Sanat, din ve felsefe, insanın, kendi potansiyelini veya kendi gerçekliğini gerçek bir şekilde veya en iyi şekilde oluşturabildiği alanlardır. Buna göre insan, insanlığını gerçekleştirmede bu alanlara ilişkin kazanımlara ihtiyaç duyar. Her üç alan da birbiri ile etkileşime girer. Bunlardan din, her iki alan ile de belirgin bir biçimde ilişkili olur. Günümüz açısından baktığımızda daha belirgin olarak din ve sanat arasında gerçekleşen ilişkiyi görebiliriz. Din, kendisini sinema, roman, şiir, resim, müzik vs. alanlarda gösterir ve onlar ile iç içe olur. Din veya inanç, sanat aracılığı ile kendisini daha güçlü ve daha somut bir biçimde sunar. Aşağıda tanıtımına yer vereceğimiz eser, din ile sinema, roman ve hikâye sanatları arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışma olarak dikkat çeker.