Yasın Protestoya Dönüşümünü İncelemek: Cumartesi Anneleri Hareketi Örneği

Yas, kaybın yakınlarını kayıptan sağlıklı bir şekilde ayıran bireysel ve toplumsal bir süreç olarak ortaya çıkar. Olağan koşullarda yas, kişinin sevdikleriyle vedalaşmasının makul bir yoludur. Ancak, kaybın travmatik bir olay sonucunda gerçekleşmesi yasın olağan şekilde tutulamamasına neden olur. Kaybın travmasının yarattığı acı ve bu acının tetiklediği öfke ise, bir toplumsal mücadelenin doğmasına yol açabilir. Cumartesi Anneleri Hareketi örneği, olağan olmayan yollarla tutulan bir yası örneklemektedir. Bu bağlamda, gayrı meşrulaştırılan ve hukuki korumanın dışına çıkarılan hayatlar olarak kayıplar, kayıp ailelerinde tutulamayan yasın bir toplumsal mücadelenin itici gücü haline gelmesine neden olmuştur. Yas boyunca kurulan hayatlar olarak kayıp yakınları, 1990’lı yıllarda başlayıp günümüze kadar süren bir sivil itaatsizlik hareketi ile yaslarını toplumsallaştırmışlardır. Bunu yaparken, yaşadıkları bireysel acıların aslında bütün bir toplumun meselesi olduğunu ortaya koymaktadırlar. Cumartesi Anneleri Hareketi, bir yastan yola çıkarak kayıp yakınları hareketi olarak başlayıp süreç içerisinde bir insan hakları hareketine evrilen; Türkiye’nin en uzun erimli sivil itaatsizlik hareketidir. 27 Mayıs 1995’te başlayıp günümüze kadar süren oturma eylemleri, kayıp yakınlarının insan hakları aktivistlerine dönüştüğü bir toplumsal mücadeleyi nitelemektedir. Bu süre boyunca, kayıplara yitirdikleri itibar yeniden kazandırılmaya çalışılmıştır. Bu süreç, kayıp yakınlarının ve bütün bir toplumun da dönüşüm geçirmesine yol açmıştır. Çalışma buradan yola çıkarak, bu toplumsal mücadelenin temel dinamiklerini, sürecin bireysel ve toplumsal çıktılarını ve bir yasın protesto hareketine dönüşümünün temel aşamalarını tartışmaktadır.

To Examine the Transformation of Mourning to Protest: The Case of Saturday Mothers Movement

Mourning emerges as a social process that separates properly the relatives of disappeared people from their loss. Under normal conditions, mourning is a reasonable way to say farewell to someone. However, the fact that the loss is a result of a traumatic event causes the mourning not to be held in a usual way. The pain created by the trauma of loss and the anger triggered by this pain usually lead to the birth of a social movement. The case of Saturday Mothers Movement illustrates a mourning which held in unusual ways. In this context,  as a life that has been illegitimized and excluded from legal protection, loss has caused public mourning which can not be held by families of disappeared to become a driving force for a social struggle. The relatives of the disappeared people as lives established during the mourning process, socialized their mourning with a civil disobedience movement that started from the 90’s to the day. In this process, they reveal that the individual trauma is at the core of a social issue. The Saturday Mothers Movement began with a movement of relatives of disappeared people and evolved into a human rights movement in the process is also Turkey’s long-term civil disobedience movement. The sit-ins that began on May 27, 1995 and went on today seem to be a social struggle in which relatives of disappeared turned into human rights activists. During this process, activists have been tried to restore the respect of all disappeared people. In this process, the relatives of the disappeared people turn into social actors as protesters. From this point of view, this study discusses the basic dynamics of this social struggle, its individual and social outcomes and finally the basic stages of the transition of a mourning to a protest movement.

___

  • Agamben, G. (2013). Kutsal insan, egemen iktidar ve çıplak hayat. (İ. Türkmen, Çev.). İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
  • Alpkaya, G. (1995). “Kayıp”lar sorunu ve Türkiye. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 50(3), 31-63.
  • BM Zorla Kaybedilmeye Karşı Herkesin Korunmasına İlişkin Sözleşme. (2006). Erişim: 7 Haziran 2017, http://humanrights.maltepe.edu.tr/sites/default/files/files/BÜTÜN%20KİŞİLERİN%20ZORLA%20KAYBEDİLMEDEN%20KORUNMASINA%20DAİR%20ULUSLARARASI%20SÖZLEŞME. Pdf
  • Daşlı, G. (2015). Hakikatin ortaya çıkarılmasında toplumsal mücadele alanı: toplu mezarlar. Erişim: 02 Nisan 2018, http://www.ozgurlukcusol.com/gunes-dasli-hakikatinortaya-cikarilmasinda-toplumsal-mucadele-alani-toplu-mezarlar/
  • Elçi, T. (2009). Türkiye’de Gözaltında Kayıplar. İnsan Hakları İçin Diyalog, Kayıplar Dosyası, 91-98.
  • Göral, Ö. S. (2016). Devlet Şiddetinden Arta Kalanlar: Kayıp, Yas ve Kamusal Sırlar. A. Uysal (Ed.), İsyan, şiddet ve yas. 90’lar Türkiye’sine bakmak (ss. 115-144). Ankara: Dipnot Yayınları.
  • Hakikat, Adalet ve Hafıza Merkezi (2013). Konuşulmayan gerçek: zorla kaybetmeler raporu. İstanbul: Anadolu Kültür Yayınları.
  • Human Rights Watch (1993). The Kurds of Turkey: killings, disappearances and torture report. New York: Helsinki Watch Publishing.
  • İstanbullu, K. (1986). Gözaltında kaybolanlar. İstanbul: Yalçın Yayınları.
  • Kaptanoğlu, C. (2011). Bellek çalışması olarak toplumsal yas. Ö. Ağtaş ve B. Özdinç (Ed.). Hakikat ve İnsan Hakları (ss. 251-313). Ankara: Dipnot Yayınları. Kayılı, E. (2004). Çıplak itaatsizlik olarak Cumartesi Anneleri. M. Özbek (Ed.). Kamusal Alan (ss. 349-356). İstanbul: Hil Yayınları.
  • Macek, I. (2014). Engaging violence. trauma, memory and representation. New York: Routledge Publishing. Opp, K. D. (2009). Theories of political protest and social movements. London: Routledge Publishing.
  • Özmen, E. (2017). Vazgeçemediklerinin toplamıdır insan. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Öztürk, S. (2008). Belgelerle Ergenekon. İstanbul: Doğan Kitap.
  • Şentürk, B. (2012). Bazılarının yası daha az tutulur: şiddet ve Kürt sorunu. Praksis, 28, 1-15.
  • Şılar, O (2013). Bitmeyen yas: faili meçhul kayıplara psikanalitik bakış. Erişim: 7 Aralık 2017, https://bianet.org/biamag/toplum/150814-bitmeyen-yas-faili-mechul-kayiplarapsikanalitik-bakis
  • Yılmaz, A. (2015). Karanlık vardiya. 90’lı yılların politik arşivi. İstanbul: Doğan Kitap.