Gıda Etiği Bağlamında Topluluk Destekli Tarım Modeli Üzerine Bir İnceleme

Başta sentetik tarım kimyasallarının insan ve ekosistem sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi, gıda zincirindeki şirket hâkimiyeti ve fikri mülkiyet hakları olmak üzere birçok hoşnutsuzluğa yönelik sorular ve sorunlar gıda etiğinin gündeminde yer almaktadır. Tarım-gıda sisteminde artan sosyal, ekonomik ve ekolojik sorunlara karşı alternatif gıda ağları olarak da ifade edilen gıda hareketi tüm dünyada hızla büyümektedir. Bu kapsamda topluluk destekli tarım, alternatif gıda ağları içinde endüstriyel tarım sisteminin sorunlu alanlarına yönelik bir hareket olarak öne çıkmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, Topluluk Destekli Tarım (TDT) modelini gıda etiği bağlamında doğru davranış, sosyal adalet ve sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde incelemek ve alternatif tarım-gıda sistemi açısından TDT’nin nasıl bir rolü olabileceğini ortaya koymaktır. Çalışmanın ana materyalini ikincil kaynaklar diyebileceğimiz konuyla ilgili literatür oluşturmaktadır. Ayrıca İzmir’de altı farklı TDT grubuna ilişkin katılımcı gözlem yoluyla ve bu toplulukların koordinasyonunda yer alan gönüllülerden açık uçlu sorulardan oluşan bir anket formu aracılığıyla toplanan bilgiler çalışmanın ilgili bölümlerinde yorumlayıcı bir yaklaşımla aktarılmıştır. Son yıllarda başta ABD, AB ülkeleri, Hindistan, Avustralya ve Japonya olmak üzere tüm dünyada TDT gruplarının sayısı hızla artmaktadır. Dünyadaki gelişmelere paralel bir şekilde Türkiye’de de gıda topluluklarının sayısı artmaya devam etmektedir. Bu kapsamda İzmir’de dördü bölgesel, üçü iş yeri esaslı olmak üzere yedi gıda topluluğu bulunmaktadır. Türkiye’deki ve İzmir’deki TDT grupları özellikle dünya örnekleriyle karşılaştırıldığında daha esnek bir yapıdadır. Örneğin, çiftçilerle risk paylaşımı ve üretim planlamasına izin verecek ön ödeme ve alım garantisine dayanan uygulamalar yaygın değildir. Endüstriyel tarım-gıda sisteminin sosyo-ekonomik ve ekolojik açmazları ile Covid-19 pandemi sürecinin açığa çıkardığı kırılganlıklar göz önünde bulundurulduğunda, birçok alanda olduğu gibi tarımsal üretimde ve tüketim kalıplarında da bir paradigma değişikliğine ihtiyaç olduğu görülmektedir. TDT ve benzeri gruplar böylesi bir paradigma değişikliği için deneysel çabalar olarak görülebilir ve farklı işbirlikleri ile yaygınlaşmaları sağlanabilir