The position of grivas in Us’ Cyprus policy                 

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) genellikle sağcı ve anti-komünist kişileri desteklediği bilinir. Ancak Amerikan belgeleri bu savın General Yorgo Grivas için tümüyle doğru olmadığını göstermektedir. Yunan İç Savaşı kahramanlarından Grivas’ın o dönemdeki anti-komünist tavrı ABD tarafından olumlu olarak değerlendirilir. ABD 1960’lı yıllarda Kıbrıs’ta komünizm tehlikesini algılayınca Grivas’ın adada bulunmasına destek verir. Amerikalılar açısından Grivas hem Cumhurbaşkanı Makarios’u, hem de askeri bir macerayla Türkiye ile Yunanistan’ın savaşmasına yol açabilecek Kıbrıslı Rumları kontrol edebilecek bir kişidir. Ancak komünistlerin adada önemli bir güç haline gelememesi ve Türkiye ve Yunanistan’ın sorularını çözmek için görüşmelere başlaması ABD’nin bu konudaki düşüncesini değiştirir. ABD’nin dış politikası 1970’lere kadar ideoloji merkezliydi. Bu dönemde Grivas ABD açısından değer taşımaktadır. Ancak Detant döneminin başlamasıyla ABD, taraflar arasındaki ilişkilerin yumuşamasını ve Kıbrıs’ta görüşmeler yoluyla uzlaşıya varılmasını amaçlar. Bunun yanında, ABD’nin Cumhurbaşkanı Makarios’la iyi ilişkiler geliştirmesi Grivas’ın dengeleyici rolüne olan ihtiyacını sona erdirir ve sonraki süreçte onu desteklemez.

Abd’nin Kıbrıs politikasında grivas’ın rolü

The United States (US) is generally known as the supporter of rightist and anti-communist elements in the world. However, in the case of General Georgios Grivas, the American documents tell that this argument is not completely true. Grivas was a hero during the civil war in Greece and his anti-communist stance was seen positively in the US. In 1960’s, the U.S. perceived a communist threat in Cyprus and the Americans supported Grivas presence in the island. For the Americans, Grivas was also a balancer in controlling President Makarios and a trustful person that could restrain Greek Cypriots from military ventures that would exacerbate the situation through a Greece-Turkey war. However, as the communists were unable to gain significant power and when Greece and Turkey began negotiations, led this argument to lose ground. Until 1970 ideology dominated American foreign policy. During that period Grivas was valuable for the Americans. However, when détente began in the world, the US strongly supported the relaxation of relations between the parties and sought a compromised agreement through negotiations in Cyprus. Also, when the US turned to warm relations with President Makarios, the balancing role of Grivas in Cyprus politics was finished and the Americans did not support him anymore.

___