GREK BÜYÜ PAPİRÜSLERİNE GÖRE ROMA
İMPARATORLUĞU ORTADOĞUSU’NDAKİ
YENİ DİN ANLAYIŞI VE KOZMİK SİSTEM ÜZERİNE
BAZI GÖZLEMLER
M.S. 1. yy’dan M.S. 4. yy’a kadar Hellen-Roma dünyasının tüm toplumsal kurumlarında ciddi bir dönüşüm süreci yaşanmıştır ki din de bunlardan biridir. Grek büyü papirüslerinin içinde barındırdığı dua ve ilahiler, bizzat mageia sanatının hassas doğası dolayısıyla insanların gerçek anlamda ne düşündüğünü ve neye inandığının anlaşılmasına yardımcı olur. Bu doğrultuda, Roma Ortadoğu’sunda yaşayan dönem toplumunun benimsediği “yeni din anlayışı” ve ona ait olan evren sistemini söz konusu papirüsler üzerinde gözlemlemek mümkündür. Bu metinler, dinsel yapıda ciddi bir monoteist eğilimin ve senkretizmin var olduğunu ve buna paralel olarak Hristiyanlığın kesin üstünlüğünden önce yeni bir evren sisteminin yine senkretik yapıda ortaya çıktığını gösterirler. Çeşitli monoteist ve politeist dinsel geleneklerini içerisinde barındıran bu olgunun niteliğinin ortaya çıkarılması, oldukça karmaşık olan bu dönemi aydınlatmaya yarayacak ve Hıristiyanlığın hangi temeller üzerinde sistemli bir yapı olarak ortaya çıktığını açıklığa kavuşturacaktır.
Some Observations on the New Religious Concept and
Cosmic System in the Roman Middle East According
to Greek Magical Papyri
From the 1st to the 4th centuries AD the Greco-Roman World had underwent a transformation process in all social institutions including religion. Prayers and hymns in Greek magical papyri provides to know what people really thought and believed in conjunction with the sensitive nature of the mageia. In this direction, it is possible to observe traces of “new religion concept” and cosmic system belonging to the society of this period living in the Roman Middle East. Texts show a great monotheist tendency and syncretism in the religious structure and in parallel with them, draw a new syncretic cosmic system before the absolute domination of Christianity. Revealing characteristics of this structure including various monotheist and polytheist religious traditions will provide to enlighten this sophisticated period and throw light on cultural bases which Christianity had placed as a systematic body