Kamu Yönetiminde Amaçsallaşan Perfomans Düşüncesini: Literartürün Eleştirel Bir Çözümlemesi

Örgütsel düzeyde, 20. yüzyılın başlarında güçlü liberal-kapitalist ülkelerin özel sektörlerinde (sınırlı da olsa kamu yönetiminin bazı alanlarında) karşılaşılan ilk bilinçli ve sistemli performans değerlendirmelerine, yüzyılın son çeyreğine doğru performans yönetimi eşlik etmiştir. 1980’li yıllardan itibaren, başta Anglo-Sakson ülkeler olmak üzere dünya genelinde yaygınlaşan kamu işletmeciliği pratikleriyle birlikte, kamu yönetiminde performansa ve performans yönetimine büyük bir önem verilmeye başlanmıştır. Bu şekilde, (sonuç yönüyle) performans; işletme ve piyasa odaklı düşünüş ve koşulların egemen olmaya başlaması nedeniyle, özel sektörde olduğu gibi, kamu yönetiminde de başlı başına bir amaca dönüşmüştür. Bu dönüşüm, bir yandan “politikacıyönetici-toplum” üçlüsü arasındaki ilişkilerin yeni bir kavramlaştırma üzerinden yeniden kurgulanmasına diğer yandan kamu hizmeti değer ve ilkelerinde bir farklılaşmaya yol açmıştır. Betimsel araştırma yönteminin kullanıldığı makalenin tezi, kamu hizmetlerinin bizzat bir amaç olarak performans kavramı üzerinden şekillendirilmesinin ve okunmasının, kamu yönetiminin kendi varlık nedenine ve doğasına aykırı olduğudur. Makalenin özgünlüğü; kamu yönetiminde performansın başlı başına bir amaç haline geldiğinin ileri sürülerek, “performans” yerine “insan”ı önceleyen alternatif bir bakış açısının sunulmasından kaynaklanmaktadır.

___

  • Referans 1 Adcroft, Andy ve Robert Willis (2005), “The (Un)intended Outcome of Public Sector Performance Measurement”, International Journal of Public Sector Management, 18 (5): 386-400.