Amaç: Medikal veya cerrahi tedaviye yanıt vermeyen son dönem kalp yetersizliklerinin tedavisinde kalp nakli ilk alternatiftir. Bu çalışmanın amacı kliniğimizde gerçekleştirilen kalp nakli girişimlerinin erken ve geç dönem sonuçlarını irdelemektir. Materyal ve Metod: Koşuyolu Kalp Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Eylül 1989 ile Nisan 2001 tarihleri arasında 17'si ortotopik ve biri heterotopik olmak üzere toplam 18 kalp nakli ameliyatı gerçekleştirildi. Hastalardan 16'sı (%88.9) erkek ve ikisi (%11.1) kadın idi. Hastaların yaş ortalaması 35 ± 11.5 yıl (19-58) idi. Son dönem kalp yetmezliğinin nedeni 13 hastada (%72.2) idiopatik dilate kardiyomiyopati, 3 hastada (%16.7) iskemik kardiyomiyopati ve birer hastada (%5.55) hipertrofik kardiyomiyopati ve valvüler kapak hastalığına bağlı gelişen kardiyomiyopati idi. Hastaların %66.7'si (12/18) NYHA class III ve %33.3'ü (6/18) NYHA class IV fonksiyonel kapasitede idi. Total kardiyopulmoner bypass süresi ortalama 131 ± 21.8 dakika (105-166) ve aortik kros klemp süresi ortalama 62.3 ± 11.4 dakika (48-80) idi. Tüm hastalar ortalama 2.3 ± 1.7 yıl izlenmiş olup en uzun takipli hastamız 7 yıl süreyle izlendi. Bulgular: Erken mortaliteye sadece heterotopik kalp nakli yapılan hastada rastladık. Ortotopik kalp nakli yapılan 17 hastada erken mortaliteye rastlanılmadı. Geç mortalite oranı ise 10 hasta ile %58.8 idi. Ölüm nedenleri 4 hastada enfeksiyon, 4 hastada ani ölüm ve 2 hastada nonkardiyak sebepler idi. Sağ kalım oranı ilk ay için %94.4 ± 5.4, 6 ay için %83.3 ± 8.8 ve 3 yıl için %44.5 ± 12.7 olarak bulundu. Hastaların 6'sında (%35.3) akut rejeksiyon atağı tespit edilerek tedavi edildi. 10 hastada (%58.8) çeşitli patojen ajanlara bağlı olarak enfeksiyon gelişti. Sonuç: Ülkemizin sosyokültürel şartları da göz önüne alındığında, kalp nakli programı uygulanırken yaşanacak problemler tahmin edilebilir. Bu konudaki en büyük güçlük donör teminidir. Cerrahi teknik ve rejeksiyon tedavilerindeki başarıya karşın, hastaların kendilerine yeterince bakmaması nedeniyle gelişebilen enfeksiyon ve immünosupressif tedavinin aksatılması karşılaşılan en ciddi problemlerdir.
Background: Cardiac transplantation is the first alternative for the treatment of patients with end stage heart disease, which can not be treated medically or surgically. The aim of this study was to investigate early and late outcome of the patients undergone heart transplantation in our center. Methods: Between September 1989, and April 2001, 18 patients underwent cardiac transplantation in Koşuyolu Heart and Research Hospital. Orthotopic cardiac transplantation was performed in 17 patients and heterotopic cardiac transplantation in one patient. There were 16 (88.9%) male and 2 (11.1%) female recipients with a mean age of 35 ± 11.5 years (range, 19 to 58 years). All patients had end-stage heart disease that was caused by an idiopathic dilated cardiomyopathy in 13 patients (72.2%), an ischemic cardiomyopathy in 3 patients (16.7%), a hypertropic cardiomyopathy in one patient (5.55%) and valvular heart disease in the last one (5.55%). Total cardiopulmonary bypass time was 131 ± 21.8 minutes (range, 105 to 166 minutes) and aortic cross clamp time was 62.3 ± 11.4 minutes (range, 48 to 80 minutes). Twelve patients (67.7%) were in NYHA class III, and six (33.3%) were in NYHA class IV. All patients were followed meanly 2.3 ± 1.7 years, and the longest follow-up was 7 years. Results: Early mortality was observed only in one patient undergone heterotopic cardiac transplantation. There was no early mortality in the orthotopic group. Late mortality was 58.8% with 10 patients. The causes were infection in 4 patients, sudden death in 4 patients, and noncardiac in 2 patients. Actuarial survival was 94.4% ± 5.4% at 1 month, 83.3% ± 8.8% at 6 months, and 44.5% ± 12.7% at 3 years, respectively. Acute rejection was observed in 6 patients (35.3%) and was treated medically. Infection caused by different microorganisms developed in 10 patients (58.8%) during the follow-up period. Conclusions: There are some problems in our country causing by social and cultural behaviors during the application of cardiac transplantation program. But, the main reason is the limited number of donors. Despite of the success in surgery and treatment of acute rejection, infection and give-up of immunosuppressive therapy are still major problems during long-term follow-up. ">
[PDF] Kalp transplantasyonunda 12 yıllık Koşuyolu deneyimi | [PDF] 12-year Koşuyolu experience in cardiac transplantation
Amaç: Medikal veya cerrahi tedaviye yanıt vermeyen son dönem kalp yetersizliklerinin tedavisinde kalp nakli ilk alternatiftir. Bu çalışmanın amacı kliniğimizde gerçekleştirilen kalp nakli girişimlerinin erken ve geç dönem sonuçlarını irdelemektir. Materyal ve Metod: Koşuyolu Kalp Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Eylül 1989 ile Nisan 2001 tarihleri arasında 17'si ortotopik ve biri heterotopik olmak üzere toplam 18 kalp nakli ameliyatı gerçekleştirildi. Hastalardan 16'sı (%88.9) erkek ve ikisi (%11.1) kadın idi. Hastaların yaş ortalaması 35 ± 11.5 yıl (19-58) idi. Son dönem kalp yetmezliğinin nedeni 13 hastada (%72.2) idiopatik dilate kardiyomiyopati, 3 hastada (%16.7) iskemik kardiyomiyopati ve birer hastada (%5.55) hipertrofik kardiyomiyopati ve valvüler kapak hastalığına bağlı gelişen kardiyomiyopati idi. Hastaların %66.7'si (12/18) NYHA class III ve %33.3'ü (6/18) NYHA class IV fonksiyonel kapasitede idi. Total kardiyopulmoner bypass süresi ortalama 131 ± 21.8 dakika (105-166) ve aortik kros klemp süresi ortalama 62.3 ± 11.4 dakika (48-80) idi. Tüm hastalar ortalama 2.3 ± 1.7 yıl izlenmiş olup en uzun takipli hastamız 7 yıl süreyle izlendi. Bulgular: Erken mortaliteye sadece heterotopik kalp nakli yapılan hastada rastladık. Ortotopik kalp nakli yapılan 17 hastada erken mortaliteye rastlanılmadı. Geç mortalite oranı ise 10 hasta ile %58.8 idi. Ölüm nedenleri 4 hastada enfeksiyon, 4 hastada ani ölüm ve 2 hastada nonkardiyak sebepler idi. Sağ kalım oranı ilk ay için %94.4 ± 5.4, 6 ay için %83.3 ± 8.8 ve 3 yıl için %44.5 ± 12.7 olarak bulundu. Hastaların 6'sında (%35.3) akut rejeksiyon atağı tespit edilerek tedavi edildi. 10 hastada (%58.8) çeşitli patojen ajanlara bağlı olarak enfeksiyon gelişti. Sonuç: Ülkemizin sosyokültürel şartları da göz önüne alındığında, kalp nakli programı uygulanırken yaşanacak problemler tahmin edilebilir. Bu konudaki en büyük güçlük donör teminidir. Cerrahi teknik ve rejeksiyon tedavilerindeki başarıya karşın, hastaların kendilerine yeterince bakmaması nedeniyle gelişebilen enfeksiyon ve immünosupressif tedavinin aksatılması karşılaşılan en ciddi problemlerdir. ">
Amaç: Medikal veya cerrahi tedaviye yanıt vermeyen son dönem kalp yetersizliklerinin tedavisinde kalp nakli ilk alternatiftir. Bu çalışmanın amacı kliniğimizde gerçekleştirilen kalp nakli girişimlerinin erken ve geç dönem sonuçlarını irdelemektir. Materyal ve Metod: Koşuyolu Kalp Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Eylül 1989 ile Nisan 2001 tarihleri arasında 17'si ortotopik ve biri heterotopik olmak üzere toplam 18 kalp nakli ameliyatı gerçekleştirildi. Hastalardan 16'sı (%88.9) erkek ve ikisi (%11.1) kadın idi. Hastaların yaş ortalaması 35 ± 11.5 yıl (19-58) idi. Son dönem kalp yetmezliğinin nedeni 13 hastada (%72.2) idiopatik dilate kardiyomiyopati, 3 hastada (%16.7) iskemik kardiyomiyopati ve birer hastada (%5.55) hipertrofik kardiyomiyopati ve valvüler kapak hastalığına bağlı gelişen kardiyomiyopati idi. Hastaların %66.7'si (12/18) NYHA class III ve %33.3'ü (6/18) NYHA class IV fonksiyonel kapasitede idi. Total kardiyopulmoner bypass süresi ortalama 131 ± 21.8 dakika (105-166) ve aortik kros klemp süresi ortalama 62.3 ± 11.4 dakika (48-80) idi. Tüm hastalar ortalama 2.3 ± 1.7 yıl izlenmiş olup en uzun takipli hastamız 7 yıl süreyle izlendi. Bulgular: Erken mortaliteye sadece heterotopik kalp nakli yapılan hastada rastladık. Ortotopik kalp nakli yapılan 17 hastada erken mortaliteye rastlanılmadı. Geç mortalite oranı ise 10 hasta ile %58.8 idi. Ölüm nedenleri 4 hastada enfeksiyon, 4 hastada ani ölüm ve 2 hastada nonkardiyak sebepler idi. Sağ kalım oranı ilk ay için %94.4 ± 5.4, 6 ay için %83.3 ± 8.8 ve 3 yıl için %44.5 ± 12.7 olarak bulundu. Hastaların 6'sında (%35.3) akut rejeksiyon atağı tespit edilerek tedavi edildi. 10 hastada (%58.8) çeşitli patojen ajanlara bağlı olarak enfeksiyon gelişti. Sonuç: Ülkemizin sosyokültürel şartları da göz önüne alındığında, kalp nakli programı uygulanırken yaşanacak problemler tahmin edilebilir. Bu konudaki en büyük güçlük donör teminidir. Cerrahi teknik ve rejeksiyon tedavilerindeki başarıya karşın, hastaların kendilerine yeterince bakmaması nedeniyle gelişebilen enfeksiyon ve immünosupressif tedavinin aksatılması karşılaşılan en ciddi problemlerdir.
Background: Cardiac transplantation is the first alternative for the treatment of patients with end stage heart disease, which can not be treated medically or surgically. The aim of this study was to investigate early and late outcome of the patients undergone heart transplantation in our center. Methods: Between September 1989, and April 2001, 18 patients underwent cardiac transplantation in Koşuyolu Heart and Research Hospital. Orthotopic cardiac transplantation was performed in 17 patients and heterotopic cardiac transplantation in one patient. There were 16 (88.9%) male and 2 (11.1%) female recipients with a mean age of 35 ± 11.5 years (range, 19 to 58 years). All patients had end-stage heart disease that was caused by an idiopathic dilated cardiomyopathy in 13 patients (72.2%), an ischemic cardiomyopathy in 3 patients (16.7%), a hypertropic cardiomyopathy in one patient (5.55%) and valvular heart disease in the last one (5.55%). Total cardiopulmonary bypass time was 131 ± 21.8 minutes (range, 105 to 166 minutes) and aortic cross clamp time was 62.3 ± 11.4 minutes (range, 48 to 80 minutes). Twelve patients (67.7%) were in NYHA class III, and six (33.3%) were in NYHA class IV. All patients were followed meanly 2.3 ± 1.7 years, and the longest follow-up was 7 years. Results: Early mortality was observed only in one patient undergone heterotopic cardiac transplantation. There was no early mortality in the orthotopic group. Late mortality was 58.8% with 10 patients. The causes were infection in 4 patients, sudden death in 4 patients, and noncardiac in 2 patients. Actuarial survival was 94.4% ± 5.4% at 1 month, 83.3% ± 8.8% at 6 months, and 44.5% ± 12.7% at 3 years, respectively. Acute rejection was observed in 6 patients (35.3%) and was treated medically. Infection caused by different microorganisms developed in 10 patients (58.8%) during the follow-up period. Conclusions: There are some problems in our country causing by social and cultural behaviors during the application of cardiac transplantation program. But, the main reason is the limited number of donors. Despite of the success in surgery and treatment of acute rejection, infection and give-up of immunosuppressive therapy are still major problems during long-term follow-up. ">
Kalp transplantasyonunda 12 yıllık Koşuyolu deneyimi
Amaç: Medikal veya cerrahi tedaviye yanıt vermeyen son dönem kalp yetersizliklerinin tedavisinde kalp nakli ilk alternatiftir. Bu çalışmanın amacı kliniğimizde gerçekleştirilen kalp nakli girişimlerinin erken ve geç dönem sonuçlarını irdelemektir. Materyal ve Metod: Koşuyolu Kalp Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Eylül 1989 ile Nisan 2001 tarihleri arasında 17'si ortotopik ve biri heterotopik olmak üzere toplam 18 kalp nakli ameliyatı gerçekleştirildi. Hastalardan 16'sı (%88.9) erkek ve ikisi (%11.1) kadın idi. Hastaların yaş ortalaması 35 ± 11.5 yıl (19-58) idi. Son dönem kalp yetmezliğinin nedeni 13 hastada (%72.2) idiopatik dilate kardiyomiyopati, 3 hastada (%16.7) iskemik kardiyomiyopati ve birer hastada (%5.55) hipertrofik kardiyomiyopati ve valvüler kapak hastalığına bağlı gelişen kardiyomiyopati idi. Hastaların %66.7'si (12/18) NYHA class III ve %33.3'ü (6/18) NYHA class IV fonksiyonel kapasitede idi. Total kardiyopulmoner bypass süresi ortalama 131 ± 21.8 dakika (105-166) ve aortik kros klemp süresi ortalama 62.3 ± 11.4 dakika (48-80) idi. Tüm hastalar ortalama 2.3 ± 1.7 yıl izlenmiş olup en uzun takipli hastamız 7 yıl süreyle izlendi. Bulgular: Erken mortaliteye sadece heterotopik kalp nakli yapılan hastada rastladık. Ortotopik kalp nakli yapılan 17 hastada erken mortaliteye rastlanılmadı. Geç mortalite oranı ise 10 hasta ile %58.8 idi. Ölüm nedenleri 4 hastada enfeksiyon, 4 hastada ani ölüm ve 2 hastada nonkardiyak sebepler idi. Sağ kalım oranı ilk ay için %94.4 ± 5.4, 6 ay için %83.3 ± 8.8 ve 3 yıl için %44.5 ± 12.7 olarak bulundu. Hastaların 6'sında (%35.3) akut rejeksiyon atağı tespit edilerek tedavi edildi. 10 hastada (%58.8) çeşitli patojen ajanlara bağlı olarak enfeksiyon gelişti. Sonuç: Ülkemizin sosyokültürel şartları da göz önüne alındığında, kalp nakli programı uygulanırken yaşanacak problemler tahmin edilebilir. Bu konudaki en büyük güçlük donör teminidir. Cerrahi teknik ve rejeksiyon tedavilerindeki başarıya karşın, hastaların kendilerine yeterince bakmaması nedeniyle gelişebilen enfeksiyon ve immünosupressif tedavinin aksatılması karşılaşılan en ciddi problemlerdir.
12-year Koşuyolu experience in cardiac transplantation
Background: Cardiac transplantation is the first alternative for the treatment of patients with end stage heart disease, which can not be treated medically or surgically. The aim of this study was to investigate early and late outcome of the patients undergone heart transplantation in our center. Methods: Between September 1989, and April 2001, 18 patients underwent cardiac transplantation in Koşuyolu Heart and Research Hospital. Orthotopic cardiac transplantation was performed in 17 patients and heterotopic cardiac transplantation in one patient. There were 16 (88.9%) male and 2 (11.1%) female recipients with a mean age of 35 ± 11.5 years (range, 19 to 58 years). All patients had end-stage heart disease that was caused by an idiopathic dilated cardiomyopathy in 13 patients (72.2%), an ischemic cardiomyopathy in 3 patients (16.7%), a hypertropic cardiomyopathy in one patient (5.55%) and valvular heart disease in the last one (5.55%). Total cardiopulmonary bypass time was 131 ± 21.8 minutes (range, 105 to 166 minutes) and aortic cross clamp time was 62.3 ± 11.4 minutes (range, 48 to 80 minutes). Twelve patients (67.7%) were in NYHA class III, and six (33.3%) were in NYHA class IV. All patients were followed meanly 2.3 ± 1.7 years, and the longest follow-up was 7 years. Results: Early mortality was observed only in one patient undergone heterotopic cardiac transplantation. There was no early mortality in the orthotopic group. Late mortality was 58.8% with 10 patients. The causes were infection in 4 patients, sudden death in 4 patients, and noncardiac in 2 patients. Actuarial survival was 94.4% ± 5.4% at 1 month, 83.3% ± 8.8% at 6 months, and 44.5% ± 12.7% at 3 years, respectively. Acute rejection was observed in 6 patients (35.3%) and was treated medically. Infection caused by different microorganisms developed in 10 patients (58.8%) during the follow-up period. Conclusions: There are some problems in our country causing by social and cultural behaviors during the application of cardiac transplantation program. But, the main reason is the limited number of donors. Despite of the success in surgery and treatment of acute rejection, infection and give-up of immunosuppressive therapy are still major problems during long-term follow-up.