Bilge Karasu üslȗbuyla; yaşama, topluma, insana, sanata bakış açısıyla; karmaşık bir yapının ürünü olan ve içine girebilmek için emek gerektiren yapıtlarıyla Türk Edebiyatı’nda kendine farklı bir yer edinmiştir. Aynı zamanda felsefeyle uğraşan, Hacettepe Üniversitesi’nde felsefe dersleri veren Bilge Karasu, genellikle yapıtlarında bu iki alanı, edebiyatla felsefeyi bütünleştirmiştir. Romanlarında, öykülerinde, denemelerinde vb. kısacası eserlerinde insanın yaşama yönelik değerleri, toplumun izleri  açıkça görülür. Bilge Karasu’nun bu eserlerinden biri de 1985’te yayınlanan Gece’dir. 1991’de de Gece Pegasus Edebiyat Ödülü’nü almıştır. İlerleyen yıllarda da roman çeşitli dillere çevrilmiştir. Alışılmış kurgu çizgisinin dışında bir anlatı olan Gece’de insan ve toplum arasındaki kopuklular, insanın yaşamda kendini tanımlama süreci, kısacası kişinin  birey ya da kalabalıklar olsun kendini var etmesi işlenir. Bu noktada da Gece’de cümlelerin arasına sinmiş felsefenin izleri kendini gösterir. Bir açıdan kişinin hayat felsefesinin kurguya dönüşmüş biçimidir.

Bilge Karasu gained a different place in Turkish literature with his style, with his view of life, of society, of human, and of art, and with his work as a product of a complex structure that requires a great effort to see into it. Having also involved in philosophy and offered lectures in philosophy at Hacettepe University, Bilge Karasu often integrated these two fields: literature and philosophy. One can clearly see human values for life and societal traces in his work, such as novels, short stories, essays, etc. Night, first published in 1985, is among these works of Bilge Karasu. It was awarded the Pegasus Prize for Literature in 1991. The novel has been translated into different languages since then. Night is a narrative with an extraordinary storyline about disconnections between human and society, self-identification process of human in life – in brief, one’s bringing oneself into existence as an individual or in a crowd. In this respect, the traces of philosophy imbedded in between the lines in Night become apparent. The novel is like a person’s life philosophy turned into a fiction.