İdiyopatik Hiperkalsiürik Çocukların Kemik Yoğunluğunun Değerlendirilmesi

İdiyopatik hiperkalsiüri sekonder hiperkalsiüri nedenlerinin dışlanması sonrası, serum kalsiyum değerinin normal olup idrarla kalsiyum atılımının fazla olması ile karakterize bir hastalıktır. Hiperkalsiüri sonucu kemikten kalsiyum rezorbsiyonu ile zamanla kemik mineral yoğunluğunda azalma olmaktadır. Toplam kemik kitlesinin önemli bir kısmının çocukluk döneminde kazanılması nedeni ile çocukluk çağında osteoporozun erken tanınıp tedavisinin planlanması önemlidir. Bu çalışmaya S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatrik Nefroloji Kliniğine başvuran, idiyopatik hiperkalsiürili 30 çocuk hasta ve 30 sağlıklı çocuk alındı. Tüm çocuklar klinik olarak semptom, özgeçmiş, aile öyküsü açısından değerlendirildi. Üç günlük diyet analizlerinde günlük alınan kalsiyum, fosfat, sodyum, potasyum, protein ve lif alımlarına bakıldı. Biyokimyasal ve hematolojik laboratuvar değerlendirmeleri yapıldı. Serum alkalen fosfataz, kemik spesifik alkalen fosfataz, osteokalsin, kalsitonin, parathormon, OH D vitamin ve idrar deoksipiridinolin, sitrat, oksalat düzeyleri çalışıldı. Tüm hasta ve kontrol grubunun kemik mineral yoğunluk ölçümleri, kantitatif ultrasonografik yöntemle yapıldı. Hiperkalsiürik hastalar ve kontrol grubu karşılaştırıldığında, hiperkalsiürik grubun ortalama Z skorlarında kontrol grubuna göre anlamlı düşüklük saptandı. Ayrıca, hiperkalsiürik grupta, klinik olarak anlamlı bir şekilde, kemik mineral yoğunluğu osteoporoz düzeyde olan hasta oranının da yüksek olduğu gösterildi. Serum alkalen fosfataz, kalsiyum, fosfat, osteokalsin, kalsitonin, kemik spesifik alkalen fosfataz ve spot idrar deoksipridinolin düzeylerinin, idrar kalsiyum atılımı ve Z skor ile ilişkisi gösterilemedi. Parathormon düzeyinin hiperkalsiürik grupta anlamlı bir şekilde daha düşük olduğu gözlendi. D vitamin düzeyi ile Z skor arasında pozitif anlamlı bir korelasyon saptandı. Diyet analizlerinde, günlük alınan kalsiyum, fosfat, sodyum, potasyum, protein ve lif miktarı ile idrar kalsiyum atılımı ve Z skor arasında anlamlı bir ilişkisi gösterilemedi. Sonuç olarak, idiyopatik hiperkalsiürik çocukların kemik mineral yoğunluğunda belirgin azalma olduğu ve kantitatif ultrasonografinin bu konuda kullanılabilirliği gösterilmiştir. Hiperkalsiürili çocukların kemik mineral yoğunluğu açısından izlenmesi ve tedavileri sırasında bu konuda uygun desteğin verilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır.

Pages 1-9

Idiopathic hypercalciuria is a disease characterized by increased urinary calcium excretion associated with normal serum calcium levels and exclusion of secondary causes of hypercalciuria. Increased excretion of calcium in urine causes resoption of calcium from the bone and decrease in bone mineral density. Since an important part of total bone mass is acquired during childhood, early diagnosis and treatment of osteoporosis are important. Thirty children with the diagnoses of idiopathic hypercalciuria who applied to Ankara Training and Research Hospital Pediatric Nephrology Depatment with no associated disease causing secondary hypercalciuria and osteoporosis and thirty healthy children were included in the study. All children were evaluated for the clinical symptoms, past and family history. Dietary analysis for the intake of calcium, phosphate, sodium, potassium, protein and fiber was performed for theree days. Hematological and biochemical parameters were studied. Serum ALP, bone specific alkaline phosphates, osteocalcin, calcitonine, PTH and 25 OH vitamin D, and urinary deoxypiridinoline, citrate,oxalate levels were measured. Bone mineral density measurements were performed by quantitative ultrasonographic method for all children. Patients in hypercalciuric group had significantly lower mean Z scores compared to that of control group. In addition, ratio of patients with osteoporosis was significantly higher in hypercalciuric patients. Serum ALP, calcium, phosphate, osteocalcin, bone spesific ALP and urine deoxypiridinoline, urine calcium levels were not significantly correlated with Z scores. PTH levels were significantly lower in hypercalciuric patients. There was a significant positive correlation between the serum vit D levels and Z scores. Dietary analysis demonstrated no significant correlations between daily intakes of calcium, phosphate, sodium, potassium, protein and fiber. In conclusion, a significant decrease in bone mineral density in children with idiopathic hypercalciuira and suitibility of the method of quantitative ultrasonography in these patient group were demonstrated. The necessity of follow-up of patients with hypercalciuria for osteoporosis and suitable supportive treatment were emphasized.