25 Haziranda Bulgaristan’da yapılan seçimlerde Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH), kendisinin de beklemediği tarihi bir zafer elde ederek, 34 milletvekili çıkarma başarısı göstermiş ve Bulgar parlamentosunda en büyük üçüncü parti konumuna yükselmiştir. HÖH’ün seçim zaferinin arkasında partinin takip ettiği seçim stratejisinin yanında çok önemli başka etkenler de vardır. Bunlar arasında en önemlileri şunlardır: Bulgarların seçime katılım oranının düşük gerçekleşmesi, Bulgarların aksine Türklerin artan Bulgar milliyetçiliği etkisiyle sandık başına gidip oy kullanması, Türklerin demografik yapısından kaynaklanan Türk toplumu içerisindeki ‘toplumsal kontrol’ mekanizmasının etkinliği, HÖH’ün Türk oyları üzerindeki hegemonyası, seçimlere Türkiye’deki soydaşların katılımı vs. Bütün bu etkenler birleşince HÖH, Haziran 2005 seçimlerinin ardından da Bulgar siyasi hayatında anahtar parti olmayı başarmış ve bir kez daha Bulgaristan yönetiminde koalisyon ortağı olarak yerini almıştır.

The Movement of Rights and Liberties (MRL) gained an unexpected victory at the June 25 elections in Bulgaria, and was recorded as the third greater party in the parliament by receiving 34 chairs. Besides the strategies pursuited by the party, there are many other factors contributing to the victory of the MRL, of which most importants are: Participation to the elections among Bulgarians were low; the Turks incited by the rising Bulgarian nationalism went to the pools in a more percent; active stance of the “social control” mechanism within the Turkish society thanks to the demographic structure of the Turks; hegemony of the MRL over Turkish votes; participation of Bulgarian Turks living in Turkey to the elections, etc. AH these factors helped the MRL become the key party in the Bulgarian poli-tical life, and it entered once more to the cabinet as a coalition partner.