Klasik İslâm Düşüncesinde Gayri Müslimleri Temsil Sorunu

Klasik İslâm düşünürlerinin İslâm dışı inançlar ve kültürler karşısında geliştirdiği zengin düşünce mirası, Müslümanları birbirleriyle yakından ilintili iki temel sorun eşliğinde tarihsel olarak etkilemeye devam etmektedir. İlk sorun, bu düşünce mirasının doğrudan Kur’an metniyle ilişkisini ilgilendirirken, ikinci sorun bu düşünce mirası içinde gayri Müslimlerin inanç ve kültürleriyle ilgili oluşturulan imgelerin Müslümanlarla gayri Müslimler arasında makul ve ahlaki bir ilişkinin oluşumunda rol oynayıp oynamadığı ile ilgilidir.Bu makale çalışmasında şu iddia ileri sürülmektedir: Kur’an’ın gayri Müslimlere yönelik ifadelerinin ‘onlar hakkında kavramsal düşünce’ye dönüştürülmesi Kur’an ve entelektüel (kavramsal) söylem arasında, “anlama ve açıklama”, “sonsuz semantik alan ve muhtevanın kavram içinde sınırlanması”, doğrudan ifadenin ahlakiliği ve dolaylı kavramın mesafe açması” gibi ayırımlara yol açmıştır.

The Problem of Representation of Non-Muslims in Classical Islamic Thought

The rich intellectual inheritance which was developed by classical Muslim thinkers regarding the non-Islamic beliefs and cultures has affected Muslims on the basis of two major problems historically. First problem concerns the relationship between this intellectual inheritance and Qur’an; the second one relates to the question if the images of beliefs and cultures of non-Muslims constructed within this inheritance have played any role for establishing a reasonable and ethical relation between Muslims and non-Muslims.This paper claims that historical transformation of ‘Kuranic expression for non-Muslims’ to ‘conceptual thought about them’ has created a difference between Qur’an and intellectual (conceptual) discourse in many aspects, such as the difference between ‘understanding’ and ‘explanation’, and an ‘infinite semantic field’ and ‘limitation of content within a concept’, ‘ethicality of direct expression’ and ‘distanciation of indirect concept.’