ORTA ASYA'DAKİ UYGURLARIN KÜLTÜRÜ VE BAŞARILARI ÜZERİNE

Bu makalede eski Sovyetler Birliği dönemindeki ve bugünkü Bağımsız Orta Asya Cumhuriyetlerindeki Uygurların kültürünün oluşum ve gelişim süreci üzerinde durulacaktır. Bilindiği gibi, Orta Asya diasporadaki Uygurların en fazla toplandığı bir bölgedir. Bu bölgenin Uygurların ana vatanı Doğu Türkistan, yani bugünkü Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Şincan Uygur Özerk Bölgesi diye adlandırılan topraklarla uzun tarihi ilişkisi vardır. Orta Asya cumhuriyetlerindeki Uygurların 20. yüzyıldaki kültürel gelişim sürecini üç aşamaya ayırmak mümkündür: Birinci aşama 1918-1940 yıllarını, ikinci aşama 1950 - 1980 yıllarını, üçüncü aşama 1991 yılından bugüne kadar olan zamanı kapsar. 20. yüzyılın ilk yarısı ve 1960 - 1980 yılları arasında Sovyetler Birliği hükümeti Doğu Türkistan'ı önemli stratejik hedef olarak belirlediği için önce kendi sınırları içerisinde, yani Sovyetler Birliği kontrolü altındaki Orta Asya bölgesinde yaşayan Uygurların kültür, sosyal ve ekonomik meselelerine özel ilgi göstermişti. Sovyetler Birliği'nin devlet menfaatini hareket noktası yapan bu politikadan dolayı 20. yüzyılın 20-30'lu yıllarında Uygurlardan çok sayıda çağdaş yüksek eğitim sahibi aydınlar yetişti. Sovyetler Birliği hükümeti 1960 - 1980 yılları arasındaki Sovyet-Çin çekişmesi döneminde kendi topraklarındaki Uygurların kültürel, siyasal, sosyal ve ekonomik meselelerine tekrar ilgi gösterdiğinden dolayı bu dönemde Uygurların kültüründe yeni gelişmeler ortaya çıktı. Uygurlar arasından bütün Sovyetler Birliği'nde tanınmış yazarlar, sanatçılar, devlet adamları, sporcular ve diğerleri yetişti. 1991 yılında Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra Uygurlar yine yeni bir sürece girdiler. Bu süreçte onların kültüründe yeni ilerlemeler görüldü. Bu makalede işte o Uygurların kültürel başarıları ve onların arasından yetişmiş meşhur şahıslar hakkında da bilgi verilecektir.

THE CULTURE OF THE CENTRAL ASIAN UYGHURS AND THEIR SUCCESSES

This paper is mainly focused on the formation and development of the Uyghur culture in the USSR and independent Central Asian republics. Central Asia is a region of importance to the Uyghur Diaspora due to its shared border and strong historical relations with the Xinjiang Uyghur Autonomous Region of the People’s Republic of China. In the first half of the 20th century, in the 1960s-1980s, the Soviet Union viewed East Turkestan/ Xinjiang as an important strategic goal. With the aim of defending its own national interests, the Soviet Union directly involved itself in the political life of the region and attempted to exert political, cultural and economic influences there. As a result of the ethnic policies and political goals of Soviet Russia, a large number of Uyghur youths attended universities in Soviet cities, including Moscow, Leningrad, and Tashkent, and during the 1920s and 1930s, this led to the creation of a sizable Uyghur intellectual class in Soviet Central Asia in the early 20th century. The Soviet Union carefully monitored the cultural and educational development of the Uyghur Diaspora as a whole, using the information to determine the Uyghur situation in East Turkestan/Xinjiang during the 1930s-1940s and 1950s-1980s. We can divide history of the formation and the development of the Soviet and independent Central Asian Uyghur culture into three different stages: the 1918-1940s, 1950s- 1980s and the since 1991- until now . In these three stages, among the Uyghurs appeared many scholars, writers, artists, scientists, athletes, high rank military commanders, government officials, and others who influenced the Soviet Union and the independent Central Asian republics. After the collapse of the Soviet Union, the Uyghur Diaspora separately belonged to Kazakhstan, Uzbekistan, Kyrgyzstan, Turkmenistan and the Russian Federation. The Uyghur Diaspora in these CIS countries continues to bring significant contributions to and play an important role in them, including in Kazakhstan, Uzbekistan and Kyrgyzstan as well as Russia.