Eğitim kurumları ülkenin geleceğinin inşasında önemli yer tutan kurumlar içerisinde yer almaktadır. Çalışma alanlarında öğretmenlerin verimli olabilmeleri için çalışma alanlarında olumsuz davranışlarla karşılaşmaması önemlidir. Bu bağlamda bu araştırmada eğitim kurumlarına yönelik yapılan yıldırma tezlerinin sonuçlarına değinilerek, yaşanılan süreçler ile ilgili bilgiler edinilmeyi çalışılmıştır. Örneklemde yer alan ve farklı öğretmenlik dallarında çalışan çeşitli demografik özelliklerine sahip öğretmenlerin yıldırıcı davranışlarına uğrama düzeyleri genel anlamda düşük oranlarda olduğu söylenebilir. Buna karşın düşük oranda da olsa uğranılan yıldırıcı davranışların genellikle yaşları daha küçük olan, mesleğe yeni başlamış daha tecrübesiz olan ve/veya eğitim seviyesinin lisansüstü düzeylerinde olan öğretmenlerin daha fazla bu tarz davranışlarla karşı karşıya kalındığı belirtilmektedir. Ayrıca kamu ve özel eğitim kurumlarında çalışan örneklemdeki öğretmenlerin; sosyalliklerine yönelik bu tarz davranışları gördükleri, fiziksel şiddete maruz kalma durumlarının yok denilecek düzeylerde olduğu ve bu tarz olumsuz davranışları genellikle üst yöneticilerinden gördükleri ve bu tarz yıldırıcı davranışlarla baş etmede pasif yöntemleri tercih ettikleri görülmektedir. Bu durum bu davranışları sergileyen ‘zorbaların’ iletişim algı düzeylerinin ve iletişim cesaretlerinin olmayışından kaynaklı olduğu söylenebilir. Örneklem gurubumuz içerisinde yer alan eğitim kurumlarında yıldırma davranışları hakkında bilgilendirici eğitim seminerlerinin verilmesi önerilebilir.