Başak SOLMAZ

343265

SÖYLENTİLERİN KURUMSAL İLETİŞİM AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ VE BİR UYGULAMA ÖRNEĞİ

Söylenti ve dedikodu, genel anlamda inanılması isteği ile kişiden kişiye aktarılan ve resmi olmayan bir iletişim türü olarak bilinir. Kişilerarası ilişkilerin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan söylenti ve dedikodu, kurum içinde en az resmi iletişim kadar önem taşımaktadır.Çünkü bu tür bir iletişim, ne kadar doğru bilgi taşımak isterse istesin, zaman zaman yanlış, eksik ve abartılmış bilgi aktararak yanlış anlaşılmaya, korku, endişe ve şüpheye neden olabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında, kurumlardaki resmi olmayan iletişim kanallarının, resmi iletişim kanallarına ek olarak kontrollü bir şekilde kullanılmasının önemi ortaya çıkmaktadır.

Anahtar Kelimeler:

söylenti; dedikodu; resmi olmayan iletişim

Selçuk İletişim-Cover

Yayın Aralığı: 2
Başlangıç: 1999
Yayıncı: Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi

Arşiv

Sayıdaki Diğer Makaleler

SOSYAL PSİKOLOJİK AÇIDAN STEREOTİP KAVRAMININ DİL VE METİN ANALİZİNDE KULLANIMI

Dilek İMANÇER

SÖYLENTİLERİN KURUMSAL İLETİŞİM AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ VE BİR UYGULAMA ÖRNEĞİ

GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MERKEZ VE TAŞRA ÖRGÜTÜ YÖNETİCİLERİNİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİNİN İŞ DOYUM DÜZEYLERİNE ETKİSİ

KÜLTÜREL ÇALIŞMALARA TÜRK BASINININ YAKLAŞIMI: ZEUGMA ANTİK KENTİ ÖRNEĞİ*

TÜRK BASININDA OBJEKTİFLİK FAZİLET PARTİSİ'NİN KAPATILMASI ÖRNEĞİ

1990 SONRASI TÜRK SİNEMASINDA FİLM DİLİNİN KULLANIMI

FRANKENSTEIN VE ORLAN: SİNEMA VE PERFORMANS SANATINDA TEKNOFOBİ

Ayşegül GÜÇHAN

POPÜLER MÜZİK VE İDEOLOJİ OLGUSUNA İKİ FARKLI YAKLAŞIM

ÖĞRENEN ORGANİZASYONLARDA DUYGUSAL ZEKA KAVRAMI

ERKEN CUMHURİYET YILLARINDA SİNEMA KONUSUNDA BAŞARISIZ KALMIŞ İKİ GİRİŞİM: ÇEKİLEMEYEN İKİ PROPAGANDA FİLMİ (1939) ve İBRET YERLERİ PROJESİ (1923)

Serdar ÖZTÜRK