ARAP EDEBİYATINDAKİ YUNAN ETKİSİ

İslâm’ın ilk yılları, Orta Doğu’nun dönüşümüne tanıklık etmiştir. Bölge, mühim iki halef devlet olan Bizans ve İran arasındaki çekişmelere maruz kaldığı hüviyetten sıyrılmış, bariz şekilde özgün bir karaktere sahip olan, şubeleşmiş bir medeniyetin merkezi haline gelmiştir. En eski Arap tarih gelenekleri, soy bilimine ve anekdotlara dayanmaktadır. Arapların en eski tarih çalışmaları ise, dikkat çekici hadiselere dair rivayetlerinin derlenmesi ve yıllık vakayinamelerdir. Arapların eline düşecek olan büyük Helenistik merkezlerde, matematik, doğa bilimleri, felsefe, tıp ve astronomiye dair Yunan gelenekleri, Pagan Dönemde gelişmiştir. Emevî sülalesinin kurucusu olan Mu‘âviye’nin, yabancı hükümdarların politika ve tarihini inceleyerek geceleri uzun saatler boyunca uyumadığı rivayet edilmiştir. Yalnızca yeni bir görünüş kazanmakla kalmayan, aynı zamanda da İslâm tecrübesine ve Arap diline uygun hale getirilen Yunan düşünce tema ve tarzlarının, memleketinde, Arap Edebiyatının hüküm sürdüğü İslâm âleminde imal edilmesine aracılık eden süreçler, tercüme hareketinin kendisinden bile daha etkileyici ve karmaşık bir konudur. 

___

  • L. E. Goodman, “The Greek impact on Arabic literature” in F. L. Beeston, T. M. Johnstone, R. B. Serjeant, G. R. Smith (Eds.), Arabic Literature to the End of the Umayyad Period © Cambridge University Press 1983.