Hemşirelik Öğrencilerinin Etik Duyarlılıkları ile Kişisel Sağlık Verilerinin Kayıt ve Korunmasına Yönelik Tutumları Arasındaki İlişki

Bu araştırma, hemşirelik öğrencilerinin etik duyarlılıkları ile kişisel sağlık verilerinin kayıt ve korunmasına yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmanın evrenini bir üniversitenin hemşirelik bölümünde 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminde eğitim gören 514 hemşirelik öğrencisi oluşturmuş olup, 412 öğrenci çalışmamızın örneklemini oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından literatür doğrultusunda oluşturulan Tanımlayıcı Bilgi Formu, Hemşirelik Öğrencileri İçin Uyarlanmış Etik Duyarlılık Ölçeği (HÖUEDÖ) ve Hemşirelik Öğrencileri İçin Kişisel Sağlık Verilerinin Kayıt ve Korunması Tutum Ölçeği (HÖKSVKKTÖ) kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin %44.4’ü klinik uygulamalarda etik sorunlarla karşılaştığını ve %89.3’ü klinik uygulamalarında hastaların kişisel sağlık verilerinin kayıt ve korunmasına dikkat edildiğini belirtmişlerdir. HÖUEDÖ toplam puan ortalamasının 4.92±0.57 olduğu ve HÖKSVKKTÖ toplam puan ortalamasının ise 130.28±17.38 olduğu görülmüştür. Öğrencilerin cinsiyeti ile HÖUEDÖ ve HÖKSVKKTÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu ve kadın öğrenciler için pozitif yönde olduğu saptanmıştır. Etik duyarlılık ölçeği toplam puan ortalamaları ile kişisel sağlık verilerinin kayıt ve korunması tutumun ölçeği toplam puan ortalamaları arasında pozitif yönlü orta derecede anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (r=0.421, **p<0.000). Tartışma ve Sonuç: Araştırmanın sonucunda hemşirelik öğrencilerinin etik duyarlılık düzeylerinin orta düzeyde olduğu saptanmışken, hastaların kişisel sağlık verilerinin kayıt ve korunmasına yönelik tutumlarının ise yüksek olduğu belirlenmiştir