KENTSELLİĞİN TARİHİNDE NİTELİKTEN NİCELİĞE GEÇİŞ SÜREÇLERİ ÜZERİNDEN CUMHURİYETİN BAŞLANGICINDA ANKARA'NIN KENTSEL KATMANLARI

21. yüzyılın ilk çeyreğinin sonlarında, dünya nüfusunun kentlerde yoğunlaşması kentsellik ve biriktirdiklerini her zamankinden daha çok yönlü ve katmanlı bir sürece yöneltmektedir. Kentlerin ziksel genişlemelerinin yanı sıra kentselliğin tanımı, kökenlerinin geriye dönük zamanda nereye indiği ve tarihselliğinin geçirdiği değişim süreçleri konusu önemli araştırma sorularını içermektedir. Şüphesiz kentsellik bu etkilerin ve birikimlerin azlığı ya da çokluğu doğrultusunda birbirleriyle karşılaşmaları, çok katmanlı oluşumları, zaman içinde duraksama veya hızlanmalarıyla birlikte ilerlemiştir. Bu anlamda Ankara da bulunduğu coğrafyasında kendi tarihsel sürecini yaratmıştır. Anadolu'nun merkezinde bir yerleşim olarak Frig ve Galat uygarlıklarına kadar dayanan üç bin yıllık geçmişle önemli ve zengin bir kentsellik tarihine sahiptir. Bu birikim daha sonraları eklenen Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait katmanlarla daha değerli hâle gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde batının gerçekleştirdiği sanayi devriminden uzak kalışı Ankara için de geçerli olmuş, batı ile denklik yakalayamamış ve kaynaklarını mütevazi biçimde kullanabilen bir yerleşim olarak kalmıştır. Dolayısıyla Ankara için planlı bir kentleşme ancak Cumhuriyet sonrası başkentlik konumu ile gerçekleşmeye başlamıştır. Bu konum bir taraftan imar ve planlama çalışmalarını gerektirirken aynı zamanda ülke için devletin kalkınma modeline ev sahipliği yaptığı, örnek bir kentselliğin tanımlandığı dönemdir. Ancak gereksinimler yerine getirilse bile, cumhuriyet dönemi öncesi uygarlıkların zengin birikimlerinin planlı ve plansız uygulamalarla günümüze gereğince nasıl ulaştığı çeşitli sorular içermektedir. Ankara'nın kentsellik sürecinin değerlendirilmesi kentselliğin doğuşuyla birlikte, Tarih Öncesinden, Modern Öncesi dönemi, Erken Modern ve Modern Dönemden geçip, nicelikten niteliksizleşmeye geçtiği Çağdaş Dönemi ile birlikte, günümüz megakentlerin yükseldiği bir süreç üzerinden yapılacaktır. Şüphesiz kentsellik bütün bu tarihsel akışta sosyal, ekonomik, toplumsal, siyasi dinamiklerin, tarihe sıçrama olanağı veren keşierin, buluşların doğrudan etkilerini barındırmıştır. Ankara, bu etkilerle sürekli bir etkileşimde bulunmasa da kendine özgü kentsellik tarihine sahiptir. Bu derin ve değerli birikimin gelecek kuşaklara aktarılması var olan kentsel katmanların her birine yer ve değer verilmesiyle gerçekleşebilir. Bu nedenle cumhuriyet sonrası, tarihsel katmanların üzerine yayılan planlı ve plansız yapılaşma öncesi durum tespiti yapmak yerinde olacaktır.

___

  • ‘’Bir Yaşam Biçimi olarak Kentlileşme’’ Louis Wirth içinde, 20. Yüzyıl Kenti, Paul K. Hatt.(…) Edward W. Soja. (2002). Der. ve Çev. Bülent Duru, Ayten Alkan. Ankara: İmge .s. 77-106.