SÂMÂNOĞULLARI DEVLETİ’NİN YÜKSELİŞİ VE DÜŞÜŞÜ HAKKINDA DÜŞÜNCELER

Richard Nelson Frye’ın “Çağdaş müelliflerce ve geçmişi hatırlayan sonraki yazarlarca oldukça fazla övülen” şeklinde bahsettiği ve Türk-İslâm tarihi içerisinde son derece önemli bir konuma sahip olan Sâmânoğulları Devleti, Horasan ve Mâverâünnehir bölgesinde hüküm sürmüştü. Sâmânoğulları, İslâmiyet’in Türkler arasında yayılmasında son derece mühim roller oynamalarının yanında, hâkim oldukları topraklarda sosyal, ekonomik, kültürel ve idari teşkilat açısından önemli gelişmelerin yaşanmasını sağlamışlardı. Karahanlılarla, Gaznelilerle ve Selçuklularla ilişkileri bakımından Türk tarihinden ayrı olarak düşünülmemesi gerekilen Sâmânoğulları, Ortaçağ Türk-İslâm devletlerinin idari teşkilatlarına birçok miras bırakmışlardı. Fakat bu döneme dair çalışmalar, yabancı ülkelere kıyasla Türkiye’de yeterli seviye bulunmamaktadır. Bunun sebebi ise, muhtemelen dönemin kaynak dilinin bilinmemesi veya bu döneme dair ilgilinin bulunmaması olmalıdır. Oysaki devlet teşkilatı açısından kendisinden sonraki Ortaçağ Türk-İslam devletlerine etkiler bırakan ve Türk-İslâm dünyası açısından mühim bir yere sahip olan Sâmânoğulları Devleti’ne dair çalışmaların daha fazla yapılması gereklidir. Bu çalışmada, Şiraz Üniversitesi’nde Ortaçağ İran tarihi uzmanı olan ve Sâmânoğulları, Simcûrîler, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular dönemine dair çalışmaları bulunan Sayyed Abol-Ghasem Forouzani’nin Sâmânoğullarının yükselişi ve düşüşüne dair makalesi, Farsça aslına sadık kalınarak Türkçe’ye tercüme edilmeye çalışılmıştır. Sâmânoğullarının kuruluşundan yıkılışına kadar geçen sürecin değerlendirildiği makalede, kaynaklar ve araştırma eserlerin ışığında Sâmân-hudât’ın gayretleriyle temeli atılan, oğlu ve torunlarının hikmeti ışığında artan Sâmânî hanedanının kuruluş, yükseliş ve yıkılış sürecine etki eden olaylar incelenmektedir. Devleti güçlendirmek ve yükseltmek için gerçekleştirilen faaliyetler ve alınan önlemler, devlet içerisinde gittikçe güçlenen vezirlerin ve sipehsâlârların etkinlikleri, vezirler ve sipehsâlârlar arasında yaşanan çekişmelerin devletin yıkılışındaki tesirleri, dış ilişkiler gibi hususlar ele alınmaktadır. Bu bakımdan makalenin Türkçe’ye tercüme edilmesiyle, Sâmânoğullarının siyasi tarihine ışık tutularak, Türkiye’deki bu alana dair yapılacak çalışmalara katkı sağlanması planlanmaktadır.