Legal frameworks and housing environments in North Cyprus

Yaşanabilir, kaliteli ve kimlikli konut çevreleri planlanması ve tasarımı mimarlık ve ilgili meslek dallarının başta gelen görevlerindendir. Konut çevrelerinin biçimlenmesi, doğal ve iklimsel çevre özellikleri yanında, sosyal, kültürel, ekonomik ve politik koşullarla da doğrudan bağlantılıdır. Bu makalede sunulan çalışma, yasa ve yönetmeliklerin konut çevrelerinin oluşumu üzerindeki etkisini ortaya koymak üzere kurgulanmış ve konuya yönelik ana tartışma noktaları, Kuzey Kıbrıs örneğinde ele alınmıştır. Kuzey Kıbrıs’ta planlama olgusuna bakıldığında, ortaya çıkan tablonun, çağdaş planlama anlayışlarından oldukça uzak bir noktada olduğu iddia edilebilir (Hoşkara ve Hoşkara, 2007). Ada’da Annan çözüm planının ilk görüşülmeye başlandığı 2001 yılından başlamak üzere ise, “hızlı bir yapılaşma süreci” başlamış, konut yapılanmalarının ağırlıklı olduğu inşaat sektöründe gözle görülür bir canlılık ortaya çıkmış ve, mimari ve kentsel çevreler gelişmeye ve zenginleşmeye başlamıştır. Ancak, bu durum karşısında, Kuzey Kıbrıs’ta, kentsel ve kırsal yerleşim alanlarındaki bu hızlı gelişim ve büyümeye karşı önlem almaya, planlamanın, mevcut yasa ve yönetmeliklerin hızı yetmemiştir. Kentler, hızlı büyüme, yoğun, yaygın ve düzensiz bir gelişme ile karşı karşıya kalmış, özellikle Girne ve Gazimağusa gibi kıyı kentlerinde ve/veya Dip Karpaz bölgesinde olduğu gibi diğer doğal gelişim alanlarında, çevre tahrip olmaya başlamıştır. Bir yandan, hiç bir geleneksel, iklimsel, sosyal ve kültürel kimlik öğesi göz önüne alınmaksızın yapılan ek inşaatlarla – özellikle yeni konut gelişimleriyle – geleneksel çevreler kimliklerini yitirme durumuna gelmiş; diğer yandan yine benzer şekilde, sadece rant kaygısıyla inşa edilen yeni yaşam çevreleri doğal çevreye olumsuz girdiler olarak eklenmiştir. Bunun sonucunda, “sosyal yaşam çevrelerinin ve dolayısıyla kamusal açık alanların kalitesi, komşuluk ilişkileri, geçirgenlik, okunabilirlik, bütünlük, çeşitlilik gibi estetik değerler düşünülmeden tasarlanan bu yeni yaşam çevreleri, çağdaş mimarlık ve planlama ortamlarının gündeminde ve en odak noktasında bulunan ekolojik kaygılardan ve, sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden uzak, plansızca gelişmektedirler.” (Hoşkara ve Hoşkara, 2007, 53-61). Bu makalede sunulan çalışmanın amacı Kuzey Kıbrıs’ta mevcut yasa ve yönetmeliklerin hızla gelişmekte olan konut çevreleri üzerindeki etkisini irdeleyerek bu çevrelerin geleceğe yönelik planlama ve tasarım ilkeleriyle ilgili bir tartışma ortamı yaratmaktır. Bu hedef doğrultusunda makale yedi ana bölümden oluşmaktadır. İlk iki bölümde makalenin temel fikri yanında araştırma noktaları açıklanarak problem ortaya konmaktadır. Üçüncü bölümde Kuzey Kıbrıs’taki mevcut konut sorununun tarihi süreç içindeki gelişimi, adada dönüm noktası olan Ingiliz döneminden 1980’lere kadar olan zaman aralığında, ele alınarak incelenmektedir. Dördüncü bölümde konutla ilişkili mevcut yasal çerçeve içinde kanun ve yönetmelikler değerlendirilerek tartışılmaktadır. Beşinci bölümde ise 1980’den günümüze kadar olan zaman aralığında konut gelişimi varolan yasal çerçeveye referans verilerek değerlendirilecektir. Kuzey Kıbrıs’taki konut sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkan tartışma alanlarının saptanması altıncı bölümün kapsamında yer almaktadır. Sonuç bölümünde ise Kuzey Kıbrıs’taki konut çevrelerinin geleceğine yönelik bazı önerilere yer verilmektedir. Analitik ve eleştirel bir bakış açısıyla ele alınan bu çalışmada dökümantasyon ve gözleme dayalı araştırma yöntemleri benimsenmiştir.Çalışma sonucunda gelinen noktada, konut çevrelerinin, varolan planlama sistemi ile kentin büyüme ve gelişimiyle ilgili yasa ve yönetmelikler doğrultusunda biçimlendikleri yorumu yapılabilir. Planlama sisteminin güvenilirliğinin artırılmaması; uygulanmasına yönelik toplum içerisinde net bir ortamın oluşamaması; düzenli ve uygun arazi kullanımı ve gelişimine olanak vermemesi; yasal planlama kuralları ve yönetmeliklerinin yetersiz olması, uygun olamaması, ya da yönlendirme, kontrol etme veya yapım gelişimini denetleme konularında hantal olması; tasarım detaylarının geliştirilmesi yönünde eksiklik; ve planlama politikaları, yasa ve yönetmeliklerinin yüksek kaliteli, toplu kullanıma uygun, çağdaş yaşamı destekleyen mekansal çözümlemeler, kompasite, uygun fiyatlılık, iş ve eğlence tesisleri, toplu taşıma araçlarına ve açık yeşil alanlara ulaşım kavramlarıyla karakterize edilebilecek -şehir köylerigibi yaklaşımları özendirmemesi koşullarında, kaotik konut çevrelerinin oluşması kaçınılmazdır. Tüm bu sıralanan karmaşık sorunlar, Kuzey Kıbrıs’taki konut çevreleri için geçerlidir; varolan konut yapılanmalarının fiziksel, çevresel ve sosyal kalitelerinin beklenenin altında ve kimlikten yoksun olmalarının önde gelen nedenleridir. Kuzey Kıbrıs’ta bu durumun tersine döndürülebilmesi, daha yaşanabilir ve kaliteli konut ve yaşam çevreleri oluşturulabilmesi, öncelikle mevcut yasa ve yönetmeliklerin çağdaş, stratejik planlama anlayışla yenilenmesiyle olanaklıdır.

___