BİRİNCİ DAĞLIK KARABAĞ SAVAŞININ TÜRK BASININDAKİ YANSIMALARI

Kafkaslarla olan tarihsel, kültürel ve sosyolojik bağları, özellikle de Azerbaycan Türkleri arasındaki soydaşlık ilişkisi nedeniyle Dağlık Karabağ sorunu, Türk dış politikasındaki önemini her zaman korumuştur. Tarihsel temelleri çok daha evveline dayanmakla birlikte, Azerbaycan Türkleri ile Ermenistan arasında açık çatışmaya dönüştüğü 90'lı yıllarda sorun, Türk kamuoyunu bir hayli meşgul etmiştir. Bu çalışmada Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorununu üç ana başlık halinde ele almayı uygun bulduk. İlk olarak konunun daha anlaşılır olması bakımından, sorunun tarihsel süreçteki yerine değinerek genel olarak Ermeni sorunu, sorunun ortaya çıkışını tetikleyen tarihsel etkenleri irdelemeye çalıştık. İkinci olarak, Sovyet yönetimi tarafından 1930'lardan 1980'lerin sonuna kadar uygulanan ve Dağlık Karabağ meselesinin Ermeniler ve Azerbaycan Türkleri arasında bir sorun haline gelmesine neden olan sistemli ve planlı tehcir politikasını ele aldık. Üçüncü ve son başlıkta, Dağlık Karabağ bölgesindeki çatışmaların, Azeri Türklerine yönelik katliamların arttığı, 1992 yılında Türk basınının soruna yaklaşımını inceledik. Dönemin Türk basınının olaylar karşısındaki tutumu, farklı siyasi görüşlerden gazeteler- Cumhuriyet Hürriyet, Tercüman, Yeni Tanin, Ortadoğu, Milliyet, Milli Gazete- taranarak; Azerbaycan'a ait olan Dağlık Karabağ bölgesi, Rusya destekli Ermeni silahlı güçleri tarafından işgalini, dönemin iktidarının söyleminin bu basın organlarına nasıl yansıdığı değerlendirilmiştir.

REFLECTIONS OF THE FIRST NAGORNO-KARABAKH WAR IN THE TURKISH PRESS

The Nagorno-Karabakh conflict has always maintained its importance in Turkish foreign policy due to the historical, cultural and sociological ties with the Caucasus, especially the kinship relationship between the Azerbaijani Turks. Although its historical foundations date back much earlier, the problem has preoccupied the Turkish public a lot in the 90s, when it decayed into an open conflict between the Azerbaijani Turks and Armenia. In this study, we decipher the Nagorno-Karabakh conflict between Azerbaijan and Armenia in three main headings. First, in order to make the issue more understandable, we have tried to examine the Armenian problem in general and the historical factors that triggered the emergence of the problem, since the problem is related to the Armenian problem in a broader context by touching on its place in the historical process. Secondly, we discussed the systematic and planned decommissioning policy implemented by the Soviet administration from the 1930s to the end of the 1980s, which led to the fact that Nagorno-Karabakh became a problem between Armenians and Azerbaijani Turks. We tried to underline that Russia's deportation policy, which began during the tsarist period and continued during the Soviet period, was the main tool of the Caucasian policy of transferring Azerbaijani lands to Armenians. In the third and nal title, we examined the approach of the Turkish press to the problem in 1992, when the conicts in the Nagorno-Karabakh region, massacres of Armenians and Russians targeting Azerbaijani Turks increased. The attitude of the Turkish press towards the events of the period, the occupation of the Nagorno-Karabakh region belonging to Azerbaijan by the Armenian armed forces supported by Russia, and how the rhetoric of the power of the period was reected in the press were evaluated.