The Culture of Restraint or the Quest for Normality: German Foreign and Security Policy
İkinci Dünya Savaşı ve ülkenin bu Savaş'ta mağlup olması, Almanya'nın dış ve güvenlik politikasındaki tutumunu tamamıyla değiştirmiştir. Yeni dış ve güvenlik politikası rekabet yerine işbirliği, güç yerine refah arayışı, kibirli bir otonomi yerine egemenliği sınırlandıran bir entegrasyon talebi mantığı üzerine inşa edildi. Almanya demokratik siyasetin temellerine yaslanarak, bu sistemin ilkelerinin devletlerarası ilişkilere yansıttı. Fakat yeniden birleşme ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, ekonomik dev olan Almanya, batı ittifakının güvenlik şemsiyesi altında yaşayan 'siyasi cüee' imajını yıkan bağımsız bir dış politika izlemeye başladı. Bu makale Alman dış ve güvenlik politikasında değişim ve devamlılık konusunu incelemeyi ve şu soruyu irdelemeyi amaçlamaktadır: Avrupa ve uluslararası kamuoyu yeniden bir 'Almanya Sorunu' ile karşılaşacak mı yoksa bu sorun barışçı ve demokratik bir yolla çözülmüşmüdür?
Alman Dış Güvenlik Politikası: Sınırlandırılan Bir Dış Politika mı Yoksa Güç Politikasına Dönüş İsteği mi?
The Second World War and the defeat of country totally shifted Germany’s foreign and security posture. The new foreign and security logic was constructed on cooperation rather than competition, on the pursuit of wealth than power, on a quest for integration through transfer of sovereignty than a vain search for autonomy. Germany rested on the foundations of democratic polity and projected the rules of this system onto relations among states. However, following the reunification and the collapse of the Soviet Union, economically giant Germany started to pursue a more independent foreign policy which destructed the image of ‘political pigmy’ that lived under the security umbrella of the western alliance. This article aims to analyze change and continuity in German foreign and security policy and to identify: Will Europe and the wider international community face a new ‘German Question’ or has this question been resolved in a peaceful and democratic way?