GATA Göğüs Cerrahi Kliniği'nde pektus deformitesi düzeltilmesi ameliyatı uygulanan 54 hasta, uygulanan ağrı kontrolü yönünden üç gruba ayrıldı. Birinci grupta perikondriyuma ve cilt altına 20 cc %0.25'lik bupivacain uygulandı ve epidural kateter takıldı. Hastalara başlangıç olarak epidural kateterden 4 cc %0.25'lik bupivacain + 1 cc %0.05'lik fentanil + 5 cc %0.9'luk serum fizyolojik karışımı verildi ve ağrıları oldukça epidural kateterden bolus tarzında aynı karışım verildi. İkinci grupta peroperatuvar bupivacain enjeksiyonu sonrası epidural kateterden 1-2 mg/kg/saat %0.25'lik bupivacain + 1-2 mcg/kg/saat %0.05'lik fentanil şeklinde devamlı infüzyon uygulandı. Üçüncü grupta diğer gruptaki işlemlere ek olarak 4 x 2 cc 1 g metamizol IV + 1 x 3 cc 75 mg diklofenak Na IM uygulandı. Bütün hastalar ağrı derecesi 0 ile 10 arasında değişen sözel analog ağrı skalasına göre değerlendirildi. Hastalarda oluşan analjezi etkinliğine baktığımızda ikinci grupta çok iyi analjezi sağlandığını tespit ettik. Sistemik analjezik kullanılan grupta epidural analjezi kullanılan gruba göre ağrı kontrolünün daha kötü olduğunu ve bu grupta ek analjezik gereksiniminin epidural analjezi uygulanan diğer iki gruba göre daha fazla olduğunu tespit ettik. Sonuç olarak; ameliyat sırasında lokal bupivacain uygulaması ile beraber epidural kateterden devamlı infüzyon tarzında bupivacain + fentanil karışımı kullanımı postoperatif ağrı kontrolünde etkin ve güvenli bir yöntemdir.
54 patients were operated for pectus deformity at GATA (Gülhane Military Medical Academy) and were divided into three groups from the point of used pain control method. In the first group (n = 15), 20 cc 0.25% bupivacaine was injected to the pericondrium and the subcutaneous tissue, and additionly an epidural catheter was inserted. Initially, 4 cc 0.25% bupivacaine + 1 cc 0.05% fentanil + 5 cc 0.9% physiologic serum was given via epidural catheter and as needed additionly dose was given in a bolus manner. In the second group (n = 18), 1-2 mg/kg/h 0.25% bupivacaine + 1-2 mcg/kg/h 0.05% fentanil was given as continuous infusion via epidural catheter. In the third group (n = 21), metamizol sodium (intravenously) and diclofenac sodium (intramuscularly) was used. All patients were evaluated by verbal analog pain scala. In the point of analgesia effectiveness, an excellent analgesia was determined in the second group. In the third group the worse analgesia control was maintained. We needed more additional analgesia dose in this group. In conclusion, local bupivacaine application intraoperatively and continuous epidural bupivacaine + fentanil infusion method is the most safe and effective method in postoperative pain control. "> [PDF] Pektus deformitesi düzeltilmesi sonrası epidural kateter bolus, epidural kateter devamlı infüzyon ve parenteral sistemik analjezi etkinliğinin karşılaştırılması | [PDF] The comparison of analgesic effectiveness of bolus and continuous infusion via epidural catheter and parenteral systemic analgesia after correction of pectus deformities GATA Göğüs Cerrahi Kliniği'nde pektus deformitesi düzeltilmesi ameliyatı uygulanan 54 hasta, uygulanan ağrı kontrolü yönünden üç gruba ayrıldı. Birinci grupta perikondriyuma ve cilt altına 20 cc %0.25'lik bupivacain uygulandı ve epidural kateter takıldı. Hastalara başlangıç olarak epidural kateterden 4 cc %0.25'lik bupivacain + 1 cc %0.05'lik fentanil + 5 cc %0.9'luk serum fizyolojik karışımı verildi ve ağrıları oldukça epidural kateterden bolus tarzında aynı karışım verildi. İkinci grupta peroperatuvar bupivacain enjeksiyonu sonrası epidural kateterden 1-2 mg/kg/saat %0.25'lik bupivacain + 1-2 mcg/kg/saat %0.05'lik fentanil şeklinde devamlı infüzyon uygulandı. Üçüncü grupta diğer gruptaki işlemlere ek olarak 4 x 2 cc 1 g metamizol IV + 1 x 3 cc 75 mg diklofenak Na IM uygulandı. Bütün hastalar ağrı derecesi 0 ile 10 arasında değişen sözel analog ağrı skalasına göre değerlendirildi. Hastalarda oluşan analjezi etkinliğine baktığımızda ikinci grupta çok iyi analjezi sağlandığını tespit ettik. Sistemik analjezik kullanılan grupta epidural analjezi kullanılan gruba göre ağrı kontrolünün daha kötü olduğunu ve bu grupta ek analjezik gereksiniminin epidural analjezi uygulanan diğer iki gruba göre daha fazla olduğunu tespit ettik. Sonuç olarak; ameliyat sırasında lokal bupivacain uygulaması ile beraber epidural kateterden devamlı infüzyon tarzında bupivacain + fentanil karışımı kullanımı postoperatif ağrı kontrolünde etkin ve güvenli bir yöntemdir. "> GATA Göğüs Cerrahi Kliniği'nde pektus deformitesi düzeltilmesi ameliyatı uygulanan 54 hasta, uygulanan ağrı kontrolü yönünden üç gruba ayrıldı. Birinci grupta perikondriyuma ve cilt altına 20 cc %0.25'lik bupivacain uygulandı ve epidural kateter takıldı. Hastalara başlangıç olarak epidural kateterden 4 cc %0.25'lik bupivacain + 1 cc %0.05'lik fentanil + 5 cc %0.9'luk serum fizyolojik karışımı verildi ve ağrıları oldukça epidural kateterden bolus tarzında aynı karışım verildi. İkinci grupta peroperatuvar bupivacain enjeksiyonu sonrası epidural kateterden 1-2 mg/kg/saat %0.25'lik bupivacain + 1-2 mcg/kg/saat %0.05'lik fentanil şeklinde devamlı infüzyon uygulandı. Üçüncü grupta diğer gruptaki işlemlere ek olarak 4 x 2 cc 1 g metamizol IV + 1 x 3 cc 75 mg diklofenak Na IM uygulandı. Bütün hastalar ağrı derecesi 0 ile 10 arasında değişen sözel analog ağrı skalasına göre değerlendirildi. Hastalarda oluşan analjezi etkinliğine baktığımızda ikinci grupta çok iyi analjezi sağlandığını tespit ettik. Sistemik analjezik kullanılan grupta epidural analjezi kullanılan gruba göre ağrı kontrolünün daha kötü olduğunu ve bu grupta ek analjezik gereksiniminin epidural analjezi uygulanan diğer iki gruba göre daha fazla olduğunu tespit ettik. Sonuç olarak; ameliyat sırasında lokal bupivacain uygulaması ile beraber epidural kateterden devamlı infüzyon tarzında bupivacain + fentanil karışımı kullanımı postoperatif ağrı kontrolünde etkin ve güvenli bir yöntemdir.
54 patients were operated for pectus deformity at GATA (Gülhane Military Medical Academy) and were divided into three groups from the point of used pain control method. In the first group (n = 15), 20 cc 0.25% bupivacaine was injected to the pericondrium and the subcutaneous tissue, and additionly an epidural catheter was inserted. Initially, 4 cc 0.25% bupivacaine + 1 cc 0.05% fentanil + 5 cc 0.9% physiologic serum was given via epidural catheter and as needed additionly dose was given in a bolus manner. In the second group (n = 18), 1-2 mg/kg/h 0.25% bupivacaine + 1-2 mcg/kg/h 0.05% fentanil was given as continuous infusion via epidural catheter. In the third group (n = 21), metamizol sodium (intravenously) and diclofenac sodium (intramuscularly) was used. All patients were evaluated by verbal analog pain scala. In the point of analgesia effectiveness, an excellent analgesia was determined in the second group. In the third group the worse analgesia control was maintained. We needed more additional analgesia dose in this group. In conclusion, local bupivacaine application intraoperatively and continuous epidural bupivacaine + fentanil infusion method is the most safe and effective method in postoperative pain control. ">

Pektus deformitesi düzeltilmesi sonrası epidural kateter bolus, epidural kateter devamlı infüzyon ve parenteral sistemik analjezi etkinliğinin karşılaştırılması

GATA Göğüs Cerrahi Kliniği'nde pektus deformitesi düzeltilmesi ameliyatı uygulanan 54 hasta, uygulanan ağrı kontrolü yönünden üç gruba ayrıldı. Birinci grupta perikondriyuma ve cilt altına 20 cc %0.25'lik bupivacain uygulandı ve epidural kateter takıldı. Hastalara başlangıç olarak epidural kateterden 4 cc %0.25'lik bupivacain + 1 cc %0.05'lik fentanil + 5 cc %0.9'luk serum fizyolojik karışımı verildi ve ağrıları oldukça epidural kateterden bolus tarzında aynı karışım verildi. İkinci grupta peroperatuvar bupivacain enjeksiyonu sonrası epidural kateterden 1-2 mg/kg/saat %0.25'lik bupivacain + 1-2 mcg/kg/saat %0.05'lik fentanil şeklinde devamlı infüzyon uygulandı. Üçüncü grupta diğer gruptaki işlemlere ek olarak 4 x 2 cc 1 g metamizol IV + 1 x 3 cc 75 mg diklofenak Na IM uygulandı. Bütün hastalar ağrı derecesi 0 ile 10 arasında değişen sözel analog ağrı skalasına göre değerlendirildi. Hastalarda oluşan analjezi etkinliğine baktığımızda ikinci grupta çok iyi analjezi sağlandığını tespit ettik. Sistemik analjezik kullanılan grupta epidural analjezi kullanılan gruba göre ağrı kontrolünün daha kötü olduğunu ve bu grupta ek analjezik gereksiniminin epidural analjezi uygulanan diğer iki gruba göre daha fazla olduğunu tespit ettik. Sonuç olarak; ameliyat sırasında lokal bupivacain uygulaması ile beraber epidural kateterden devamlı infüzyon tarzında bupivacain + fentanil karışımı kullanımı postoperatif ağrı kontrolünde etkin ve güvenli bir yöntemdir.

The comparison of analgesic effectiveness of bolus and continuous infusion via epidural catheter and parenteral systemic analgesia after correction of pectus deformities

54 patients were operated for pectus deformity at GATA (Gülhane Military Medical Academy) and were divided into three groups from the point of used pain control method. In the first group (n = 15), 20 cc 0.25% bupivacaine was injected to the pericondrium and the subcutaneous tissue, and additionly an epidural catheter was inserted. Initially, 4 cc 0.25% bupivacaine + 1 cc 0.05% fentanil + 5 cc 0.9% physiologic serum was given via epidural catheter and as needed additionly dose was given in a bolus manner. In the second group (n = 18), 1-2 mg/kg/h 0.25% bupivacaine + 1-2 mcg/kg/h 0.05% fentanil was given as continuous infusion via epidural catheter. In the third group (n = 21), metamizol sodium (intravenously) and diclofenac sodium (intramuscularly) was used. All patients were evaluated by verbal analog pain scala. In the point of analgesia effectiveness, an excellent analgesia was determined in the second group. In the third group the worse analgesia control was maintained. We needed more additional analgesia dose in this group. In conclusion, local bupivacaine application intraoperatively and continuous epidural bupivacaine + fentanil infusion method is the most safe and effective method in postoperative pain control.

___

Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Aort kapak ve sol ventrikül çıkım yolunun morfometrik özelliklerinin incelenmesinde matematiksel çözümlemenin kullanımı

Nilgün BOZBUĞA, Zafer ARI, Adnan ÖZTÜRK, Kayıhan ŞAHİNOĞLU, Ömer IŞIK, Lale AKARUN, Bengi YAYMACI, Feza NURÖZLER, Esat AKINCI, Cevat YAKUT, Gökhan İPEK

Aort koarktasyonuna sekonder akut assandan aort anevrizma disseksiyonuna cerrahi yaklaşım

Gülümser HEPER, Coşkun İKİZLER, Yavuz YÖRÜKOĞLU, Enver EKİCİ, Afşin YAVERİ

Safen ven greft disseksiyonuna stent uygulaması

Sinan DAĞDELEN, İsmet DİNDAR, Bengi YAYMACI, Cevat KIRMA

Ekstrakorporeal dolaşım esnasında pentoksifili'nin periferik sistem üzerindeki koruyucu rolü

Haşim ÜSTÜNSOY, Oya KÖYLÜOĞLU, Metin TOPAL, Binnur ERBAĞCI, Feza NURÖZLER, Cumhur SİVRİKOZ, Hasan KOÇOĞLU

Derin venöz trombozlarda tedavi uygulamalarımız

Özgür DAĞ, Ahmet ÖZYAZICIOĞLU, Bilgehan ERKUT, Mustafa CERRAHOĞLU, Hikmet KOÇAK, İbrahim YEKELER, Mahmut AÇIKEL

İntraluminal trakea invazyonu yapan papiller tiroid karsinomu olgusu

Murat YAŞAROĞLU, Mehmet TALU, Ahmet AKÇAY, Ilgaz DOĞUSOY, Mehmet YILDIRIM, Hatice DEMİRBAĞ, Tamer OKAY

Pulmoner hidatidoz ve cerrahi tedavisi

Maruf ŞANLI, Levent ELBEYLİ, Bülent TUNÇÖZGÜR

$FEV_1$ ve akciğer perfüzyon sintigrafisinde torakotomiyle oluşan değişmelerin korelasyonu

Tansel Ansal BALCI, Akın Eraslan BALCI, Nesimi EREN

Cryolife-ross kapaklı konduitlerinin 34 olgudaki erken ve orta dönem sonuçları

Atilla SEZGİN, Ahmet Şükrü MERCAN, Birgül VARAN, Kürşad TOKEL, Arda SAYGILI, Aslı DÖNMEZ, Sait AŞLAMACI

Nefrotik sendromlu olguda sağ ventrikül kitlesi

Osman BOLCA, Tuna TEZEL, Mehmet EREN, Aydın YILDIRIM, Bahadır DAĞDEVİREN

Academic Researches Index - FooterLogo