Omurilik yaralanmalı hastalarda temiz aralıklı kateterizasyona uyum ile ilişkili faktörler

Bu çalışmada, omurilik yaralanmalı hastaların temiz aralıklı kateterizasyona uyumunu ve temiz aralıklı kateterizasyona uyum ile ilişkili olabilecek demografi k ve klinik faktörleri belirlemek amaçlandı. Kliniğimizde yatarak rehabilitasyon programı uygulanmış ve taburculukta temiz aralıklı kateterizasyon önerilmiş 37 omurilik yaralanmalı hasta çalışmaya alındı. Hastalara telefon ile ulaşılarak temiz aralıklı kateterizasyona devam konusunda bilgi alındı. Hastalar, izlem sonunda “Temiz aralıklı kateterizasyona devam eden” ve “Daimi kateter’e geçen” şeklinde gruplara ayrılarak, temiz aralıklı kateterizasyona uyum ile demografi k ve klinik faktörler arasındaki ilişki araştırıldı. Taburculuk sonrası ortalama izlem süresi 18.75±8.80 (8-34) ay idi. Hastaların %27’sinin temiz aralıklı kateterizasyon uygulamasını bırakıp daimi kateter kullanımına geçtiği ve temiz aralıklı kateterizasyona uyum oranının %73 olduğu belirlendi. Temiz aralıklı kateterizasyona uyum ile spastisite (r:0.506), maksimum sistometrik kapasite (r:0.377), kateterizasyon sayısı (r:0.444), kateterizasyonu uygulayan kişi (r:0.488) ve kateter tipi (r:0.699) arasında anlamlı korelasyon saptandı (p<0.05). Ciddi spastisite; daimi katetere geçen hastaların %60’ında, temiz aralıklı kateterizasyona devam eden hastaların ise sadece %11.1’inde mevcut idi. Temiz aralıklı kateterizasyona devam eden hastaların maksimum sistometrik kapasiteleri (438.33±118.10), daimi katetere geçen hastaların maksimum sistometrik kapasitelerinden (338.00±94.25) daha yüksekti. Kateterizasyon sayısı; temiz aralıklı kateterizasyona devam eden hastaların %77.8.’inde 4 kez/gün, daimi katetere geçen hastaların %70’inde 6 kez/gün idi. Temiz aralıklı kateterizasyona devam eden hastaların %81.5’inde, daimi katetere geçen hastaların %30’unda uygulamayı hastanın kendisi yapmakta idi. Temiz aralıklı kateterizasyona devam eden hastaların %85.2’si hidrofi lik kateter kullanıyorken, daimi katetere geçen hastaların %90’ı standart-plastik kateter kullanmakta idi. Aradaki farklar istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.05). İki grup arasında yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, omurilik yaralanmasının seviyesi ve ciddiyeti, nörojenik mesane tipi, kateterizasyon aralarında inkontinans varlığı ve izlem süreleri açısından istatistiksel anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Omurilik yaralanmalı hastalarda temiz aralıklı kateterizasyona uyumun spastisite, maksimum sistometrik kapasite, günlük temiz aralıklı kateterizasyon sayısı, uygulamayı kimin yaptığı ve kateter tipi ile ilişkili olduğu belirlenmiş olup, spastisitenin düşük, maksimum sistometrik kapasitenin yüksek, günlük temiz aralıklı kateterizasyon sayısının az olması, hastanın uygulamayı kendisinin yapması ve hidrofi lik kateter kullanılmasının temiz aralıklı kateterizasyona uyumu artırdığı sonucuna varılmıştır.

Associated factors with compliance to clean intermittent catheterisation in patientsn with spinal cord injury

Our pupose was to examine the compliance with clean intermittent catheterisation and determine clinical and demographical factors that can be related with the compliance in patients with spinal cord injury. Thirty-seven patients with spinal cord injury who were hospitalized for rehabilitation and recommended clean intermittent catheterisation at discharge were enrolled in the study. Information about the compliance with clean intermittent catheterisation was gathered by telephone calls. At the end of follow-up period patients were categorized as “continuing on clean intermittent catheterisation” and “reverted to indwelling catheter” and the relationship between compliance with clean intermittent catheterisation and clinical and demographical factors were investigated. Mean follow up time after discharge was 18.75±8.80 (8-34) months. It was determined that 27% patients reverted clean intermittent catheterisation to indwelling catheters and the clean intermittent catheterisation compliance rate was 73%. Compliance with clean intermittent catheterisation was signifi cantly related to spasticity (r:0.506), maximum cystometric capacity (r:0.377), number of intermittent catheterisation applications (r:0.444), person who applies (r:0.488) and the type of the catheter (r:0.699) (p<0.05). Severe spasticity was present among 60% of the patients reverted to indwelling catheters yet only among 11.1% oclean intermittent catheterisation continuers. Maximum cystometric capacity of the patients who were continuing on clean intermittent catheterisation (438.33±118.10), were higher than the patients who were reverted to indwelling catheters (338.00±94.25). Number of intermittent catheterisation applications were 4 times a day among 77.8% of clean intermittent catheterisation compliants nevertheless 70% of patients who returned to indwelling catheters reported that they had had 6 times a day or more. Rate of self-catheterisation was 81.5% among clean intermittent catheterisation appliers and 30% in indwelling catheter users. 85.2% of patients on clean intermittent catheterisation were using hydrophilic catheters while 90% of patients on clean intermittent catheterisation had been using standard plastic catheters previously. These differences were statistically signifi cant (p<0.05). Age, sex, level of education, level and severity of spinal cord injury, type of neurogenic bladder, incontinance between catheterisation applications and duration of follow-up did not differ between two groups (p>0.05). It was concluded that compliance with clean intermittent catheterisation in spinal cord injury patients is related to spasticity, maximum cystometric capacity, how many times a day catheterisation is performed, who applies the catheter and the type of the catheter. Low degree of spasticity, high maximum cystometric capacity, few number of catheterisation in a day, patient’s own application of the catheter and usage of hydrophilic catheters were shown to increase the compliance.
Pamukkale Tıp Dergisi-Cover
  • ISSN: 1309-9833
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 2008
  • Yayıncı: Prof.Dr.Eylem Değirmenci
Sayıdaki Diğer Makaleler

Prenatal olarak tanısı konmuş Cantrell pentalojisi olgusu

Mert KÜÇÜK, Selda SEZER DEMİRCAN, Hasan YÜKSEL, Ali Rıza ODABAŞI

Gilles de la Tourette sendromu ve obsesif kompulsif bozukluk tanılı çocuklarda Cryptococcus neoformans antikorları

ÇAĞRI ERGİN, BURCU ÇAKALOZ, Yüksel AKKAYA, GÜLŞEN ÜNLÜ, Adil ZORLU

Arteriyel bası bulguları oluşturan brakiyal dev lipom

İLKER TEKİN, Nurullah DOĞAN

Expression profi les of PIK3CA, RUNX3, COX-2 and DMBT1 genes in brain tumor prognosis: a preliminary study

SUNDE YILMAZ SÜSLÜER, Çığır Biray AVCI, Z. Özlem ŞIĞVA DOĞAN, YAVUZ DODURGA, Nezih OKTAR, Sinem NUMANOĞLU, Tayfun DALBASTI, Taner AKALIN, CUMHUR GÜNDÜZ

Bir grup eczacının mesleki bağlılık algılarının incelenmesi

MEHMET ÇETİN, Necmettin CİHANGİROĞLU, Yusuf Ziya TÜRK

Hepatik portal venöz hava ve pnömatozis intestinalis

MURAT ÖZBAN, DUYGU HEREK, ONUR BİRSEN, Halil ERBİŞ, BURHAN KABAY

Koroner arter hastalığına eşlik eden izole sol ventrikül hipertrabekülasyonu

Mustafa SAÇAR, Gökhan ÖNEN, YALIN TOLGA YAYLALI, İbrahim SUSAM, Selen ÖZTÜRK, Osman Yaşar IŞIKLI, Ahmet BALTALARLI

Omurilik yaralanmalı hastalarda temiz aralıklı kateterizasyona uyum ile ilişkili faktörler

Necmettin YILDIZ, Necdet ÇATALBAŞ, HAKAN ALKAN, NURAY AKKAYA, FÜSUN ARDIÇ

Yanık olgularında kültür ve antibiyogram sonuçlarının incelenmesi

Yusuf POLAT, Aysun KARABULUT, Yasemin I. BALCI, Mehmet ÇİLENGİR, Gültekin ÖVET, Sami CEBELLİ

Staphylococcus aureus'un üremesine karahayıt termal sularının in-vitro etkisi

Nilay ÇÖLBE, Havva GÜRBÜZ, Nuran KAVURGACI, Seval KISAOĞLU, ÇAĞRI ERGİN, Şeniz ERGİN