Bir sağlık ocağına başvuran bireylerin çevre ile ilgili bilgi ve tutumları

Amaç: Bir sağlık ocağına başvuran 18-65 yaş arasındaki bireylerin çevre ile ilgili bilgi ve tutumlarını incelemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı türdeki çalışma, 21 Ocak - 4 Mart 2010 tarihleri arasında Konya ilinde yapılmıştır. Örneklem seçiminde basit rastgele örnekleme yöntemlerinden biri olan gelişigüzel örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Veriler SPSS 16,0 programında ortalama ve yüzde hesaplamaları, Mann Whitney U Testi, Kruskal Wallis Waryans Analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan bireylerin %75,1’inin 25 yaş ve üzerinde, %70,0’ının kadınlardan oluştuğu, %55,3’ünün okuryazar olmadığı ya da ilkokul mezunu, %83,4’ünün evli olduğu belirlenmiştir. Bireylerin %60,8’i ekonomik durumunu orta olarak değerlendirmiştir. Araştırmaya katılan bireyler, Çevresel Tutum Ölçeği’nden (ÇTÖ) ortalama 96,0±14,2 puan almışlardır. Çalışmaya katılan bireylerin çevre ile ilgili bilgi ve düşünceleri değerlendirildiğinde; bireylerin %66,4’ü yaşadıkları il olan Konya’nın en önemli çevre sorununun hava ve su kirliliği olduğunu ve %75,1’i çevre sorunlarının çözümünde sorumluluğun daha çok devlete ait olduğunu belirtmiştir. Çalışmaya katılan bireylerin bazı sosyodemografik özellikleri ile ÇT֒den aldıkları puan arasındaki ilişki incelendiğinde; eğitim düzeyi yüksek ve çekirdek aile tipine sahip olanların ÇT֒den daha yüksek puan aldığı bulunmuştur (p0,05). Sonuç: Eğitim düzeyi düşük ve geniş aile de yaşayan bireylerin çevre duyarlılığı yönünden daha olumsuz özelliklere sahip olduğu belirlenmiştir. Çevreye karşı duyarlılığı geliştirmede toplum katılımını artırmanın, özellikle eğitim düzeyi düşük ve geniş ailede yaşayan bireylere ulaşmanın yararlı olacağı söylenebilir. Çevre duyarlılığını geliştirmeye yönelik olarak topluma ulaşımda, birinci basamak sağlık hizmetlerinin daha etkin kullanılması önerilmektedir.

The knowledge and attitudes on environmental issues of individuals applying to a health center in Konya, Turkey

Objective: This study objective was to determine the knowledge and attitudes on environmental issues of individuals aged 18-65, applying to a health center in Konya, Turkey. Methods: The study was designed as a descriptive study and was performed in Konya during the period from 21 January to 4 March 2010. The simple random sampling method was used for the selection of the sample. SPSS 16 statistical soft-ware package was used for mean, percentage, Mann Whitney U and Kruskal Wallis Waryans analyses. Results: Of the participants 75.1% were 25 years of age and older; 70.0% were females; 55.3% were illiterate or primary school graduates; 83.4% were married; 60.8% stated their economic condition as average. Araştırmaya katılan bireyler, Çevresel Tutum Ölçeği’nden (ÇTÖ) ortalama 96.0±14.2 puan almışlardır. Çalışmaya katılan bireylerin çevre ile ilgili bilgi ve düşünceleri değerlendirildiğinde; bireylerin %66.4’ü yaşadıkları il olan Konya’nın en önemli çevre sorununun hava ve su kirliliği olduğunu ve %75.1’i çevre sorunlarının çözümünde sorumluluğun daha çok devlete ait olduğunu belirtmiştir. The participants received 96.0±14.2 points on the average through the evaluation of Environmental Attitude Scale. Assessing the knowledge and attitudes of the individuals on the environmental issues, the most important environmental problems of the city they live in, Konya, were expressed as air and water pollution (66.4%). The major authority responsible for solving the environmental problems, was stated to be te government or the state by 75.1%. Concerning the socio-demographic characteristics, the people with a high educational level and those living in a nuclear family obtained a higher point from the Environmental Attitude Scale (EAS) (p<0.05). Age, marital status, gender, the perceived economic condition and the place of dwelling for the longest period were not effective in changing the EAS point significantly (p>0.05). Conclusion: Low educational level and living with an extended family had negative influences on environmental attitudes. Increasing community participation for developing environmental awareness and particularly accessing the people with low education and living in extended families may be a solution. A more effective use of primary health care services could be suggested for developing environmental awareness,

___