Yedinci sanat olarak sinema; hareketi, durumu, akışı anlatmaktadır. Bu eylemlerin söz konusu olduğu bir temsil ve aktarım biçimi olarak sinema, yaratıcılığı, düşünmeyi gerektirmektedir. Hareket ve zamanın aktarımı olarak filmleri anlayabilmek için, disiplinler arası çözümlemeler yapılmaktadır. Filmin durum, karakterler ve olaylar aracılığıyla izleyiciye ne sezdirmek istediği ve sorduğu sorular, felsefe hakkında düşünmeyi gerektirmektedir.         Nihilizm kelime olarak hiççilik anlamını taşımakta; dünyayı olduğu gibi kabul edememe, değer, inanç ve anlamların olmadığı bir düşünüş biçimini temsil etmektedir. Varoluşçu düşüncenin önemli isimlerinden Albert Camus; hayatın yaşanmaya değer olup olmadığı sorusu üzerinde durur. Bireyin uyumsuzluğu ve yaşadığı dünyanın arasındaki kopukluğa dikkat çeker.         Lars Von Trier’in 2012 yapımlı Melankoli filmi; bilimkurgu ve dram türünde olup, Melankoli isimli bir gezegenin dünyaya çarpmasını ve karakterlerin bu süre içinde yaşadıklarını anlatmaktadır. Filmde, ölüm bilinciyle hareket eden karakterlerin durumu ve farklılıkları ele alınmaktadır.         Bu çalışmada Melankoli filmi, nihilizm düşüncesi referans alınarak irdelenecektir. İnceleme yapılırken Albert Camus ve Nietzsche’nin görüşlerinden yararlanılacaktır. Filmdeki karakterlerin düşünüş şekilleri ve nihilizm arasındaki bağlantılar aktarılacaktır. Filmin felsefi olarak nelere atıfta bulunduğu tartışılacaktır.