Nakliye endüstrisi tarafından konteynerlerin kullanılması, malların daha hızlı ve daha güvenli bir şekilde taşınmasına izin vermiştir. En önemlisi, artık konteynırlaştırma ve sonradan limanların modernleştirilmesi, malların satıcının kapısından doğrudan alıcının kapısına taşınmasını sağlamıştır. Bu nedenle, günümüzde sıklıkla, malların taşınması birden fazla taşımacılık vasıtasıyla gerçekleşir ve nakliye vasıtalarını birleştiren bu tür vakalar "multimodal", "intermodal" veya "kombine" nakliye olarak bilinir. Bu yeni olgu, yeni nakliye belgelerini, örn. multimodal konşimentoyu ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte, söz konusu yeni nakliye belgeleri de bu yeni taşıma tipleri gibi şu anda bağlayıcı olmayan hukuki metinlere bağlı olduğundan yeni düzenlemeler yapılmasını beklemektedir. Bu nedenle bu durum, belgenin tacirlere özellikle finans alanında sağlayabileceği güvenlikle ilgili soruları gündeme getirmektedir. Bu makale, Birleşik Krallık mahkemelerinin taşımacılıktaki bu gelişmeyi nasıl ele aldığını analiz etmeyi amaçlamaktadır.

The usage of containers by the transport industry allowed goods to be transported faster and in a more secure way. Most importantly, what is now referred to containerisation and the subsequent modernisation of ports allowed goods to be transported from the seller's door to directly the buyer's door. Accordingly, nowadays, more often than not, carriage of goods will involve more than one mean of transport, and such cases combining means of transport are known as "multimodal", "intermodal" or "combined" transport. This new phenomenon gave rise to new transport documents, i.e. the multimodal bill of lading. Nevertheless, this new transport document as well as this new type of transport are still pending on regulations, being now highly dependant on soft law. Thus, this raises questions about security in particular in terms of finance that this particular document might give to traders. This article intends to analyse how the UK courts have dealt with this development in transport of goods.