Birinci Dünya Savaşı’nın sebep olduğu yıkım, yalnızca askeri ve politik düzeyde kalmamıştır. Bu yıkım, bireylerin iç dünyalarında yarattığı tahribat ile bireyin yaşamının dinamiklerini kökünden sarsmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına kadar olan ve “İki Savaş Arası” olarak adlandırılan dönemde bireylerin yaşadıkları kimlik bunalımları, felsefe ve edebiyatın başlıca esin kaynaklarından olmuştur. Bu bağlamda, XX. yüzyılın en önemli figürlerinden biri de hiç şüphesiz Jean-Paul Sartre’dır. Sartre, iki büyük dünya savaşının modern zamanlar bireyinin üzerinde yarattığı tahribatı ve öznenin kendi olma çabasını ve arayışlarını, temsilcisi olduğu Varoluşçuluk felsefesi ekseninde, üç ciltten oluşan Özgürlük Yolları adlı roman dizisi ile okuyucuya aktarır. Bu çalışmada Sartre’ın Özgürlük Yolları I: Akıl Çağı adlı yapıtında bireylerin öz arayışını incelenecektir.

The devastation that First World War induced was not only on political and military level. It unsettled the dynamics of the life of the individual with ravages it caused in his inner world. Identity crisis that individuals had in the period which covers the end of World War I and the beginning of World War II, the interwar period, provide the inspiration for philosopy and the literature of XXth century. In this regard, Jean-Paul Sartre is one of the most important figures of XXth century. He reflects the ravages of two World Wars on modern times individual and the efforts of the individual to be “himself” within the frame of Existantialism in his triology The Roads to Freedom. In this study, we will examine the quest for essence of individuals in The Roads to Freedom I: The Age of Reason.