yılında ise Türk Müslüman nüfusun çoğunluk olduğu adanın adı Türkçeleştirilerek Gökçeada olarak değiştirilmiştir. Bu tarihten öncesinde hiçbir yerde “Gökçeada” ismi bulunmamaktadır. Bu ismin komşu ada “Bozcaada”nın ismiyle uyumlu olması için tercih edilmiş olması muhtemeldir. İmrozlular açısından Gökçeada, adada yaşanan olumsuzlukları çağrıştırmaktadır. Bu sebeple bu ismi kullanmamaktadırlar. İmroz ise kültürel kimliklerinin bir parçası, özel memleketlerinin adıdır. Bu çalışmada, toponimi mühendisliği ekseninde Türkiye’de uygulanan politikanın bir uzantısı olarak İmroz-Gökçeada örneği, alan araştırmasıyla elde edilen veriler çerçevesinde ele alınacaktır. Bu sayede isim, bellek ve kimlik ilişkisinin anlaşılması hedeflenmektedir.

The ethnography of a name: From Imbros to Gökçeada

Toponymy is a politically and culturally significant issue. To locals, it is a sign of memory, identity, and a sense of belonging. As for the political side, it is the scope of government to implement its power and ideology. That is why toponymies may time to time encounter. While governments try to rename the toponymies, the local residents, opposing to the new name, use the old name and form an area of memory. As a result, the name becomes the subject of remembrance. The history of Imbros can be an instance on the matter. Imbros, retroceded to Turkey by Greece, but was excluded from the exchange population with Treaty of Lausanne was exposed to negative implementations. Among them were the restrictions against education in Greek language, expropriation and the foundation of Open Agricultural Prison. On the other hand, the government changed the demography of the island by bringing new settlers from Trabzon, Muğla, Burdur and Çanakkale. In this period, most of Greek islanders immigrated abroad and the Greek population became numerically a minority. In 1970 Turkish government Turkified the name of the island as Gökçeada. Before that date, Gökçeada had not had any meaning both for the locals or the new settlers. It must have been chosen to show resemblance to its neighbor island, Bozcaada. From Imbrosians’ perspective Gökçeada recalls bad memories and is not opted for usage. Imbros, on the other hand, is a part of their cultural identity and homeland. This study focuses on toponymy engineering in the case of Imbros-Gökçeada and thus it aims to understand the relation between toponymy, memory and identity.

___

  • Alexandris, A. (1980). Imbros and Tenedos: a study in Turkish attitudes toward two ethnic Greek island communities since 1923. The Journal of the Hellenic Diaspora, 7(1), 5-31.
  • Anderson, B. (2009). Hayali cemaatler: Milliyetçiliğin kökenleri ve yayılması, 5. Baskı. İ. Savaşır (Çev.). Metis Yayınları.
  • Azaryahu, M., ve Golan, A. (2001). (Re)naming the landscape: the formation of the Hebrew map of Israel 1949–1960. Journal of Historical Geography, 27(2), 178-195. https://doi.org/10.1006/jhge.2001.0297
  • Beşe Erginsoy, G. (2006). Adalılar: İmroz’dan Gökçeada’ya. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
  • Birkalan Gedik, H. (2010). İçiçedir ötekilik halleri: Festival ve mit arasında Imbros’da hatırlamak ve unutmak, Folklor/Edebiyat, 16(62), 7-28.
  • Boym, S. (2009). Nostaljinin geleceği. F. B. Aydar (Çev.). Metis Yayınları.
  • Chatterjee, P. (1996). Milliyetçi düşünce ve sömürge dünyası. S. Oğuz (Çev.). İletişim Yayınları.
  • Çoban, M. (2013). Toplumsal hafıza ve siyasal dönüşümler bağlamında mekân isimlerinin önemi: Türkiye örneği. Uluslararası katılımlı 7. Ulusal Sosyoloji Kongresi bildiriler kitabı, 3, 667-675.
  • Gökçeer, F. (1984). İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürü Fikri Gökçeer’in konuşması. Türk Yer Adları Sempozyumu Bildirileri (s. 1-5). Başbakanlık Basımevi.
  • Hall, S. (1998). Kültürel kimlik ve diaspora, içinde Kimlik- topluluk, kültür, farklılık, (İ. Sağlamer, çev.), Sarmal yayınevi, 173-191.
  • Hobsbawn, E. J. (1995). 1780’den günümüze milletler ve milliyetçilik: Program, mit, gerçeklik, 2. Baskı. O. Akınhay (Çev.). Ayrıntı Yayınları.
  • Koraltürk, M. (2013). Milliyetçi bir refleks: Yer adlarının Türkleştirilmesi, Toplumsal Tarih, (117), 98-99.
  • Nişanyan, S. (2011). Hayali coğrafyalar: Cumhuriyet döneminde değiştirilen yer adları. TESEV Yayınları.
  • Orhonlu, C. (1972). Gökçe ada (İmroz), Türk Kültürü, (112), 223-229.
  • Öktem, K. (2008). The nation’s imprint: Demographic engineering and the change of toponymes in republican Turkey. European Journal of Turkish Studies, (7). https://doi.org/10.4000/ejts.2243
  • Özözen Kahraman, S. (2005). Gökçeada’da göçlerin nüfus gelişimi ve değişimi üzerine etkileri. Coğrafi Bilimler Dergisi, 3(2), 39-53.
  • Schacter, D. L. (2010). Belleğin izinde: Beyin, zihin ve geçmiş. E. Özgül (Çev.). Yapı Kredi Yayınları.
  • Smith, A. D. (2002). Küreselleşme çağında milliyetçilik. D. Kömürcü (Çev.). Everest Yayınları.
  • Tansuğ, F. (Ed.) (2012). İmroz Rumları - Gökçeada üzerine. Heyamola Yayınları.