Chronica Maiora'da Moğol İmajı

1236’da Moğollar yeni ve uzun soluklu bir sefere giriştiklerinde Avrupa’daki hiç kimse bu seferin Avrupa’ya yöneleceğinin farkında değildi. Ancak 1241’de birden bire daha önce adlarını bile duymadıkları bir düşmanla karşı karşıya geldiler. Moğollar Leignitz ve Mohi’de Avrupa’nın iki büyük ordusunu yok ettikten ve Balkanlara doğru ilerleyerek buralarda da faaliyet gösterdikten sonra geri çekildiler. Ancak arkalarında yıkılmış kent ve kasabalar ile acı hatıralar bıraktılar. Din adamlarının birbirlerine Moğol istilası ile ilgili olarak gönderdikleri mektuplar bir taraftan yaşadıkları buhranı gösterirken diğer taraftan Moğolları nasıl algıladıklarını da aksettirmektedir. Bu mektuplardan önemli bir kısmı bugün sadece Chronica Maiora adlı kronikte bulunmaktadır. Bunun yanında eserde yazarın Moğollarla ilgili şahsi değerlendirmeleri de bulunmaktadır. Bu açıdan bakıldığında eser bizzat Moğol işgali ile karşılaşanların ve onların yazdıklarını okuyanların Moğol algısını yansıtır. Bunun yanında eserde zaman içinde Moğollarla kurulan diplomatik ilişkilerin tesiriyle Moğol algısının nasıl bir değişimden geçtiğini de gösteren bilgiler vardır. İşgalin ilk yıllarında Moğollar şeytani ve kanunsuz bir halk olarak tanımlanırken temasların gelişmesi neticesinde bu kötü özellikler ortadan kalkmış hatta Moğolları takdir eden bir bakış açısı ortaya çıkmıştır. Makalede Chronica Maiora’da Moğol algısı incelenecek ve süreç içindeki değişimi takip edilecektir