ÂŞIK PAŞA’NIN SEMA RİSALESİ: RİSÂLE FÎ BEYÂNİ’S-SEMÂ

Garîb-nâme müellifi Âşık Paşa, bu ünlü eserinin yanı sıra, çeşitli şiir mecmuaları ve cönklerde rastlanan bazı gazel ve ilâhilerle hemen hepsi mesnevi tarzında olmak üzere küçük bazı risaleler de kaleme almıştır. Bunlar arasında mensur olanlar, kendisine ait olması tartışmalı bir eser olan Tasavvuf Risalesi ile Semâ’ Risalesi’dir. Semâ’ Risalesi, eser hakkında ilk bilgileri veren Bursalı Mehmed Tahir’den bu yana adı, nüshaları, Âşık Paşa’ya aidiyeti, hatta varlığı tartışılan bir risale olarak dikkat çekmektedir. Bu makalede, eser hakkında bugüne kadar yapılan çalışma ve tespitler değerlendirilecek, A. Sırrı Levend’in eserin Âşık Paşa’ya ait olamayacağı noktasındaki görüşü ele alınacak ve eser kısaca tanıtılacaktır. Makalenin sonunda eserin tespit edilebilen üç nüshasının tenkitli metni sunulacaktır.

Âşık Paşa’nın Sema Risalesi: Risâle fî Beyâni’s-semâ’

Apart from his well-known book Garîb-nâme, Ashiq Pasha wrote some ghazals that can be met in small poetry majmuahs and jonks (folk poetry collections). He also has some treatises almost all written in mathnawi form. Among his all works, the prose ones, namely Tasavvuf Treatise and Sema’ Treatise are doubtful in belonging to him. Since Bursalı Mehmet Tahir, the first source has information on it, Sema Treatise’s name, its copies, its belonging to Ashiq Pasha and even also its presence have been suspicious. In this article, literature and the discussions on Sema’ Treatise will be criticized; the view of Âgah Sırrı Levend on its belonging to Ashiq Pasha will be evaluated and the work Ahi Evran Üni. Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Böl, mfkoksal@gmail.com ** Ahi Evran Üni. S.B.E. yüksek lisans öğrencisi, edb-oguzhan@hotmail.com will shortly be presented. Finally, three copies of the Treatise with critical editions will be given.

___

  • Mütercim Âsım (1305), Okyânûsü’l-Basît fî tercemeti’l-Kâmûsi’l-Muhît, Matbaa-i Osmaniye, İstanbul.
  • Ahterî Mustafa bin Şemseddin (1322), Ahterî-i Kebîr, Ârif Efendi Matbaası, İ stanbul.
  • Alî Nazîmâ - Reşâd (1317), Mükemmel Osmanlı Lûgati, Şirket-i Mürettibiye Matbaası, İstanbul.
  • Bursalı Mehmed Tâhir (1333), Osmanlı Müellifleri, C. 1, Matbaa-i Âmire, İ stanbul.
  • CEYHAN, Semih (2009), “Semâ”, İslâm Ansiklopedisi, TDV Yay., C. 36, s. 455-4
  • DEMİREL, Mustafa (2005), Alî bin Ahmed bin Emîr Alî Mecmû’a-i Latîfe ve Dili , Çağrı Yay., İstanbul 2005, s. 8-42.
  • ERGUN, Sadettin Nüzhet (1936?), Türk Şairleri, C.1, s. 129-144.
  • Faik Reşâd (1333), Târîh-i Edebiyât-ı Osmaniye, İstanbul.
  • Gülşehrî (1957), Mantıku’t-tayr, (Tıpkıbasım) Ön Sözü hazırlayan: A. Sırrı Levend, TDK Yay., Ankara.
  • GÖLPINARLI, Abdülbaki (1935), “Âşık Paşa’nın Şiirleri”, Türkiyat Mecmuası, C.5, s. 87-105.
  • GÖLPINARLI, Abdülbaki (1961),Yunus Emre ve Tasavvuf, İnkılâp Kitabevi, İ stanbul, s. 335-338.
  • HAQ, Sirajul (2006), “Dervişlerin Semâ’ ve Raksı”, Çev.: Hüseyin Akpınar, Tasavvuf: İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi , Yıl: 7, S. 16, s. 373-393. KARTAL, Ahmet, (2011), “Gülşehrî’nin Ahi Evran Mesnevisi Üzerine Notlar”, I. Uluslararası Ahilik Kültürü ve Kırşehir Sempozyumu, 15-17 Ekim 2008, Kırşehir Bildiriler , Cilt, Ankara, s. 655-674.
  • Hüseyin Remzî (1291), Müntehabât-ı Lugât-i Osmaniye, C.1, Müzellefzade Merhum Rızâ Matbaası, İstanbul. bilmeyene: - A nesne: nesneler F óarÀm: óarÀm óarÀm óarÀm *
  • “En iyi bilen Allah’tır.”