FOURNİER GANGRENİ'NDE REKONSTRÜKTİF AKLAŞIMLARIMIZ: 27 HASTADA RETROSPEKTİF BİR ÇALIŞMA

Fournier gangreni olarak bilinen perine ve genital bölgenin nekrotizan fasiiti nadir fakat yaşamı tehdit eden bir olgudur. Hastalığın tedavisi cerrahi debritman, parenteral antibiyoterapi ve oluşan defektin rekonstrüksiyonunu içerir. Günümüzde mortalite oranı halen % 15-50 arasındadır. Bu çalışmada Fournier Gangreni nedeni ile tedavi edilmiş yaşları 18 ile 81 yıl arasında değişen 26'sı erkek toplam 27 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Debritman ve antibiyoterapi sonrası oluşan doku defektleri 17 hastada kısmi kalınlıkta deri greftleri (tek başına, primer onarım ya da fleplerle birlikte), 8 hastada uyluk flepleri ile, 4 hastada ise kasık flebi ile kapatıldı. 5 hastada tek başına yada diğer yöntemlerle birlikte primer onarım yapıldı. Erkek hastaların hiçbirine orşiektomi uygulanmadı. Ortalama izlem süresi 7.7 aydı.Ameliyat sonrası 3 hasta (% 11.1) kaybedildi. Hiçbir hastada rekürrensle karşılaşılmadı. Uyluk flebi yapılan 1 hastada kısmi nekroz, 1 hastada sütür hattında kısmi ayrılma, greft uygulanan 1 hastada ise kısmi greft kaybı gelişti, tümü konservatif yöntemlerle sekonder olarak iyileşti. Tüm hastalar normal günlük aktivitelerine ve cinsel işlevlerine döndüler. Fournier gangreninde, erken ve agresif multidisipliner yaklaşımlarla mortalite oranları azaltılabilmekte; uygun rekonstrüktif girişimlerle kabul edilebilir estetik ve fonksiyonel sonuçlar elde edilebilmekte; ve hastaların yaşam standartları yükseltilebilmektedir. İyi bir rekonstrüksiyon tedavinin başarısını direkt etkilediği için günümüzde plastik cerrahi belirleyici bir rol oynamaktadır.

OUR RECONSTRUCTIVE APPROACHES TO THE FOURNIER’S GANGRENE: A RETROSPECTIVE STUDY ON 27 PATIENTS

The necrotizing fasciitis of the perineum and genitalia, known as Fournier’s gangrene, is a rare but life-threatening entity. Treatment includes surgical debridement, parenteral antibiotherapy and reconstruction of the resultant defects. The mortality rate is recently still between 15 to 50 percent. In this study, 27 patients managed for Fournier’s gangrene were evaluated retrospectively. The ages were ranged from 18 to 81 years old, and all patients but one were male. The resultant defects following the debridement and antibiotherapy were covered using split thickness skin grafts which were utilized with/without primary closure or flaps in 17 patients, thigh flaps in 8, and groin flaps in 4. Primary closure was applied in 5 patients. No male patient underwent orchiectomy. The mean follow up time was 7.7 months. 3 patients (11.1 %) was died postoperatively. No recurrence was occurred. Partial flap necrosis and wound dehiscence were encountered in one each patient who had been reconstructed with thigh flaps, while partial graft failure was ocurred in one. All three complications were secondary healed by means of the conservative methods. All patients were gained normal daily activities and sexual functions postoperatively. It is possible to decrease the mortality rates via early and agressive multidisciplinary approaches; to obtain acceptable aesthetic and functional outcomes by appropriate reconstructive procedures; and to enhance the life standards of the patients in Fournier’s gangrene. Recently plastic surgery has gained an important role, because a good reconstruction directly affects the success rate of the treatment.
Türk Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1300-6878
  • Başlangıç: 1978
  • Yayıncı: Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği