CIG 9155B (Anazarbos): Bir numerus Phalangarium’a Ait Epigrafik Kayıt mı?

Bugün kayıp olan Anazarbos’tan CIG 9155B Yunanca yazıtın bir noum°ro[u] [l]aggiarğvn yani numerus lanciariorum’a – birincil silahı kargı (lancia) olan düzensiz bir Roma ordu birimine (numerus) – atıfta bulunduğu düşünülmüştü. Epigrafik kayıtlardan bilinen bir numerus lanciariorum bulunmasına karşın, Anazarbos’taki bu özel birliğin epithetinde kullanılan gammagamma digrafı, terimin [Fal]aggiarğvn şeklinde restorasyonunu akla getirmektedir ki, bu durumda, Hellen falankslarının Romalılaşmış versiyonu olan noum°ro[u] [Fal]aggiarğvn, veya numerus phalangariorum birliği söz konusu olacaktır. Genel bağlamda Hellen falankslarının ve Roma lejyonlarının çok farklı dövüş yöntemleri kullandıkları doğru olmasına karşın yazılı belgelere göre doğudaki Roma ordusu, ana savaş formasyonu hafif ve ağır silahlı süvariler olan düşmanlarla karşılaştığı zaman falanks taktiklerinden yararlanıyordu. Böyle bir durumda Roma lejyonu en önde uzun mızraklı adamlardan müteşekkil derin bir ön hat konuşlandırır, böylece düşmanın geleneksel süvari saldırısını durduracak falanks-benzeri bir kalkan duvarı oluşturur, ki bu noktada lejyonun geri kalanı bu kalkan duvarının üzerinden saldıranların asıl kesimine taş veya ateşli oklar atacaktır. Düşmanın süvari saldırısı bu şekilde bir kere kırıldıktan sonra Roma lejyonu falankslar gibi ilerleyerek düşmanın hayatta kalan elemanlarına saldıracaktır. Açıktır ki, bu savaş taktiği ancak her lejyonda bu tür dövüş eğitimi almış yeterli sayıda adam varsa gerçek savaşta işe yarayabilirdi. Gerçekte, falanks tipi uzun mızrak veya atış kargısı gibi spesifik birincil silah kullanan uzman birliklere atıflar, geç Principatus döneminde epigrafik ve yazılı kayıtlarda gittikçe artıyor. Örneğin, yazılı kaynakların bildirdiğine göre Caracalla kendi ordusunun en azından bir parçasını Parth seferi için falanks taktiklerinde eğittirmiş, onlara bu tür dövüşe uygun ekipman vermişti. Severus Alexander da Sasanilere saldırmak için kendi ordusunu falanks yönteminde eğitti fakat onun savaşçıları kendi geleneksel silah ve zırhlarını kullanmayı sürdürdü. Hiçbir yazılı veya başka kaynak, bu iki imparatorun ordusunun söz konusu seferlerde Hellenlerin falanks tekniğini birebir kullandıklarına dair bir kayıt içermez. Ne var ki, kimi yazılı kanıtlara göre dönemin Romalı elitlerinin bazıları Parth ve Sasanilerin tercih ettiği ağır zırhlı süvarilere karşı savaşta Roma ordusunun başarılı olabilmesi için en iyi yolun falanks yöntemlerinin kullanılması olduğunu görmüştü. Ayrıntıya girersek, epigrafik kanıtlara göre 3. yy.’da, Roma versiyonu falankslarda dövüşmek üzere eğitim alan lejyon askerleri Syria’daki legio II Parthica’da görevli idi. Bu adamların çoğu lanciarii yani kargı atıcıları olarak tanımlanmakta veya zikredilmektedir, ancak bir tanesi açıkça discens phalangarius, yani falanks-benzeri tarzda dövüş eğitimi alan bir asker olarak zikredilmiştir. Buna göre erken 3. yy. legio II Parthica’sında en azından bir kısmın falanks taktikleriyle dövüş eğitimi aldığı, uzun mızraklarla kalkan duvar halinde falanks-benzeri ön hat oluşturarak gerilerindeki taş atıcıları korudukları düşünülebilir. Böylesi uzman birliklerin lejyon genelinde kendi alt birimleri bulunması akla yatkın geliyor ki, bu durumda uygun terim numerus olacaktır. O halde Anazarbos CIG 9155B metni bir lejyonun numerus phalangariorum’una atıfta bulunuyor olabilir ve yine aynı yerden bir mezar anıtı da legio II Parthica’nın bir askerini onurlandırdığından bu numerus phalangariorum, adı geçen lejyonun bir alt birimi olabilir.

CIG 9155B (Anazarbos): An Epigraphic Record of a numerus Phalangarium?

Bugün kayıp olan Anazarbos'tan CIG 9155B Yunanca yazıtın bir noum°ro[u] [l]aggiarğvn yani numerus lanciariorum'a - birincil silahı kargı (lancia) olan düzensiz bir Roma ordu birimine (numerus) - atıfta bulunduğu düşünülmüştü. Epigrafik kayıtlardan bilinen bir numerus lanciariorum bulunmasına karşın, Anazarbos'taki bu özel birliğin epithetinde kullanılan gammagamma digrafı, terimin [Fal]aggiarğvn şeklinde restorasyonunu akla getirmektedir ki, bu durumda, Hellen falankslarının Romalılaşmış versiyonu olan noum°ro[u] [Fal]aggiarğvn, veya numerus phalangariorum birliği söz konusu olacaktır. Genel bağlamda Hellen falankslarının ve Roma lejyonlarının çok farklı dövüş yöntemleri kullandıkları doğru olmasına karşın yazılı belgelere göre doğudaki Roma ordusu, ana savaş formasyonu hafif ve ağır silahlı süvariler olan düşmanlarla karşılaştığı zaman falanks taktiklerinden yararlanıyordu. Böyle bir durumda Roma lejyonu en önde uzun mızraklı adamlardan müteşekkil derin bir ön hat konuşlandırır, böylece düşmanın geleneksel süvari saldırısını durduracak falanks-benzeri bir kalkan duvarı oluşturur, ki bu noktada lejyonun geri kalanı bu kalkan duvarının üzerinden saldıranların asıl kesimine taş veya ateşli oklar atacaktır. Düşmanın süvari saldırısı bu şekilde bir kere kırıldıktan sonra Roma lejyonu falankslar gibi ilerleyerek düşmanın hayatta kalan elemanlarına saldıracaktır. Açıktır ki, bu savaş taktiği ancak her lejyonda bu tür dövüş eğitimi almış yeterli sayıda adam varsa gerçek savaşta işe yarayabilirdi. Gerçekte, falanks tipi uzun mızrak veya atış kargısı gibi spesifik birincil silah kullanan uzman birliklere atıflar, geç Principatus döneminde epigrafik ve yazılı kayıtlarda gittikçe artıyor. Örneğin, yazılı kaynakların bildirdiğine göre Caracalla kendi ordusunun en azından bir parçasını Parth seferi için falanks taktiklerinde eğittirmiş, onlara bu tür dövüşe uygun ekipman vermişti. Severus Alexander da Sasanilere saldırmak için kendi ordusunu falanks yönteminde eğitti fakat onun savaşçıları kendi geleneksel silah ve zırhlarını kullanmayı sürdürdü. Hiçbir yazılı veya başka kaynak, bu iki imparatorun ordusunun söz konusu seferlerde Hellenlerin falanks tekniğini birebir kullandıklarına dair bir kayıt içermez. Ne var ki, kimi yazılı kanıtlara göre dönemin Romalı elitlerinin bazıları Parth ve Sasanilerin tercih ettiği ağır zırhlı süvarilere karşı savaşta Roma ordusunun başarılı olabilmesi için en iyi yolun falanks yöntemlerinin kullanılması olduğunu görmüştü. Ayrıntıya girersek, epigrafik kanıtlara göre 3. yy.'da, Roma versiyonu falankslarda dövüşmek üzere eğitim alan lejyon askerleri Syria'daki legio II Parthica'da görevli idi. Bu adamların çoğu lanciarii yani kargı atıcıları olarak tanımlanmakta veya zikredilmektedir, ancak bir tanesi açıkça discens phalangarius, yani falanks-benzeri tarzda dövüş eğitimi alan bir asker olarak zikredilmiştir. Buna göre erken 3. yy. legio II Parthica'sında en azından bir kısmın falanks taktikleriyle dövüş eğitimi aldığı, uzun mızraklarla kalkan duvar halinde falanks-benzeri ön hat oluşturarak gerilerindeki taş atıcıları korudukları düşünülebilir. Böylesi uzman birliklerin lejyon genelinde kendi alt birimleri bulunması akla yatkın geliyor ki, bu durumda uygun terim numerus olacaktır. O halde Anazarbos CIG 9155B metni bir lejyonun numerus phalangariorum'una atıfta bulunuyor olabilir ve yine aynı yerden bir mezar anıtı da legio II Parthica'nın bir askerini onurlandırdığından bu numerus phalangariorum, adı geçen lejyonun bir alt birimi olabilir.

___

  • Balty 1988 J.-Ch. Balty, “Apamea in Syria in the Second and Third Centuries AD”, JRS 78 (1988) 91-104.
  • Balty – van Rengen 1993 J. C. Balty – W. van Rengen, Apamée de Syrie: Quartiers d’hiver de la IIe Légion Parthique: Monuments funéraires de la nécropole militaire (1993).
  • Bennett 2012J. Bennett, “The Garrison of Cilicia during the Principate”, Adalya XV, 2012, 115-127.
  • Laminger-Pascher 1974 G. Laminger-Pascher, “Kleine Nachträge zu kilischen Inschriften”, ZPE 15, 1974, 31-68.
  • Sayar 2000 M. H. Sayar, Die Inschriften von Anazarbos und Umgebung (= IK 56 [2000]).Southern 1989P.
  • Southern, “The numeri of the Roman imperial army”, Britannia 20, 1989, 81-140.
  • Speidel 1994M. P. Speidel, Die Denkmäler der Kaiserreiter. = Equites singulares Augusti (= Bonner Jahrbücher. Beihefte 50) (1994).
  • Speidel 2002M. P. Speidel, “The Framework of an Imperial Legion”, in R. J. Brewer (ed.), The Second Augustan Legion and the Roman Military Machine (2002) 125-43.
  • Tomlin1998 R. S. O. Tomlin, “Roman manuscripts from Carlisle: the ink-written tablets”,Britannia 29, 1998, 31-84.
  • Wheeler 1979 E. L. Wheeler, “The Legion as Phalanx”, Chiron 9 (1979) 303-18.
  • Wheeler 1995 E. L. Wheeler, “Why the Roman’s can’t defeat the Parthians: Julius Africanusand the strategy of magic”, in W. Groenman - van Waateringe – B. L. van Beck – W. J. H. Willems – S. L. Wynia (edd), Roman Frontier Studies 1995, 575-579.