KIRBAÇSIZ EFENDİLER ZİNCİRSİZ KÖLELER: TÜRK SİNEMASINDA İKTİDAR BAĞLAMINDA EFENDİ-KÖLE DİYALEKTİĞİ

Sinema bireyler üzerindeki yadsınamaz etkisiyle, toplumsal yeniden üretimin en etkili araçlarından bir tanesidir. Sinemanın bu özelliği tarihsel süreçte iktidarın egemen ideolojisinin üretildiği ve yeniden üretildiği, eleştirildiği ve/veya meşrulaştırıldığı bir mecra olmasına neden olmuştur. Erkek egemen toplumlarda, ataerkil yapının mevcudiyetini sürekli kılmak adına egemen ideoloji çerçevesinde bireyleri baskı ve dolayısıyla kontrol altında tutan unsurlardan bir tanesi, törelerdir. Bireyler arasında hiyerarşi yaratan ve körü körüne itaat yoluyla egemen ideolojiye hizmet eden töreler, bireylerin bir kısmını efendi konumuna yükseltirken, bir kısmını da köle durumuna düşürmektedirler. Bu noktada Hegel’in Efendi-Köle diyalektiğinde belirttiği gibi, giydirilmiş, kabullendirilmiş rolleri çerçevesinde efendi de aslında köle gibi tutsak ve itaatkâr durumdadır. Köle karşısındaki güçlü konumunu korumak için, efendi de egemen ideolojiye boyun eğmektedir. Bu çalışma, Türk sinemasında 2000 sonrası çekilen töre konulu filmleri (ulaşılabilenleri) Hegel’in Efendi-köle diyalektiği çerçevesinde ele almayı amaçlanmaktadır. Bu çerçevede filmlerde töre kisvesi altında yaratılan efendi-köle kimliklerinin sunum biçimleri, A. J. Gremias’ın göstergebilimsel dörtgen yöntemi aracılığıyla ortaya konulmuştur. Çalışmada, toplumsal yapı içerisinde egemen olana itaat ettirme araçlarından biri olan törelerin, bireyleri tahakküm altına alma sürecinde uyguladığı baskı sonucu ortaya çıkan itaat ve direniş biçimlerinin, sinemamızdaki yansımaları nasıl yansıdığı incelenmiştir. Bu amaç çerçevesinde Mutluluk (Abdullah Oğuz/2007), Saklı Yüzler (Handan İpekçi/2007) ve Ateşin Düştüğü Yer (İsmail Güneş/2012) adlı filmler çalışma kapsamında ele alınmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda filmlerde Hegel’in Efendi-Köle diyalektiğinin yansımalarına rastlanmıştır. 

MASTERS WITHOUT WHIPS SLAVES WITHOUT CHAINS: MASTERSLAVE DIALECTIC IN TURKISH CINEMA WITHIN THE CONTEXT OF POTENCY

Cinema is one of the most effective means of societal reproduction with its undeniable influence on individuals. In the historical process, this characteristic of cinema has caused it to be a medium where the dominant ideology of the ruler is produced and reproduced, criticized and/or legitimized. Customs is one of the elements that keep individuals under control and pressure within the framework of dominant ideology in order to perpetuate the patriarchal structure in male dominant societies. Customs which create hierarchy among individuals and serve the dominant ideology by obeying blindly, raise a part of individuals to the position of masters and reduce another part of the individuals to the position of slaves. At this point, as Hegel states in the Master-Slave dialectic, the master is as captive and obedient as slaves within the framework of their roles they were assigned to. The master bows to the dominant ideology in order to protect their powerful position against the slaves This study aims to discuss the movies with the theme of customs (accessible ones) which have been made since 2000 in the Turkish cinema within the framework Hegel’s master-slave dialectic. In this framework, the objective of this study to set forth the presentation methods of master-slave identities created under the guise of customs using A. J. Gremias’ semiotic square method. The study aims to reveal the map regarding the reflection of obedience and disobedience types in our movies which occur as the result of the oppression applied by the customs, which is a means of to ensure obedience to the dominant one within the society, during the process of dominating and controlling individuals. Within the framework of these objective, movies entitled Mutluluk (Abdullah Oğuz/2007), Saklı Yüzler (Handan İpekçi/2007) and Ateşin Düştüğü Yer (İsmail Güneş/2012) will be discussed within the scope of this study. As a result of the examinations made, the films reflect the reflection of Hegel's Master-Slave dialectic.

___

  • Arthur, C. (1983). Hegel'in Efendi-Köle Diyalektiği ve Bir Marksoloji Efsanesi (Çev: Doğan Barış Kılınç). Bıblıotech Felsefe Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 6, Ekim/Kasım/Aralık (2008), syf: 90-96.
  • Bumin, T. (2010). Hegel Bilinç Problemi Köle-Efendi Diyalektiği Praksis Felsefesi. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • Erkman, Akerson, F. (2005). Göstergebilime Giriş. İstanbul: Multilingual.
  • Hegel, G.W.F. (1986). Tinin Görüngübilimi (Çev: Aziz Yardımlı). İstanbul: İdea Yayınları.
  • Hegel, G.W.F. (1995). Tarihte Akıl (Çev: Önay Sözer).İstanbul: Kabalcı Yayınevi.
  • Kabadayı, L. (2013). Film Eleştirisi Kuramsal Çerçeve ve Sinemamızdan Örnek Çözümlemeler. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
  • Kıran, Eziler, A. & Kıran, Z. (2003). Yazınsal Okuma Süreçleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
  • Kojeve, A. (2015). Hegel Felsefesine Giriş (Çev: Selahattin Hilav) 5. Baskı. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • Küçükkalp, D. (2010). Efendi-Köle Ahlâkı Vs. Efendi Köle Diyalektiği, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Cilt XXIX, Sayı 1, s. 53-63.
  • Mutlu, E. (2004). İletişim Sözlüğü. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları.
  • Mors-Buck, S. (2012). Hegel, Haiti ve Evrensel Tarih (çev: Erkal Ünal). İstanbul: Metis Yayınları.
  • Oskay, Ü. (2014). Yıkanmak İstemeyen Çocuklar Olalım. İstanbul: İnkılap Yayınevi.
  • Yücel, T. (2005). Yapısalcılık. İstanbul: Can Yayınları.
  • Yirmibeşoğlu, V. (2007). Töre ve Namus Gerekçesiyle İşlenen Cinayetler Toprağa Düşen Sevdalar. İstanbul: Hürriyet Gazetesi.
  • http://www.tihk.gov.tr/www/files/tore_namus_cinayetleri_raporu_06_08_2008.pdf (Erişim Tarihi: 05.06.2016)