Günümüzde Osmanlı makam müziği tarihine dair oluşturulmuş ciddi bir literatürden bahsetmek mümkündür. Kendi içerisinde bir çok akademik tartışmayı ve eleştiriyi barındıran bu literatür üzerine akademik bir çok şey yazılmış ve söylenmiştir. Fakat biz burada bu çalışmalara uzun uzun değinmeyeceğiz. Ancak hala cevaplarını arayan bazı sorular sıralayabiliriz: “bu müziği nasıl tanımlayacağız”, Ne diyeceğiz?, Bu müziğin adı ne olmalı?, Gerçekten kadim 1000 yıllık bir müzik geleneğinden mi bahsediyoruz? Bu gün dinlediğimiz bu müziğin tarihsel geçmişinin izlerini nereye kadar sürebiliriz? Ve nihayet müziğin tarihini nasıl yazacağız? vb. sorular günümüzün akademik çevrelerince tartışılmaya devam etmektedir. Eleştiri yazımıza konu olan Prof. Dr. Cem Behar’ın Yapı Kredi yayınlarından, 2016 yılında çıkan, Osmanlı İstanbul’unun 16. yüzyıl sonrası müzik tarihinin konu edildiği “Orada bir musiki var uzakta… XVI. Yüzyıl İstanbul’unda Osmanlı-Türk musiki geleneğinin oluşumu” kitabı yazarın neden böyle bir tanımlama yapmayı tercih ettiği konusunda da bize bir fikir verebilir.

Today, it is possible to talk about a serious literature on the history of Ottoman makam music. Many academic things have been written and said on this literature, which contains many academic discussions and criticisms in itself. But we will not dwell on these studies at length here. However, we can list some questions that still seek answers: “How do we define this music”, What should we say?, What should this music be called? Are we really talking about an ancient 1000-year-old musical tradition? How far can we trace the historical background of this music we listen to today? And how do we finally write the history of music? etc. These questions continue to be debated in today's academic circles. The subject of our review, Prof. Dr. Published by Cem Behar's Yapı Kredi publications in 2016, the subject of the post-16th century music history of Ottoman Istanbul. “There is a music far away… XVI. The book "The Formation of the Ottoman-Turkish Music Tradition in the 19th Century Istanbul" can also give us an idea why the author chose to make such a definition.