Bu çalışmada, toplumsal cinsiyet projeksiyonları bağlamında yeni kurulan Cumhuriyetin önemli kadın figürlerinden biri olan piyanist ve pedagog Ferhunde (Remzi) Erkin üzerinde durulmuştur. Dönemin politik koşulları, ekonomik dinamikleri ve sosyo-kültürel yaşamda gerçekleştirilmek istenen devrim niteliğindeki değişimler dikkate alındığında, Ferhunde Erkin, toplumsal algıyı yeniden ve de çağdaş normlara göre şekillendirmeleri beklenen, pek çok alanda öncülük yapmış çok yönlü kadınlarımızdan biridir. Cumhuriyetin ilk yıllarında, önceden alışıldığı gibi yalnız belli, kentli bir kesime hitap etmekten ziyade, toplumun geneline önerilen, sanatsal-kültürel yaşam içerisindeki varlığı ile dikkat çekmiş önemli kadın rol-modellerdendir. Bu anlamda, hem başarılı bir konser piyanisti, hem de günümüzde dünya çapında bilinen pek çok önemli Türk piyanist ve müzik eğitimcisinin yetiştiği ulusal bir ekolün kurucu isimlerinden, önemli bir piyano pedagogu olarak çalışmalarına dikkat çekilmek istenmiştir. Bu bağlamda kendisi ile doğrudan ve dolaylı ilgili ulaşılabilen literatür taranmış, röportajları incelenmiş, yetiştirdiği öğrencilerden olan kaynak kişilerle yapılan görüşmeler değerlendirilerek, konuyu aydınlatmaya dönük betimsel bir survey gerçekleştirilmiştir.

This research is focusing on some gender projections of one of important female figures of the newly established Republic, pianist and pedagogue Ferhunde (Remzi). When the political conditions, economic dynamics and the revolutionary changes of a socio-cultural life of the time were considerated right, Ferhunde Erkin, was one of the women that were expected to give a different social perception and shape according to the modern norms, she was a one of that kind of versatile women - pioneers in many areas of new (more Western) style of life. The aim of this study is to draw an attention to a portrait of a woman, mother of two and wife of one of the leading Turkish composers as well as a successful concert pianist and important national ecole setter, pedagogue of many internationally well-known Turkish pianists and music educators. In the context of descriptive study, directly and indirectly related with the issue literature, interviews with her and with her students and relatives were studied and evaluated through the research process.