CAHİT SITKI TARANCI'NIN ESERLERİNDE DİYARBAKIR'IN İZLERİNİ SÜRMEK

1910- 1956 yılları arasında yaşayan, aslen Diyarbakırlı olan Cahit Sıtkı Tarancı; şiirleri, hikâyeleri ve mektupları ile Türk edebiyatında kendine has bir üslubu olan sanatçılardandır. Sanata dair pek çok görüşün hâkim olduğu bir dönemde yaşamasına rağmen, sanatla arasındaki sarsılmaz bağın temellerini kendince atan sanatçı şiir, öykü ve mektuplarında sade ve şahsına münhasır bir dil kullanır. Hayata bağlılığı, sevgiye ve insana verdiği değerin yanı sıra ölüme karşı mesafeli duruşu sanatçının kendi çizgisini yansıtır. Kendine has bir imge dünyası kuran Tarancı, Fransız edebiyatından etkilense de taklitçi değildir. İçerik ve biçim bakımından kendi yolunu çizer ve kimi sanatçılara da bu yönde yol gösterir. Sanatı herhangi bir fikre alet etme fikrinden uzak olan Tarancı, eserlerinde estetik kaygı güder. Yaşanılan çevrenin yaşantıya olduğu kadar sanatçıların eserlerine de yansıması kaçınılmazdır. Hayata gözlerini Diyarbakır'da açan ve ilk eğitimini Diyarbakır'da almıştır. Köklü bir aileye mensup olan Tarancı yine ömrünün son demlerinde de hayatının bir bölümünü bu şehirde geçirmiştir. Bu araştırmada, Cahit Sıtkı Tarancı’nın yayımlanmış eserlerinde Diyarbakır’ın somut izleri taranacaktır. Ünlü sanatkârın, eserleri ve hayatına Diyarbakır ne kadar etki etmiştir? Bu fikrin bulguları hangi eserlerinde nasıl yer almıştır? gibi sorulara cevap aranacak ve kent ile sanatçı arasında mekân merkezli bir bağlantı kurulmaya çalışılacaktır.

___

  • Asiltürk, B. (2011). Hilesiz Terazi. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.