Eril Kadın, Dişil Erkek ve Gezi Ruhu

Ataerkil bir cinsiyet düzenin hakim olduğu ülkemizde, toplumsal cinsiyet algısı adaletsizce ve tek bir cinsiyet lehine yaşanmaktadır. Kadın her alanda eril bakış açısına göre şekillendirilmeye çalışılmaktadır. Erkek ve kadın arasındaki temel fark biyolojik olmasına rağmen kadın, ataerkil toplumlarda tarihin hiçbir döneminde erkekten daha önde olamamıştır. Gezi Parkı olayları Türk kadını açısından önemlidir. Eril sistemin yarattığı yapıya ilk başkaldırısı olmasa da görünürlüğü açısından en etkili başkaldırısıdır. Kadınlar ilk defa bir eylemde bu derece görünür olmuşlar, erkeklerle birlikte, omuz omuza, demokratik haklarını savunmak için, şiddete karşı durmak için, gelecekleri için direnmişlerdir. Bu çalışmada, kadını erkekle sokakta eşitleyen ve görünür kılan Gezi olaylarının karakteristik özelliklerine bakılarak eylemin eril mi dişil mi olduğu sorgulanmaktadır.

Masculine Women, Feminine Men and Gezi Soul

In our mainly patriarchal country, social gender perception is unfair to women and to the advantage of male sex. Women are shaped in all areas according to the male point of view. Even though the only difference is in their physical and biological nature, in partriarchal societies, women could never be ahead of men in the history of mankind. Gezi Park events were a turning point for women. For the first time, women were this visible, alongside and shoulder to shoulder with men; they stood against violence, defended their democratic rights and their future; they became equals with men in public arena. In this study, by observing the characteristics and particulars of Gezi Park events which liberated women, made them visible and equals to men, we examine these events in terms of being male or female in nature.