Kalp cerrahisinde aorta koroner bypass operasyonlarında uzun süreli açık kalma özellikleri bakımından arteryel greftlerin venöz ve artifisiyel greftlere nazaran daha üstün oldugu bilinmektedir. Çoklu koroner arter hastalığı ve revaskülarizasyon gerekliliği durumlarında en yaygın olarak kullanılan arteryel greft olan internal mamaryan arter (İMA) ler yetersiz kalabilmekte ve başka bir greft ya da greftlere gereksinim olmaktadır. Çalışmamızdaki olgulara üçüncü arteryel greft olarak in situ greft olan, histolojik yapı ve endotel fonksiyonları bakımından İMA'ya benzerlik gösteren sağ gastroepiploik arter (RGEA) kullanılmıştır. Yöntem: Çalışmamızdaki 19 olguda arteryel greft olarak bilateral İMA'nın yanısıra RGEA kullanılmıştır. Preoperatif üç damar hastalığı saptanmış,onbeşi erkek, dördü bayan olan olguların yaş ortalaması 49,1 (dağılım:31-65) idi. Sonuçlar-Toplam anastomoz sayısı 82(4.42/olgu başına) idi. RGEA onüç olguda RDP'ye, üç olguda RCA'ya, iki olguda PlCx'e, bir olguda PlCx ve OM'e sequential olarak anastomoze edilmiştir. Bir olguda peroperatif Elektrokardiogram değişikliği gözlenmesi üzerine anastomoz yenilendi. Ekg düzeldi. Peroperatif başka bir problem gözlenmedi. Bir olgu kardiyak olmayan nedenlerden dolayı serviste postoperatif 6. gün kaybedildi. Başka komplikasyon olmadı. Tartışma: Koroner arterdeki proksimal lezyon %70'in üzerinde olan, anastomozun mümkün olduğunca koroner akıma paralel akıma sağlayacak şekilde ve anatomik pozisyona azami dikkat edilerek yapıldığı olgularda RGEA ile birlikte tam arteryel revaskülarizasyon ek bir problem oluşmadan gerçekleştirilebilmektedir. Henüz uzun süreli sonuçlara gereksinimi olan RGEA'nın İMA'ların yetersiz kaldığı durumlarda, bir engel yoksa alternatif bir konduit olarak kullanılmasının uygun olduğu düşüncesindeyiz.
In cardiac surgery, it is commonlyaccepted that arterial conduits are superior to venous or artificial grafts in aorta-coronary bypass operations due to long-term patency. In multiple coronary artery disease and in cases where revascularisation is required the internal mammary artery (IMA) which have been the most widely used arterial greft has been insufficient and other graft or grafts are needed. In our study right gastroepiploic artery (RGEA) which is an insitu graft and is similar to İMA by histological structure and endothelial functions is used as a third graft. Methods: In the 19 cases in our study RGEA in addition to bilateral IMA as an arterial graft has been used. The cases in which preoperative triple coronary artery disease has been detected, had an average age of 49,1 (31-65) and of the cases 15 were men while the four were women. Results: Total anastomoses number was 82 (4.42/per case). RGEA was anastomosed to RDP in 13 case, to RCA in 3 cases to Plcx in 2 case and to Plcx and OM sequentially in one case. In one case, anasthomos is was revised due to the ECG changes that was observed. After revised the ECG changes recovered. There were no other peroperative problems. One case was lost in the 6th postoperative day due to non-cardiac reasons. There were no other complications. Discussion: In cases where the proximal lesion of coronary artery disease was above 70 %, and anastomoses was as paralel as possible to the coronary flow and utmost care was given to the anatomic position, RGEA in addition to full arterial revascularisation was performed without any problems. We therefore think that in cases where IMA's are insufficient RGEA's though long term results have to be observed, can be an alternative conduit if no obstacle is present. "> [PDF] Koroner bypass operasyonlarında gastroepiploik arter kullanılması | [PDF] The use of gastroepiploic artery in coronary bypass operations Kalp cerrahisinde aorta koroner bypass operasyonlarında uzun süreli açık kalma özellikleri bakımından arteryel greftlerin venöz ve artifisiyel greftlere nazaran daha üstün oldugu bilinmektedir. Çoklu koroner arter hastalığı ve revaskülarizasyon gerekliliği durumlarında en yaygın olarak kullanılan arteryel greft olan internal mamaryan arter (İMA) ler yetersiz kalabilmekte ve başka bir greft ya da greftlere gereksinim olmaktadır. Çalışmamızdaki olgulara üçüncü arteryel greft olarak in situ greft olan, histolojik yapı ve endotel fonksiyonları bakımından İMA'ya benzerlik gösteren sağ gastroepiploik arter (RGEA) kullanılmıştır. Yöntem: Çalışmamızdaki 19 olguda arteryel greft olarak bilateral İMA'nın yanısıra RGEA kullanılmıştır. Preoperatif üç damar hastalığı saptanmış,onbeşi erkek, dördü bayan olan olguların yaş ortalaması 49,1 (dağılım:31-65) idi. Sonuçlar-Toplam anastomoz sayısı 82(4.42/olgu başına) idi. RGEA onüç olguda RDP'ye, üç olguda RCA'ya, iki olguda PlCx'e, bir olguda PlCx ve OM'e sequential olarak anastomoze edilmiştir. Bir olguda peroperatif Elektrokardiogram değişikliği gözlenmesi üzerine anastomoz yenilendi. Ekg düzeldi. Peroperatif başka bir problem gözlenmedi. Bir olgu kardiyak olmayan nedenlerden dolayı serviste postoperatif 6. gün kaybedildi. Başka komplikasyon olmadı. Tartışma: Koroner arterdeki proksimal lezyon %70'in üzerinde olan, anastomozun mümkün olduğunca koroner akıma paralel akıma sağlayacak şekilde ve anatomik pozisyona azami dikkat edilerek yapıldığı olgularda RGEA ile birlikte tam arteryel revaskülarizasyon ek bir problem oluşmadan gerçekleştirilebilmektedir. Henüz uzun süreli sonuçlara gereksinimi olan RGEA'nın İMA'ların yetersiz kaldığı durumlarda, bir engel yoksa alternatif bir konduit olarak kullanılmasının uygun olduğu düşüncesindeyiz. "> Kalp cerrahisinde aorta koroner bypass operasyonlarında uzun süreli açık kalma özellikleri bakımından arteryel greftlerin venöz ve artifisiyel greftlere nazaran daha üstün oldugu bilinmektedir. Çoklu koroner arter hastalığı ve revaskülarizasyon gerekliliği durumlarında en yaygın olarak kullanılan arteryel greft olan internal mamaryan arter (İMA) ler yetersiz kalabilmekte ve başka bir greft ya da greftlere gereksinim olmaktadır. Çalışmamızdaki olgulara üçüncü arteryel greft olarak in situ greft olan, histolojik yapı ve endotel fonksiyonları bakımından İMA'ya benzerlik gösteren sağ gastroepiploik arter (RGEA) kullanılmıştır. Yöntem: Çalışmamızdaki 19 olguda arteryel greft olarak bilateral İMA'nın yanısıra RGEA kullanılmıştır. Preoperatif üç damar hastalığı saptanmış,onbeşi erkek, dördü bayan olan olguların yaş ortalaması 49,1 (dağılım:31-65) idi. Sonuçlar-Toplam anastomoz sayısı 82(4.42/olgu başına) idi. RGEA onüç olguda RDP'ye, üç olguda RCA'ya, iki olguda PlCx'e, bir olguda PlCx ve OM'e sequential olarak anastomoze edilmiştir. Bir olguda peroperatif Elektrokardiogram değişikliği gözlenmesi üzerine anastomoz yenilendi. Ekg düzeldi. Peroperatif başka bir problem gözlenmedi. Bir olgu kardiyak olmayan nedenlerden dolayı serviste postoperatif 6. gün kaybedildi. Başka komplikasyon olmadı. Tartışma: Koroner arterdeki proksimal lezyon %70'in üzerinde olan, anastomozun mümkün olduğunca koroner akıma paralel akıma sağlayacak şekilde ve anatomik pozisyona azami dikkat edilerek yapıldığı olgularda RGEA ile birlikte tam arteryel revaskülarizasyon ek bir problem oluşmadan gerçekleştirilebilmektedir. Henüz uzun süreli sonuçlara gereksinimi olan RGEA'nın İMA'ların yetersiz kaldığı durumlarda, bir engel yoksa alternatif bir konduit olarak kullanılmasının uygun olduğu düşüncesindeyiz.
In cardiac surgery, it is commonlyaccepted that arterial conduits are superior to venous or artificial grafts in aorta-coronary bypass operations due to long-term patency. In multiple coronary artery disease and in cases where revascularisation is required the internal mammary artery (IMA) which have been the most widely used arterial greft has been insufficient and other graft or grafts are needed. In our study right gastroepiploic artery (RGEA) which is an insitu graft and is similar to İMA by histological structure and endothelial functions is used as a third graft. Methods: In the 19 cases in our study RGEA in addition to bilateral IMA as an arterial graft has been used. The cases in which preoperative triple coronary artery disease has been detected, had an average age of 49,1 (31-65) and of the cases 15 were men while the four were women. Results: Total anastomoses number was 82 (4.42/per case). RGEA was anastomosed to RDP in 13 case, to RCA in 3 cases to Plcx in 2 case and to Plcx and OM sequentially in one case. In one case, anasthomos is was revised due to the ECG changes that was observed. After revised the ECG changes recovered. There were no other peroperative problems. One case was lost in the 6th postoperative day due to non-cardiac reasons. There were no other complications. Discussion: In cases where the proximal lesion of coronary artery disease was above 70 %, and anastomoses was as paralel as possible to the coronary flow and utmost care was given to the anatomic position, RGEA in addition to full arterial revascularisation was performed without any problems. We therefore think that in cases where IMA's are insufficient RGEA's though long term results have to be observed, can be an alternative conduit if no obstacle is present. ">

Koroner bypass operasyonlarında gastroepiploik arter kullanılması

Kalp cerrahisinde aorta koroner bypass operasyonlarında uzun süreli açık kalma özellikleri bakımından arteryel greftlerin venöz ve artifisiyel greftlere nazaran daha üstün oldugu bilinmektedir. Çoklu koroner arter hastalığı ve revaskülarizasyon gerekliliği durumlarında en yaygın olarak kullanılan arteryel greft olan internal mamaryan arter (İMA) ler yetersiz kalabilmekte ve başka bir greft ya da greftlere gereksinim olmaktadır. Çalışmamızdaki olgulara üçüncü arteryel greft olarak in situ greft olan, histolojik yapı ve endotel fonksiyonları bakımından İMA'ya benzerlik gösteren sağ gastroepiploik arter (RGEA) kullanılmıştır. Yöntem: Çalışmamızdaki 19 olguda arteryel greft olarak bilateral İMA'nın yanısıra RGEA kullanılmıştır. Preoperatif üç damar hastalığı saptanmış,onbeşi erkek, dördü bayan olan olguların yaş ortalaması 49,1 (dağılım:31-65) idi. Sonuçlar-Toplam anastomoz sayısı 82(4.42/olgu başına) idi. RGEA onüç olguda RDP'ye, üç olguda RCA'ya, iki olguda PlCx'e, bir olguda PlCx ve OM'e sequential olarak anastomoze edilmiştir. Bir olguda peroperatif Elektrokardiogram değişikliği gözlenmesi üzerine anastomoz yenilendi. Ekg düzeldi. Peroperatif başka bir problem gözlenmedi. Bir olgu kardiyak olmayan nedenlerden dolayı serviste postoperatif 6. gün kaybedildi. Başka komplikasyon olmadı. Tartışma: Koroner arterdeki proksimal lezyon %70'in üzerinde olan, anastomozun mümkün olduğunca koroner akıma paralel akıma sağlayacak şekilde ve anatomik pozisyona azami dikkat edilerek yapıldığı olgularda RGEA ile birlikte tam arteryel revaskülarizasyon ek bir problem oluşmadan gerçekleştirilebilmektedir. Henüz uzun süreli sonuçlara gereksinimi olan RGEA'nın İMA'ların yetersiz kaldığı durumlarda, bir engel yoksa alternatif bir konduit olarak kullanılmasının uygun olduğu düşüncesindeyiz.

The use of gastroepiploic artery in coronary bypass operations

In cardiac surgery, it is commonlyaccepted that arterial conduits are superior to venous or artificial grafts in aorta-coronary bypass operations due to long-term patency. In multiple coronary artery disease and in cases where revascularisation is required the internal mammary artery (IMA) which have been the most widely used arterial greft has been insufficient and other graft or grafts are needed. In our study right gastroepiploic artery (RGEA) which is an insitu graft and is similar to İMA by histological structure and endothelial functions is used as a third graft. Methods: In the 19 cases in our study RGEA in addition to bilateral IMA as an arterial graft has been used. The cases in which preoperative triple coronary artery disease has been detected, had an average age of 49,1 (31-65) and of the cases 15 were men while the four were women. Results: Total anastomoses number was 82 (4.42/per case). RGEA was anastomosed to RDP in 13 case, to RCA in 3 cases to Plcx in 2 case and to Plcx and OM sequentially in one case. In one case, anasthomos is was revised due to the ECG changes that was observed. After revised the ECG changes recovered. There were no other peroperative problems. One case was lost in the 6th postoperative day due to non-cardiac reasons. There were no other complications. Discussion: In cases where the proximal lesion of coronary artery disease was above 70 %, and anastomoses was as paralel as possible to the coronary flow and utmost care was given to the anatomic position, RGEA in addition to full arterial revascularisation was performed without any problems. We therefore think that in cases where IMA's are insufficient RGEA's though long term results have to be observed, can be an alternative conduit if no obstacle is present.

___

Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Mitral kapak cerrahisinde alternatif bir teknik (Guiraudon yöntemi)

İhsan İŞKESEN, Mert KESTELLİ, Rahmi ZEYBEK, Egemen TÜZÜN

Koroner arter hastalığı ve sol atriyal miksomada kombine cerrahi tedavi

Ömer BAYEZİD, İlhan GÖLBAŞI, Ercan AKBULUT, Harun GÜLMEZ, Mehmet KABUKÇU, Cengiz TÜRKAY

Trakea adenoid kistik karsinomu olgusu

Mustafa YÜKSEL, Sina ERCAN, Serdar AKGÜN, Hasan F. BATIREL, Bedrettin YILDIZELİ

Akut inferior miyokard infarktüsü ile komplike aorta diseksiyonunda girişimsel ve cerrahi kombine tedavi

İlhan GÖLBAŞI, Ömer BAYEZİD, Ercan AKBULUT, Mehmet KABUKÇU, Oktay SANCAKTAR, Cengiz TÜRKAY

Kalp kapak cerrahisini takiben üst gastrointestinal kanama gelişen hastalarda Helicobacter pylori infeksiyonunun etkinliği

İsa AK, Atalay METE, Ömer BAYEZİD, İlhan GÖLBAŞI, Ozan ERBASAN, Cengiz TÜRKAY

Dev sol ventrikül anevrizmasında cerrahi tedavi: Olgu sunumu

Tevfik TEZCANER, Hakan CEYRAN, Kutay TAŞDEMİR, Ö. Naci EMİROĞULLARI, Fatih AŞGÜN

Mitral kapak ameliyatlarında transseptal ve süperior septal yaklaşımların karşılaştırılması

Gökçen ORHAN, Cantürk ÇAKALAĞAOĞLU, Aykut Serap AKA, Hakkı AYDOĞAN, Uğur FİLİZCAN, Türkan ÇORUH, E. Ergin EREN, Okan YÜCEL

Bir olgu nedeni ile: Trakeal nörofibroma

Ali ÖZDÜLGER, Ayşe POLAT, Oğuz KÖKSEL, Murat DİKMENGİL

Postinfarkt angina ve unstable angina pektorisde cerrahi tedavi

Yavuz ŞENSÖZ, Rafet GÜNAY, Serdar ÇİMEN, Mustafa İDİZ, İlyas KAYACIOĞLU, Cüneyt KONURAL, Gökçen ORHAN

Prostetik vasküler greft enfeksiyonu, 22 olgunun analizi

Abdullah ERDOĞAN, İrfan ESER, Necdet ÖZ, Alpay SARPER, Levent DERTSİZ, Abid DEMİRCAN

Academic Researches Index - FooterLogo