Nihad Sâmi Banarlı

Gazeteci ve yazar Ahmet Kabaklı, edebiyat faaliyetlerini daha çok 1972 yılında kurucuları arasında yer aldığı ve başkanlığını yaptığı Türkiye Edebiyat Cemiyeti bünyesinde yürüttü. Bu cemiyetin yayın organı olarak Ocak 1972'de Türk Edebiyatı dergisini çıkardı ve 1978 yılında, ömrünün sonuna kadar başkanlığını yapacağı Türk Edebiyatı Vakfı'nın kurulmasına öncülük etti. Gazete yazılarında polemikçi üslûbuyla öne çıkan ve milli kültüre, manevi değerlere bağlı muhafazakâr Anadolu insanının sesi olarak yıllarca Tercüman gazetesiyle özdeşleşen Kabaklı, aynı tavrını edebî yazılarında da sürdürdü ve bir kültür milliyetçisi olarak tarihte ve kültürde devamlılık fikrini savundu. Milliyetçi-muhafazakâr bir bakış açısıyla yazdığı Türk Edebiyatı adlı eseri, edebiyat hocalığı yaptığı Çapa Eğitim Enstitüsü'ndeki ders notlarından doğmuştur. Eser, herhangi bir iddia taşımamakla beraber, edebiyatımızın geçmişini de kapsadığı için bir çeşit edebiyat tarihi, özenle seçilmiş edebî metinlere yer verildiği için aynı zamanda kapsamlı bir antoloji niteliği taşırş Özellikle son iki cildi, her edebiyat tarihçisinin ve eleştirmenin göze alamayacağı genişlikte bir okuma faaliyetini gerektirdiği için büyük önem taşımaktadır.

Nihad Sâmi Banarlı

Ahmet Kabaklı, a journalist and writer, carried out his literary activities through the Turkish Literary Society (1972), of which he was one of the founding figures. He published the magazine Turkish Literature as the publication of that society in January 1972, and pioneered the establishment of the Turkish Literature Foundation in 1978. He remained the chairman of that foundation until the end of his life. Kabaklı had a polemical style and was very much identified with the newspaper Tercüman as the public voice of the conservative Anatolian people. The same polemical drive can also be observed in his more literary writings. As a cultural nationalist, he always defended the idea of a cultural continuity. His major work, Turkish Literature, which was written from a nationalist-conservative point of view, was born out of his lecture notes at the Çapa Education Institute, where he taught literature. Despite the lack of an assertive claim ?at least in appearance-, this work is both a sort of literary history -for it comprises the old times of our literature too-, and a wide anthology ?since it includes a bundle of carefully selected literary texts-. Especially the last two volumes of this book is of great significance, since it necessitates a wide array of reading activity that can be undertaken by only a few literary historians and critics.