Azerbaycanlı Seyfettin oğlu Fahrettin tarihçidir. Bu alanda eğitim görmüş ve fakülte bitirmiştir. Fakat onun resme karşı da bir ilgisinin olduğu görülmektedir. Azerbaycan eğitim sisteminin genelde güzel sanatlara daha fazla yer ayırması ve babasının da güzel sanatlara ilgi duyan bir şahsiyet olması Fahrettin'i bu alanda teşvik etmiş olmalıdır.1986’da askerliğini bitirip de Bakü’ye dönen Fahrettin, o yıl içinde Dede Korkut Hikâyelerini tanıtıcı, açıklayıcı mahiyette illüstratif resimler yapar. Bunlardan Dede Korkut’un tasvir edildiği resimde (Resim 1) gerek figürlerde ve figürlerin mekânla kaynaşmasında, gerekse değişik planlardaki doğa ve nesnelerde sanatçı alışılmış kompozisyon kurallarına ve anatomik yapıya bağlı kalmamış, anlattığı konuyu göz önüne alarak stîlizasyonlara yönelmiş; ayrıca bunun yanında zemindeki yapıda da değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikler yalnız biçimde değil, renklerde de görülmektedir. Renklerde kurallara uygunluk pek yoktur. Diğer taraftan, fonun alabildiğine sade olmasına rağmen, obje ve figürlerde bu sadelik görülmemektedir.

AzerbaycanlI Seyfettin oğlu Fahrettin tarihçidir. Bu alanda eğitim görmüş ve fakülte bitirmiştir. Fakat onun resme karşı da bir ilgisinin olduğu görülmektedir. Azerbaycan eğitim sisteminin genelde güzel sanatlara daha fazla yer ayırması ve babasının da güzel sanatlara ilgi duyan bir şahsiyet olması1 Fahrettin'i bu alanda teşvik etmiş olmalıdır. 1986’da askerliğini bitirip de Bakü’ye dönen Fahrettin, o yıl içinde Dede Korkut Hikayelerini tanıtıcı, açıklayıcı mahiyette illustratif resimler yapar. Bunlardan Dede Korkut’un tasvir edildiği resimde (Resim 1) gerek figürlerde ve figürlerin mekanla kaynaşmasında, gerekse değişik planlardaki doğa ve nesnelerde sanatçı alışılmış kompozisyon kurallarına ve anatomik yapıya bağlı kalmamış, anlattığı konuyu göz önüne alarak stîlizasyonlara yönelmiş; ayrıca bunun yanında zemindeki yapıda da değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikler yalnız biçimde değil, renklerde de görülmektedir. Renklerde kurallara uygunluk pek yoktur. Diğer taraftan, fonun alabildiğine sade olmasına rağmen, obje ve figürlerde bu sadeiik görülmemektedir.