Tabiat durumu, toplum kavramının gelişmesinden önceki dönemi ifade eden bir kavramsallaştırmadır. Filozoflar tabiat durumunu toplum haline geçişi ve siyasal yapıların kuruluşunu gerekçelendirmek için ele alırlar. Siyaset felsefesi yapan filozoflardan Platon’un, Rousseau’nun, Hobbes’un ve Nietzsche’nin tabiat durumuyla ilgili tasvirlerini distopik kurmacalarda da görmek mümkündür. Adı geçen filozoflar doğa durumunu bir çeşit savaş olarak yorumlarlar. Çünkü doğa durumunda iç tepi ve isteklerin egemenliği altındaki insanların birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen normlar ortadan kalkmış, doğal kaynaklardan faydalanmak muharebe düzenini zorunlu hale getirmiştir. Toplum yaşamına geçiş bu muharebe düzenini ortadan kaldıran ahlaki ve siyasal normların gelişmesinden doğar. Distopik eserlerdeki hem doğa hem de toplumsal yaşamla ilgili öngörüleri doğa durumuna geri dönüş olarak yorumlamak mümkündür. Mad Max Fury Road (George Miller, 2015) filminde de insanların bir arada yaşamasını mümkün hale getiren tüm normların ortadan kalktığı ve yaşamsal kaynakların güç sahiplerinin kontrolünde olduğu bir yaşam biçimi anlatılır. Bu yaşam biçimine ait tasvirler doğa durumu tasvirleriyle benzerlik gösterir. Bu çalışmanın amacı Mad Max Fury Road filmi örneği üzerinden doğa durumu ve distopik tasavvurlar arasındaki ilişkiyi politik kuramlardaki doğa durumu yaklaşımlarıyla çözümlemektir. Çözümlemede ilgili filozofların doğa durumu tasavvurlarına değinilecek ve filmdeki sinemasal imgeler bu tasavvurlarla yorumlanacaktır.