KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE “AŞK” BAŞKADIR

Klasik Türk şiiri, evrensel güzeli, estetik, mükemmel ve ideal olanı, aşk uyandıranı, anlatma kaygısı taşır. Sevgili de; ideal ve evrensel güzelin ve güzelliğin timsalidir. Sevgili; incedir, zariftir, servi boylu, keman kaşlı, ahu gözlü, hoş bakışlıdır. Ağzı ve dudakları yok denecek kadar küçük ve kusursuz, beli kıl kadar incedir. Onun, bütün fiziksel özellikleri, özellikle de yüzü ve yüzüne ait unsurları, kusursuz güzelliğin ve estetiğin simgesi olarak değerlendirilmiştir ve bunların her biri ilahi olanla ilişkilendirilerek, her birine ayrı bir kutsiyet atfedilmiştir. Bu yüzden, Klasik Türk şairi, insanların doğada ya da insanda göremediği mükemmelliklere işaret ederek, kaynağını sonsuz ve sınırsız olan ilahi güçten aldığı için, güzeli ve güzelliği, sürekli övmüş, yüceltilmiş; sevgiliyi, “güzel”; hatta “en güzel” olarak işlemiş; böylece sadece insana değil, doğaya, kainata ve yaratılışa, aşk beslememizi ve bir farkındalık oluşturmamızı sağlar. Bir sanat eserinin güzelliği; insanın şuurunu hayalden ve kesretten uzaklaştırması, ifade edilmek istenen şeyin hakikatini insana hatırlatması, insanı hakikat konusunda bilgilendirmesi ile orantılıdır. Gerek hakiki bir sanatta, gerek hakiki bir edebiyatta ulaşılması hedeflenen asıl şey; güzelden ve güzel olan her şeyden hareketle ebedi olanı yakalamaktır. İşte bunun içindir ki Divan şiirinde anlatılan aşk başkadır, başka bir tadı ve anlamı vardır.

___

  • KaynakçaAkyüz, Kenan, S. Beken, S. Yüksel, M. Cunbur (2000). Fuzulî Dîvânı. Ankara: Akçağ Yayınları.
  • Kalkışım, Muhsin (1994). Şeyh Galip Dîvânı. (Haz.). Ankara: Akçağ Yayınları.
  • Kavruk, Hasan (2001), Şeyhülislam Yahya Dîvânı. Ankara: MEB Yayınları.