İSLÂM HUKUK TARİHİNDE SÜNNİ MEZHEPLERİN ROLÜ

İslam hukuk tarihinin en ilginç olaylarından birisi de, fıkıh mezheplerinin gelişim sürecidir. Bu olgu, her ne kadar bizce sürekli anlaşılmamışsa da ilgimizi uyandırmada çoğunlukla başarılı olmuştur. Hukuk ekollerinin önemini kavramanın zorluğuna, mezhep (madhhab) teriminin çevirisindeki farklı bakış açıları kanıt teşkil etmektedir. Zira mezhep terimi ilk olarak “sect”, daha sonra “rite” veya “school” diye [İngilizceye] çevrilmiştir. Fakat Sünni bir mezhep (madhhab) için  “sect” kavramı kullanılamaz. Çünkü muhalif bir dinî bünyeye tatbik edilen “sect” terimi, aynı cemaat içerisindeki diğer üyelerin gözünde sapkın olandır. Hepsi doğru (orthodox) olmada eşit kabul edilen Sünni mezhepler (madhhabs) için durum böyle değildir. “Rite” terimi de yeterli değildir, bu terim dinsel ayinlerle belirlenmiş Hıristiyan kilisesinin bölünmüşlüğünü ifade eder. Ve Hristiyanlıktaki belli formaliteler gerektiren bir ayinden (rite) diğerine geçişin (transfer) aksine İslâm’da bir mezhepten diğerine geçiş herhangi bir formalite gerektirmeksizin yapılır. Daha iyi bir terim ihtiyacı için “school”, kabul edilebilecek en iyi terimdir; en az zorluk çıkaranıdır. Bunu kullanırken merhum Profesör Schacht’ın, ilk dönem [hukuk] ekoller[i] hakkında ne dediğini hep akılda tutmalıyız: [Ona göre] “Eski hukuk ekolleri” terimi, ne kesin bir organizasyonu, ne her ekol içindeki sıkı bir doktrin tekdüzeliğini, ne herhangi bir örgün öğretimi, ne herhangi resmi statüyü, ne de terimin batılı anlamda bir hukukî bünyesinin varlığını gerektirir

___

  • İSLÂM HUKUK TARİHİNDE SÜNNİ MEZHEPLERİN ROLÜ