1977 yılında Trabzon’da doğan Serkan Türk şiir, roman, öykü türlerinde verdiği eserlerle edebî dünyaya katkı sağlar. Pek çok dile çevrilen yapıtlarında insan ve gerçek bağıntısının peşinde koşan sanatçı, insan gerçeği ile gerçeğin insanını buluşturur. Bak Önümüzde Yeni Bir Mevsim, Serkan Türk’ün dördüncü öykü kitabı olarak yayımlanır ve on iki hikâyeyi içerir. Olay anlatımından ziyade durum gösterimlerine yer verdiği bu hikâyelerde; kıyıda/kenarda kalmış sıradan insanların günlük rutinlerini, telaşlarını, hassasiyetlerini ele alır. Doğduğu toprakların izlerini metne taşırken Anadolulu kimliğinden taviz vermeyen yazar, popülerleşen metropol kargaşası anlatılarından uzak durup hayata tutunma gayretindeki “diğerleri”ni, kendi dünyaları içinden yansıtır. Yalnızlık, aidiyetsizlik, iletişimsizlik, bireyleşme çabası, varoluş kaygısı gibi izlekler etrafında gösterimlerini yaptığı karakterlerin hem maddi hem manevi anlamda ölüm karşısındaki tutumlarını, kayıtsızlıklarından maraziliklerine doğru değişen çizgide aksettirir. Modernizmin kıskacındaki insanların hayatı algılayış biçimlerini çoğunlukla duyarlık- duyarsızlık çatışması çerçevesinde işlediği öyküleri, eser adında yaptığı göndermede olduğu gibi, “sonra”nın inşasına zemin hazırlar. Böylece kurgunun, hedef kitledeki okurların zihinlerinde yeniden üretilebilmesine, yaşayabilmesine ve sürebilmesine imkân tanır. Bu çalışmada, Bak Önümüzde Yeni Bir Mevsim eserinde yer alan öykülerin izleksel kurgusuna değinilecektir.