BABA YAGA: RUS FOLKLORUNDA CADI VE ANNE ARKETİPİ BAĞLAMINDA YAŞLANAN KADIN BEDENİNİN ŞEYTANLAŞTIRILMASI

Bu çalışma, Rus folklorunda anne arketipinin olumsuz tezahürlerinden biri olan Baba Yaga’nın bedensel temsillerini, feminist mit eleştirisi perspektifinden değerlendirir. Besleyen, koruyan, şefkat gösteren anne imgesine karşılık cezalandıran, ölüme sürükleyen, merhametsiz kahramanlar, sıklıkla “cadı” ya da onun ikamesi olan kötü niyetli bir kadın kılığında ortaya çıkarlar. Tekinsiz, muğlak, ikili özellikler gösteren kadın kahramanlar, salt eylemleriyle değil, dış görünüşleriyle de korkutucu varlıklar olarak betimlenirler. Rus folklorunda söz konusu cadı prototipini, Baba Yaga adlı yaşlı kadın figürü karşılar. Baba Yaga, karanlık ormanın derinliklerinde, etrafı kafatasları ve kemiklerle çevrili kulübesinde, ataerkil değerler sisteminin baskı ve kontrol mekanizmalarından bağımsız bir yaşam sürdürür. Genellikle çocuksuz bir kadın olarak resmedilen Baba Yaga, yardımsever ve tehditkâr nitelikleri aynı bünyede barındıran tekinsiz doğasına yapılan vurgunun yanı sıra “yaşlı”, “kurumuş”, “çirkin” ya da “kötü yürekli” gibi küçük düşürücü sıfatlarla tasvir edilir. Ona atfedilen kötücül niteliklerin baskınlığı, halk masallarının bir bölümünde, kahramanların inisiyasyon deneyiminde üstlendiği sınama ve kılavuzluk etme gibi olumlu işlevlerinin silik kalmasına neden olur. Baba Yaga, daha ziyade bedensel niteliklerinin grotesk doğası dolayısıyla bir korku ve tahkir sembolüne dönüşür. Bu çalışma, tarih boyunca cadı olmakla itham edilen kadınlara yüklenen demonik niteliklerle Baba Yaga’nın kimliği arasındaki doğrusallıkları feminist mit eleştirisi yöntemiyle mercek altına alır; cadıya atfedilen olumsuz ve aşağılayıcı vasıfların, hangi gerekçe ve saiklerle onun yaşlanmış bedeni ile ilişkilendirildiğini ortaya koymayı amaçlar. Çalışmada, verimli topraklarla özdeşleştirildiği durumlarda olumlu yansımaları öne çıkarılan, nem ve bereketle ilişkilendirilen kadın bedeninin; doğurganlığını yitirdiği, başka bir deyişle nemli yapısını kaybederek “verimsizleştiği” ölçüde şeytani niteliklerle donatıldığı ve arketipsel bakımdan olumsuz tezahürlerinin vurgulanmaya başladığı ortaya konulur.

BABA YAGA: THE WITCH IN RUSSIAN FOLKLORE AND DEMONIZATION OF THE AGING FEMALE BODY WITHIN THE CONTEXT OF MOTHER ARCHETYPE

This study evaluates corporeal representations of Baba Yaga as a negative reflection of the mother archetype in Russian folklore through feminist revisionist mythology. Punitive, retributive and merciless heroines often appear as a “witch” or a malicious woman contrary to the image of nurturing, protective and affectionate mother. According to these uncanny, ambiguous, dual features the female heroines are described as frightening beings not only by their actions but also by their physical appearance. In Russian folklore, the witch prototype corresponds to an old female figure called Baba Yaga. The ambivalent nature of Baba Yaga, which combines benevolent and threatening qualities, has been the most noticeable feature of her for folklorists. Baba Yaga lives alone in her hut surrounded by skulls and bones in the depths of the dark forest and lives independently, far from the pressure and control mechanisms of the patriarchal value system. Often portrayed as a childless woman, who lives alone, Baba Yaga is depicted with pejorative qualities such as “old”, “dried”, “ugly” or “wicked” in addition to the emphasis on her uncanny nature. The predominance of the malevolent qualities attributed to her makes the positive functions in the initiation ceromony obscure, and Baba Yaga became a symbol of fear and insult due to the grotesque nature of her corporeal qualities. This study examines the linearities between the demonic qualities attributed to women, who have been accused of being witches throughout history and the characteristics of Baba Yaga through feminist revisionist mythology. The study discusses that when the female body is identified with fertile soil, its positive reflections are highlighted and the body is associated with moisture and abundance. However, when the female body loses fertility and moisture, its archetypically negative reflections begin to be emphasized more and the body is associated with demonic powers.

___

  • Aça, M. - Yolcu, M. A. - Aça, M. (2019). Kadın folkloru: Statü ve famaj. İstanbul: Paradigma.
  • Afanasyev, A. N. (1982). Drevo jizni. Moskova: Sovremennik.
  • Afanasyev, A. N. (1984). Narodnıye Russkiye skazki v 3 t. T. 1. Moskova: Nauka.
  • Afanasyev, A. N. (2008). Slavyanskaya mifologiya. Moskova: Eksmo.
  • Akın, H. (2015). Ortaçağ Avrupası’nda cadılar ve cadı avı. Ankara: Phoenix.
  • Anisov, L. M. (1995). Slavyanskaya mifologiya. Entsiklopediçeskiy slovar'. Moskova: Ellis Lak.
  • Berktay, F. (2018). Avrupa’da cadılık ve cadı avı: Çok katmanlı bir karanlık tarihsel olgu. Doğu Batı, 21 (84), 57-84.
  • Çabuklu, Y. (2004). Toplumsalın sınırında beden. İstanbul: Kanat.
  • Estés, C. P. (2007). Kurtlarla koşan kadınlar: Vahşi kadın arketipine dair mit ve öyküler. (Çev.: H. Atalay), İstanbul: Ayrıntı.
  • Fedakâr, P. (2014). Besleyen mi, öldüren mi: Türk mitik tasavvurunda anne arketipinin antropomorfik görünümleri. Millî Folklor, 103, 5-19.
  • Federici, S. (2014). Caliban ve cadı: Kadınlar, beden ve ilksel birikim. (Çev.: Ö. Karakaş), İstanbul: Otonom.
  • Forrester, S. (2013). Baba Yaga: The wild witch of the east in Russian fairy tales. Jackson: University Press of Mississippi.
  • Gogol, N. V. (1937). Mirgorod. Polnoye sobraniye soçineniy v 14 t. T. 2. Moskova ve Leningrad: AN SSSR.
  • Hubbs, J. (1993). Mother Russia: The feminine myth in Russian culture. Bloomington ve Indianapolis: Indiana University Press.
  • Humm, M. (2002). Feminist edebiyat eleştirisi. (Çev.: Ö. Altay vd.), İstanbul: Say.
  • İçöz, F. (2008). Masalda cadı: ‘Ötekinin’ arketipi. İzmir: Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
  • Johns, A. (2004). Baba Yaga: The ambiguous mother and witch of the Russian folktale. NY: Peter Lang.
  • Jung, C. G. (2005). Dört arketip. (Çev.: Z. A. Yılmazer), İstanbul: Metis.
  • Karabacak Kündem, E. - Alpay, İ. (2020). Yeniden yazılan bir mit: Baba Yaga’nın yumurtası. Journal of Social and Humanities Sciences Research, 7 (62), 3449-3455.
  • Madlevskaya, Ye. L. (2005). Russkaya mifologiya. Entsiklopediya. SPb: Eksmo.
  • Martin, L. (2009). Cadılığın tarihi: Ortaçağ’da bilge kadının katli. (Çev.: B. Baysal), İstanbul: Kalkedon.
  • Meletinskiy, Ye. M. (1994). O literaturnıh arhetipah. Moskova: RGGU.
  • Öksüz, G. (2014). Rus mitolojisi. İstanbul: Çeviribilim.
  • Ölçer Özünel, E. (2017). Masal mekânında kadın olmak: Masallarda toplumsal cinsiyet ve mekân ilişkisi. Ankara: Geleneksel Yayıncılık.
  • Propp, V. Ya. (2000). İstoriçeskiye korni volşebnoy skazki. Moskova: Labirint.
  • Rowlands, A. (2001). Witchcraft and old women in early modern Germany. Past & Present, 173, 50-89.
  • Sezer, M. Ö. (2014). Masallar ve toplumsal cinsiyet. İstanbul: Evrensel.
  • Talianova Eren, M. (2017). Rus ve Türk folklorunda kadın figürü. İdil, 6 (36), 2155-2170.
  • Tolstaya, S. M. (2002). Slavyanskaya mifologiya. Entsiklopediçeskiy slovar’. Moskova: Mejdunarodnıye otnoşeniya.
  • Ugrešić, D. (2011). Baba Yaga’nın yumurtası. (Çev.: A. Berberoğlu), İstanbul: İthaki.
  • Uorner, E. (2008). Russkiye mifı. (Çev.: M. Zvonareva), Moskova: «FAIR».
  • Uzelli, G. (2016). Slav mitolojisi: İnanışlar ve söylenceler. İstanbul: YKY.
  • Varga E. K. (2017). Metamorfoza obraza Babı-yagi. Vestnik sovremennıy Russkiy yazık: Funktsionirovaniye i problemı prepodavaniya, 31, 209-216.
  • Yıldırım, E. (2012). Geleneksel Rus halk masallarında kadın imgesi, Amargi, 24, 37-39.
  • Yolcu, M. A. (2019). Kadın folkloru araştırmalarında yöntem sorunları. Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Folkloru Yazıları, (Ed.: M. A. Yolcu), 65-72, İstanbul: Paradigma.
  • Zabılin, M. M. (2014). Russkiy narod. Yego obıçai, obryadı, predaniya, suyeveriya i poeziya. Moskova: İnstitut russkoy tsivilizatsii.
  • Zeman, M. G. - Zeman, Z. (2014). Who’s afraid of Baba Yaga? A reading of ageing from the gender perspective. Narodna Umjetnost: Croatian Journal of Ethnology and Folklore Research, 51, 223-244.