Günümüzde hukukun hemen hemen bütün alanlarında, ortaya çıkan problemlerin bir an evvel çözüme kavuşturulması amacıyla, arabuluculuk müessesesinin de aralarında bulunduğu alternatif çözüm yolları gittikçe yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Bu bağlamda kolektif iş hukuku alanında da uyuşmazlığın ortaya çıkması halinde, belli şartlar altında arabuluculuk kurumuna başvurulmaktadır. Bu doğrultuda Avrupa Sosyal Şartı içerisinde de iş uyuşmazlıklarının giderilmesi için uygun uzlaşma ve gönüllü arabuluculuk usullerinin oluşturulması ve kullanımını teşvike yönelik ifade yer almıştır.Kollektif iş hukuku alanında arabuluculuk kurumu ülkemizde 1983 yılında 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle uygulamaya başlanmışken, Alman kollektif iş hukukunda arabuluculuk çok daha önce düzenleme altına alınmış ve uygulanmaya başlamıştır. Bundan hareketle bu çalışmada, Türk toplu iş hukukunda arabuluculuk kurumuna farklı bir bakış açısı kazandırmak amacıyla, 35 Sayılı Kontrol Meclisi Kanunu –İş Uyuşmazlıklarında Uzlaştırma ve Arabuluculuk Usulü– [Kontrollratsgesetz – Ausgleichs- und Schiedsverfahren in Arbeitsstreitigkeiten (KRG)] içerisinde yer alan yasal düzenlemeler ve mevcut hukuki durum açıklanmak suretiyle, Alman kollektif iş hukukunda arabuluculuk uygulamaları incelenmeye çalışılacaktır.