Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Bilge Karasu’nun Narla İncire Gazel adlı romanında, bireyin kendisini kuşatan ve sınırlayan yaşama düzeninden kurtulma isteği ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Yazarın değişik zamanlarda Side’de yaptığı tatillerin izlerini taşıyan ve bu yönüyle otobiyografik bir niteliğe sahip olan bu eserde, başka bir mekân ve çevre içinde, farklı paradigmaların hâkim olduğu bir yaşama düzeninde bireyin özgürlük ve mutluluk duygularını tatması, akabinde de tekrar eski yaşam düzenine dönmek zorunda kalması anlatılmaktadır. Benzer bir yaklaşım Arjantinli dünyaca ünlü yazar Julio Cortazar’ın Güney Otoyolu adlı uzun öyküsünde de sergilenmektedir. Bu eserde varış yeri Paris olan Güney Otoyolu’ndaki trafiğin aniden tıkanması, haftalar, hatta aylar boyunca açılmaması karşısında insanların yeni duruma uyum sağlayarak yeni bir yaşama düzeni içerisinde yer alması, nihayetinde trafiğin akmaya başlamasıyla eski yaşama düzenlerine dönüşü konu edilmektedir. Bu çalışmada bu iki eser, öncelikli olarak ayrı ayrı incelenmekte, akabinde tematik açıdan karşılaştırmalı bir incelemeye tabi tutulmaktadır.

Bilge Karasu is one of the most important writers of Turkish literature in the Republican period. In his novel Narla İncire Gazel, a wish to get rid of the way of living that limits one’s personality was handled in detail. This work has autobiographical features regarding the traces of the author’s holidays in Side in various times. In this work, it is told how an individual feels free and happy in a different place and ambience in which various paradigms rule the way of living, and then how he feels obliged to get back to his ordinary life. A similar approach is seen in well-known Argentinian author Julio Cortazar’s story The Southern Highway. This work takes place around The Southern Highway that leads to Paris. In this story, it is told how people get used to a new situation caused by a traffic jam that lasts for weeks until when they finally get back to their daily life with the traffic flow. In this study, both works were primarily analysed separately, then they were compared in a thematic way regarding their similar features.