Amaç: Bu çalışmada, primer spontan pnömotoraks (PSP) cerrahi tedavisinde, nüksü önlemek için yapılan plevral adezyon işlemlerinin (plevral abrazyon ve plevrektomi), başarısı karşılaştırıldı. Çalışma planı: Ocak 2006 - Aralık 2008 tarihleri arasında, 190 PSP’li olguya uygulanan 208 cerrahi girişimin sonuçları incelendi. Plevral adezyon işlemi olarak; 87 plevral abrazyonu (grup A) [20 olguda video yardımlı torasik cerrahi (VYTC), 67 olguda aksiller torakotomi (AT) yaklaşımı ile], 121 apikal paryetal pevrektomi (grup P) (34 olguda VATS, 87 olguda AT yaklaşımı ile) uygulandı. Grup A hastaları ortanca 46 (dağılım 28-63) ay, grup P hastaları ise 41 (dağılım 28-63) ay takip edildi. Hastalar nüks açısından izlendi ve eğer varsa nüksü etkileyen faktörler analiz edildi. Bulgular: Gruplar arasında yaş, pnömotoraks tarafı, ameliyat endikasyonu, ameliyat yaklaşımı, ameliyat süresi ve komplikasyon gelişimi açılarından fark yok idi. Göğüs tüpü kalış süreleri ve hastanede yatış süreleri grup P’de anlamlı olarak daha kısa idi (sırasıyla p=0.0001 ve p=0.002). Grup A olgularının altısında (%6.8), grup P olgularının ise birinde (%0.8) nüks gelişti (p=0.02). Tek değişkenli analizde nüks oranı ile ameliyata yaklaşım biçimi, yaş, cinsiyet, pnömotoraks tarafı ve ameliyat endikasyonu arasında ilişki bulunamadı. Logistic regresyon analizinde ameliyata yaklaşım biçimi ve plevral adezyon işlemi nüksü bağımsız olarak etkileyen faktörler olarak bulundu (sırasıyla p=0.048 ve p=0.034). Sonuç: PSP cerrahisinde plevrektomi, ameliyat sonrası nüksün önlenmesi açısından abrazyondan daha etkindir. Buna ek olarak, plevrektomi, göğüs tüpü kalış süresi ve hastanede kalış süreleri açılarından daha avantajlıdır.
Background: In this study, we aimed to compare the success of pleural adhesion procedures (pleural abrasion versus a pleurectomy) in preventing recurrence after the surgical treatment of primary spontaneous pneumothorax (PSP). Methods: Between January 2006 and December 2008, the results of 208 operations performed on 190 patients with PSP were examined. As pleural adhesion procedures, 87 pleural abrasions (group A) [20 via video-assisted thoracic surgery (VATS); 67 via axillary thoracotomy (AT)] and 121 apical parietal pleurectomies (group P) (34 via VATS; 87 via AT) were performed. The patients in groups A and P were followed up for a median of 46 (range 28-63) and 41 (range 28-63) months, respectively. They were monitored for recurrence, and, if present, the factors affecting the recurrence were then analyzed. Results: No differences between the groups were found with respect to age, pneumothorax side, surgical indications, surgical approach, duration of surgery, or complication development. The chest tube duration and hospitalization time were significantly shorter in group P (p=0.0001 and p=0.002, respectively). Recurrence developed in six patients (6.8%) in group A and one patient (0.8%) in group P (p=0.02). In the univariate analysis, no relationship was found between the rate of recurrence and the surgical approach, age, gender, pneumothorax side, or surgical indication. In the logistic regression analysis, the surgical approach and pleural adhesion procedure were independent predictors of recurrence (p=0.048 and p=0.034, respectively). Conclusion: A pleurectomy is more effective than abrasion at preventing postoperative recurrence in PSP surgery. Additionally, it has advantages in terms of chest tube duration and hospitalization time. "> [PDF] Pleural abrasion versus pleurectomy in primary spontaneous pneumothorax surgery | [PDF] Primer spontan pnömotoraks cerrahisinde plevral abrazyon ile plevrektominin karşılaştırılması Amaç: Bu çalışmada, primer spontan pnömotoraks (PSP) cerrahi tedavisinde, nüksü önlemek için yapılan plevral adezyon işlemlerinin (plevral abrazyon ve plevrektomi), başarısı karşılaştırıldı. Çalışma planı: Ocak 2006 - Aralık 2008 tarihleri arasında, 190 PSP’li olguya uygulanan 208 cerrahi girişimin sonuçları incelendi. Plevral adezyon işlemi olarak; 87 plevral abrazyonu (grup A) [20 olguda video yardımlı torasik cerrahi (VYTC), 67 olguda aksiller torakotomi (AT) yaklaşımı ile], 121 apikal paryetal pevrektomi (grup P) (34 olguda VATS, 87 olguda AT yaklaşımı ile) uygulandı. Grup A hastaları ortanca 46 (dağılım 28-63) ay, grup P hastaları ise 41 (dağılım 28-63) ay takip edildi. Hastalar nüks açısından izlendi ve eğer varsa nüksü etkileyen faktörler analiz edildi. Bulgular: Gruplar arasında yaş, pnömotoraks tarafı, ameliyat endikasyonu, ameliyat yaklaşımı, ameliyat süresi ve komplikasyon gelişimi açılarından fark yok idi. Göğüs tüpü kalış süreleri ve hastanede yatış süreleri grup P’de anlamlı olarak daha kısa idi (sırasıyla p=0.0001 ve p=0.002). Grup A olgularının altısında (%6.8), grup P olgularının ise birinde (%0.8) nüks gelişti (p=0.02). Tek değişkenli analizde nüks oranı ile ameliyata yaklaşım biçimi, yaş, cinsiyet, pnömotoraks tarafı ve ameliyat endikasyonu arasında ilişki bulunamadı. Logistic regresyon analizinde ameliyata yaklaşım biçimi ve plevral adezyon işlemi nüksü bağımsız olarak etkileyen faktörler olarak bulundu (sırasıyla p=0.048 ve p=0.034). Sonuç: PSP cerrahisinde plevrektomi, ameliyat sonrası nüksün önlenmesi açısından abrazyondan daha etkindir. Buna ek olarak, plevrektomi, göğüs tüpü kalış süresi ve hastanede kalış süreleri açılarından daha avantajlıdır. "> Amaç: Bu çalışmada, primer spontan pnömotoraks (PSP) cerrahi tedavisinde, nüksü önlemek için yapılan plevral adezyon işlemlerinin (plevral abrazyon ve plevrektomi), başarısı karşılaştırıldı. Çalışma planı: Ocak 2006 - Aralık 2008 tarihleri arasında, 190 PSP’li olguya uygulanan 208 cerrahi girişimin sonuçları incelendi. Plevral adezyon işlemi olarak; 87 plevral abrazyonu (grup A) [20 olguda video yardımlı torasik cerrahi (VYTC), 67 olguda aksiller torakotomi (AT) yaklaşımı ile], 121 apikal paryetal pevrektomi (grup P) (34 olguda VATS, 87 olguda AT yaklaşımı ile) uygulandı. Grup A hastaları ortanca 46 (dağılım 28-63) ay, grup P hastaları ise 41 (dağılım 28-63) ay takip edildi. Hastalar nüks açısından izlendi ve eğer varsa nüksü etkileyen faktörler analiz edildi. Bulgular: Gruplar arasında yaş, pnömotoraks tarafı, ameliyat endikasyonu, ameliyat yaklaşımı, ameliyat süresi ve komplikasyon gelişimi açılarından fark yok idi. Göğüs tüpü kalış süreleri ve hastanede yatış süreleri grup P’de anlamlı olarak daha kısa idi (sırasıyla p=0.0001 ve p=0.002). Grup A olgularının altısında (%6.8), grup P olgularının ise birinde (%0.8) nüks gelişti (p=0.02). Tek değişkenli analizde nüks oranı ile ameliyata yaklaşım biçimi, yaş, cinsiyet, pnömotoraks tarafı ve ameliyat endikasyonu arasında ilişki bulunamadı. Logistic regresyon analizinde ameliyata yaklaşım biçimi ve plevral adezyon işlemi nüksü bağımsız olarak etkileyen faktörler olarak bulundu (sırasıyla p=0.048 ve p=0.034). Sonuç: PSP cerrahisinde plevrektomi, ameliyat sonrası nüksün önlenmesi açısından abrazyondan daha etkindir. Buna ek olarak, plevrektomi, göğüs tüpü kalış süresi ve hastanede kalış süreleri açılarından daha avantajlıdır.
Background: In this study, we aimed to compare the success of pleural adhesion procedures (pleural abrasion versus a pleurectomy) in preventing recurrence after the surgical treatment of primary spontaneous pneumothorax (PSP). Methods: Between January 2006 and December 2008, the results of 208 operations performed on 190 patients with PSP were examined. As pleural adhesion procedures, 87 pleural abrasions (group A) [20 via video-assisted thoracic surgery (VATS); 67 via axillary thoracotomy (AT)] and 121 apical parietal pleurectomies (group P) (34 via VATS; 87 via AT) were performed. The patients in groups A and P were followed up for a median of 46 (range 28-63) and 41 (range 28-63) months, respectively. They were monitored for recurrence, and, if present, the factors affecting the recurrence were then analyzed. Results: No differences between the groups were found with respect to age, pneumothorax side, surgical indications, surgical approach, duration of surgery, or complication development. The chest tube duration and hospitalization time were significantly shorter in group P (p=0.0001 and p=0.002, respectively). Recurrence developed in six patients (6.8%) in group A and one patient (0.8%) in group P (p=0.02). In the univariate analysis, no relationship was found between the rate of recurrence and the surgical approach, age, gender, pneumothorax side, or surgical indication. In the logistic regression analysis, the surgical approach and pleural adhesion procedure were independent predictors of recurrence (p=0.048 and p=0.034, respectively). Conclusion: A pleurectomy is more effective than abrasion at preventing postoperative recurrence in PSP surgery. Additionally, it has advantages in terms of chest tube duration and hospitalization time. ">

Pleural abrasion versus pleurectomy in primary spontaneous pneumothorax surgery

Amaç: Bu çalışmada, primer spontan pnömotoraks (PSP) cerrahi tedavisinde, nüksü önlemek için yapılan plevral adezyon işlemlerinin (plevral abrazyon ve plevrektomi), başarısı karşılaştırıldı. Çalışma planı: Ocak 2006 - Aralık 2008 tarihleri arasında, 190 PSP’li olguya uygulanan 208 cerrahi girişimin sonuçları incelendi. Plevral adezyon işlemi olarak; 87 plevral abrazyonu (grup A) [20 olguda video yardımlı torasik cerrahi (VYTC), 67 olguda aksiller torakotomi (AT) yaklaşımı ile], 121 apikal paryetal pevrektomi (grup P) (34 olguda VATS, 87 olguda AT yaklaşımı ile) uygulandı. Grup A hastaları ortanca 46 (dağılım 28-63) ay, grup P hastaları ise 41 (dağılım 28-63) ay takip edildi. Hastalar nüks açısından izlendi ve eğer varsa nüksü etkileyen faktörler analiz edildi. Bulgular: Gruplar arasında yaş, pnömotoraks tarafı, ameliyat endikasyonu, ameliyat yaklaşımı, ameliyat süresi ve komplikasyon gelişimi açılarından fark yok idi. Göğüs tüpü kalış süreleri ve hastanede yatış süreleri grup P’de anlamlı olarak daha kısa idi (sırasıyla p=0.0001 ve p=0.002). Grup A olgularının altısında (%6.8), grup P olgularının ise birinde (%0.8) nüks gelişti (p=0.02). Tek değişkenli analizde nüks oranı ile ameliyata yaklaşım biçimi, yaş, cinsiyet, pnömotoraks tarafı ve ameliyat endikasyonu arasında ilişki bulunamadı. Logistic regresyon analizinde ameliyata yaklaşım biçimi ve plevral adezyon işlemi nüksü bağımsız olarak etkileyen faktörler olarak bulundu (sırasıyla p=0.048 ve p=0.034). Sonuç: PSP cerrahisinde plevrektomi, ameliyat sonrası nüksün önlenmesi açısından abrazyondan daha etkindir. Buna ek olarak, plevrektomi, göğüs tüpü kalış süresi ve hastanede kalış süreleri açılarından daha avantajlıdır.

Primer spontan pnömotoraks cerrahisinde plevral abrazyon ile plevrektominin karşılaştırılması

Background: In this study, we aimed to compare the success of pleural adhesion procedures (pleural abrasion versus a pleurectomy) in preventing recurrence after the surgical treatment of primary spontaneous pneumothorax (PSP). Methods: Between January 2006 and December 2008, the results of 208 operations performed on 190 patients with PSP were examined. As pleural adhesion procedures, 87 pleural abrasions (group A) [20 via video-assisted thoracic surgery (VATS); 67 via axillary thoracotomy (AT)] and 121 apical parietal pleurectomies (group P) (34 via VATS; 87 via AT) were performed. The patients in groups A and P were followed up for a median of 46 (range 28-63) and 41 (range 28-63) months, respectively. They were monitored for recurrence, and, if present, the factors affecting the recurrence were then analyzed. Results: No differences between the groups were found with respect to age, pneumothorax side, surgical indications, surgical approach, duration of surgery, or complication development. The chest tube duration and hospitalization time were significantly shorter in group P (p=0.0001 and p=0.002, respectively). Recurrence developed in six patients (6.8%) in group A and one patient (0.8%) in group P (p=0.02). In the univariate analysis, no relationship was found between the rate of recurrence and the surgical approach, age, gender, pneumothorax side, or surgical indication. In the logistic regression analysis, the surgical approach and pleural adhesion procedure were independent predictors of recurrence (p=0.048 and p=0.034, respectively). Conclusion: A pleurectomy is more effective than abrasion at preventing postoperative recurrence in PSP surgery. Additionally, it has advantages in terms of chest tube duration and hospitalization time.

___

  • 1. Fry WA, Paape K. Pneumothorax. In: Shields TW, editor. General thoracic surgery. 6th ed. Philadelphia: Willams & Wilkins; 2005. p. 794-805.
  • 2. Baumann MH, Strange C, Heffner JE, Light R, Kirby TJ, Klein J, et al. Management of spontaneous pneumothorax: an American College of Chest Physicians Delphi consensus statement. Chest 2001;119:590-602.
  • 3. Sedrakyan A, van der Meulen J, Lewsey J, Treasure T. Video assisted thoracic surgery for treatment of pneumothorax and lung resections: systematic review of randomised clinical trials. BMJ 2004;329:1008.
  • 4. Noppen M. Management of primary spontaneous pneumothorax. Curr Opin Pulm Med 2003;9:272-5.
  • 5. Gossot D, Galetta D, Stern JB, Debrosse D, Caliandro R, Girard P, et al. Results of thoracoscopic pleural abrasion for primary spontaneous pneumothorax. Surg Endosc 2004;18:466-71.
  • 6. Ben-Nun A, Soudack M, Best LA. Video-assisted thoracoscopic surgery for recurrent spontaneous pneumothorax: the longterm benefit. World J Surg 2006;30:285-90.
  • 7. Rena O, Massera F, Papalia E, Della Pona C, Robustellini M, Casadio C. Surgical pleurodesis for Vanderschueren's stage III primary spontaneous pneumothorax. Eur Respir J 2008;31:837-41.
  • 8. Massard G, Thomas P, Wihlm JM. Minimally invasive management for first and recurrent pneumothorax. Ann Thorac Surg 1998;66:592-9.
  • 9. Naunheim KS, Mack MJ, Hazelrigg SR, Ferguson MK, Ferson PF, Boley TM, et al. Safety and efficacy of video-assisted thoracic surgical techniques for the treatment of spontaneous pneumothorax. J Thorac Cardiovasc Surg 1995;109:1198-203.
  • 10. Tschopp JM, Rami-Porta R, Noppen M, Astoul P. Management of spontaneous pneumothorax: state of the art. Eur Respir J 2006;28:637-50.
  • 11. Ayed AK, Al-Din HJ. The results of thoracoscopic surgery for primary spontaneous pneumothorax. Chest 2000;118:235-8.
  • 12. Horio H, Nomori H, Kobayashi R, Naruke T, Suemasu K. Impact of additional pleurodesis in video-assisted thoracoscopic bullectomy for primary spontaneous pneumothorax. Surg Endosc 2002;16:630-4.
  • 13. Morimoto T, Fukui T, Koyama H, Noguchi Y, Shimbo T. Optimal strategy for the first episode of primary spontaneous pneumothorax in young men. A decision analysis. J Gen Intern Med 2002;17:193-202.
  • 14. Barker A, Maratos EC, Edmonds L, Lim E. Recurrence rates of video-assisted thoracoscopic versus open surgery in the prevention of recurrent pneumothoraces: a systematic review of randomised and non-randomised trials. Lancet 2007;370:329-35.
  • 15. Horio H, Nomori H, Fuyuno G, Kobayashi R, Suemasu K. Limited axillary thoracotomy vs video-assisted thoracoscopic surgery for spontaneous pneumothorax. Surg Endosc 1998;12:1155-8.
Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Management of pericardial effusion by subxiphoidal pericardiostomy in adults

Özcan GÜR, Volkan YÜKSEL, Serhat HÜSEYİN, Suat CANBAZ, Ahmet OKYAY, Selami Cem GÜRKAN, Enver DURAN

Comparison of vasospasm and vasodilatation response of saphenous vein grafts harvested by conventional and no-touch techniques

Özcan GÜR, Demet Gür ÖZKARAMANLI, Hakan KARADAĞ, Selami GÜRKAN, Turan EGE

Pulmonary embolectomy and thromboendarterectomy in seven cases

Emrah ŞİŞLİ, Erdem SİLİSTRELİ, Eyüp HAZAN, Ş. Baran UĞURLU, Nezihi BARIŞ, Bahri AKDENİZ

Abdominal aort anevrizması tamirinde açık konvansiyonel ve endovasküler cerrahi tedavinin karşılaştırılması

Serkan YAZMAN, Tevfik GÜNEŞ, Barçın ÖZCEM, Levent YILIK, Orhan GÖKALP, Ali GÜRBÜZ, Ufuk YETKİN, İsmail YÜREKLİ

EuroSCORE, Cleveland ve CABDEAL klinik risk sınıflama sistemlerinin Türk toplumu için duyarlılık ve özgüllüklerinin karşılaştırılması

İsmail HABERAL, Esra ERTÜRK, Mahmut AKYILDIZ, Tamer AKSOY, Yılmaz ZORMAN, Orhan FINDIK, Mustafa ZENGİN

The effects of clopidogrel, acetyl salicylic acid and tirofiban on acetylcholine-induced dilation in rat thoracic aorta segments

Mehmet BOĞA, Erdem Ali ÖZKISACIK, Tünay KURTOĞLU, Uğur GÜRCÜN, Selim DURMAZ, Berent DİŞCİGİL, M. İsmail BADAK

Küçük hücreli dışı akciğer kanserinin altıncı ve yedinci TNM evreleme sistemlerine göre karşılaştırılması

Ender LEVENT, Cemal Asım KUTLU, Attila SAYGI, Akın Cem SOYLU, Huri Özkan YILMAZ, Yeliz DÜZGÜN, Hülya KÖKSAL

Surgical treatment of congenital lobar emphysema: A report of nine patients

Atila EROĞLU, Atila TÜRKYILMAZ, Ali Bilal ULAŞ, Yener AYDIN

Polydactyly and ostium primum type atrial septal defect: Ellis-van Creveld syndrome

Orhan Veli DOĞAN, Murat GÜNDAY, Ergün HALİLOĞLU, Ali Rıza AKYÜZ

Evaluation of coronary artery anomalies using 128-Slice computed tomography

Turhan YAVUZ, Mustafa ETLİ, Ahmet YEŞİLDAĞ, Mustafa KAYAN, Mehmet MUNDUZ, Ergun CEYLAN, Selçuk YAŞAR, Yasin TÜRKER

Academic Researches Index - FooterLogo